Analitik Psikolojiye(Jung) göre psikolojik Tipler
Psikolojik tipleri açıklamadan önce dışadönük ve içe dönük kavramlarını açıklamakta yarar var. Öncelikle  saf içe dönük veya dışa dönük yapısına ender rastlanır .
İçedönük Tip: Dış dünyanın uyaranlarını reddeden kendi içine dönmüş tiptir. Libido içe akar. İç gereksinimler etkendir. Nesnelere ve insanlara karşı güvensizdirler. Sosyal değildirler. Harekete geçmek yerine düşünmeyi tercih ederler
Dışadönük Tip: Gereksinim duyduğu dış dünyaya yönelmiş ve uyaranlarını çevresinden alan tiptir. Bu tipler daha çok dış faktörler tarafından harekete geçirilirler Sosyal tiplerdir. Yabancısı olduğu çevrelerde de güvenlidirler. Çevreleri ile iyi geçinirler. Zaman zaman çevreleri ile ters düşseler bile çevrelerine bağlıdırlar. Çünkü bu tipler bir kenara çekilmek yerine tartışmayı, ağız kavgasını tercih ederler.
Saf içe dönük veya dışa dönük yapısına ender rastlanır. Genelde bu özelliklerden(içedönük-dışadönük) biri daha baskındır.
İçedönük ve dışadönük olmak üzere kişiliğin iki temel tutumu vardır. Bunlar bilincin merkezidir. Düşünme, duyuş, hissetme ve sezgi egonun fonksiyonlarıdır. Kendimizi ve dış dünyayı algılamamızı sağlatır.
1.DÜŞÜNME
1.1 Düşünen Dışa Dönük: Nesnel düşünceler ön plandadır. Enerjisini öğrenmeye ve dış dünyayla ilgili bilgi toplamaya harcar. Duygusal yönleri baskın değildir. (Bilim adamları)
1.2 Düşünen İçe Dönük: Tip: Aşırı durumlarda kişinin kendine yönelik araştırmaları sırasında gerçeklik hissi kopabilir. Kendini duygularından korumak için onları bilinçaltına itmiştir. İnsanlar onu pek ilgilendirmez. İnatçı ve gururludurlar.
2.HİSSETME
2.1.Hisseden Dışa Dönük
Tip: Duygular düşüncelere egemendir. Duygusal tepkileri oynak ve değişkendir. Düşünce işlevleri iyi gelişmemiştir. Sevgileri kolayca nefrete dönüşebilir.
2.2. Hisseden İçe Dönük
Duygularını dış dünyadan saklayan, ilişki kurması güç insanlardır. Melankolik olmalarına karşın dışarıdan kendine yeten kişi izlenimi de verebilirler. Derin ve yoğun duyguları nedeniyle zaman zaman patlamalar yaşayabilirler.
3.DUYUÅž-DUYUMSAMA
3.1. Dışa Dönük Duyuşsal
Daha çok erkeklerde rastlanır. Akılcı değildir. Gerçekçi pratik, aklına koyduğunu yapan kişilerdir. Dış dünyayla ilgilenir ama bunun ne anlama geldiği üzerine düşünmez, neşelidir, eğlenceye ve zevke düşkündür. Cinsel sapkınlıklar, madde kullanımı gibi bozukluklar, tehlikeli sporlar yapma sık görülür.
3.2. İçe Dönük Duyuşsal
İnsanlardan kopuk, tüm ilgisi kendi duyumlarına yönelmiş, duygu ve düşünceleri kısır kişilerdir. Gerçekte olmayan şeyleri görür ve duyarlar. Çağdaş sanatçıların böyle olduğu söylenir.
4.SEZGİ
4.1.Sezgisel Dışa Dönük
Karar ve davranışlarına sezgiler rehberlik eder. Bilinen şeylerden, adet ve örflerden hoşlanmaz, fikirden fikre atlarlar. Oynak ve tutarsız bir yapıya sahiptir. Yenilikleri izlemeye çalışırlar ancak uzun süre konsantre olamazlar. Bunun nedeni düşüncedeki kısırlıktan ötürü sezgilerine göre davranmalarıdır.
4.2 Sezgisel İçe Dönük
Genellikle çözülmesi güç bir tip gibi algılanır. Kendisine göreyse değeri anlaşılmamış bir dahidir. Dış gerçeklikle ilişkisi olmadığından insanlarla iletişim kurmakta zorlanırlar.. Anlamını bilmediği imgeler dünyasında yaşar ancak imgelere ilgisi de sürekli olmadığından bir sonuca ulaşamaz. Kolektif bilinçdışıyla aşırı ilgili, mistik, eksantrik tiplerdir. Hayaller, kehanet rüyaları görürler. Hayallerine inanan bir grup insan bulup, tarikatlar yaratan insanlar bu gruptandır. (örn: satanistler).

[…] Histerik kiÅŸilerde bilinç dışı olan korkulara yönelik tam tersi davranışlar sergiledikleri eyleme koyma savunma mekanizması da görülür. Seksten aşırı korkarlarken baÅŸtan çıkarıcı olurlar, görülmesinden utandıkları bedenlerini sergilerler, korktukları otorite figürlerini kışkırtırlar ve herhangi bir saldırıya karşı her zaman tetikte olma halindeyken bile cesaret ve kahramanlık dolu hareketlerde bulunurlar. […]
[…] Öfke her ne kadar iÅŸlevsel olabilse de yıkıma neden olabildiÄŸinden kontrol altında tutulması gerekmektedir. Öfkeyi iÅŸe yarar kılabilmek için kabul etmek bilmek gerekir. Bireyin özelliklerine göre ortaya koyuluÅŸ ÅŸekli de deÄŸiÅŸmektedir. Kimi insanlar öfkeyi bastırmayı tercih ederken kimleri de patlamalar ÅŸeklinde ortaya koyabilmektedir. Bazı kiÅŸilere göre saldırgan davranışlar ve öfkeyle doÄŸan hareketler yaÅŸamın bir parçası haline gelmiÅŸtir. Fakat bu tür durumlar kiÅŸilerin iÅŸlevselliÄŸini etkileyebilmektedir. […]