Analitik Psikoterapide / Jung Ekolünde Danışma Yöntem ve Teknikler
Rüya Analizi: Jung’a göre rüyalar ne geleneksel Freudcu görüşteki gibi gizli, gerçekleştirilmemiş istekleri gösterir, ne de standart sembollere göre yorumlanabilir. Rüyaların getirdiği perspektif tek taraflı ego uyanımını telafi eder.
Rüya yorumu kişinin daha çok dikkatini vermesi ve bilinçli bir olay kadar ciddiye alınması gerekebilen bazı şeylerin yorumudur. Rüyalar istek ve korkuları yansıtır; kişinin baskıladığı ya da dile getirmesi imkansız olan duyguları anlatır.
Jung’a göre rüyalar bilinçdışı isteklerin gerçekleştirilmesini sağlayan bir araç olmaktan çok bunların ifadelerini bize fark ettiren, gerçeklerini ortaya koyan bir özelliktir.
Bu sayede dürtülerimiz sergilenebilir. Ona göre rüyalar kişiliğin içindeki zıt kutupları dengeleme gibi bir fonksiyonu da vardı
Analitik bir psikoterapist, rüyanın hastanın bilinçli davranışlarıyla ilgili oynadığı rolü arar. Aynı zamanda bir rüyanın hastanın kendi davranış ve karakterinden ne açığa çıkardığı da araştırılır.
Tekrar eden rüyalar, gölge materyalini içeren rüyalar, terapi ve danışman hakkında görülen rüyalar tedavi için özellikle faydalıdır. Özellikle erken çocukluktan beri tekrar eden rüyalar, sorun bileşkelerini ve baskılanmış travmatik olayları gösterir.
Danışman, danışma ortamı hakkında görülen rüyalar danışanın farkında olamadığı ya da korktuğu transferans hislerine götürür.
Beden Terapisi: Jung aktif vücut hareketleri ve dans sayesinde hastaları cesaretlendirmiştir. Jung büyük bir aynada insanların kendi duruşlarını daha iyi anlayabileceklerini söyler.
Sanat Terapisi: Terapi esnasında insanlar boyayarak ve cisimleri oyarak bilinçdışındaki olayları ifade ederler, bunlar yüzeye gelir. Bu terapi duygularının farkında olmayanlarda karşılaştıkları zorlukları mantıklarını kullanarak başa çıkmalarına yarayan bir terapidir.
Kum Tepsisi Terapisi: Kum tepsisi Jung’un kendi terapisinden esinlenerek oluşturduğu bir terapi çeşididir. Üçgen bir kutu kumla doldurulur. Bu kutu kişinin şekil verebileceği minyatür bir dünya haline getirilir. Kum tepsisinin kullanımı aktif imgelemenin diğer biçimlerine benzer bir şekilde bilinç dışına bir köprü oluşturur.
Bu süreç boyunca kişinin kendi karakteriyle ilgili geliştiremediği bileşenler çözülebilir.
Transferans Yorumu: Freud’un yaklaşımındaki transferans kavramı ve tekniği Jung tarafından da kullanılmıştır. Fakat Jung danışanın farkındalığın oluşumu için transferans açıklamasının yeterli olmadığını danışmanın danışanla birlikte bir arkadaş gibi içtenlikle acıların paylaşılması gerektiğini belirtmiştir.
Kelime çağrışımı: Yine Freud’un kuramındaki serbest çağrışıma benzemekle birlikte bazı kelimelerin çağrışımları üzerine kurulu bir tekniktir.