- Çökkünlük şikayetleriyle gelen herkese daha önce birkaç gün boyunca süren, başkalarının yadırgadığı ya da hasta olabileceğini düşündüğü çok para harcama, uyku ihtiyacının az, hareket ihtiyacının fazla olduğu enerjik bir dönem geçirip-geçirmedikleri mutlaka sorulmalıdır. Bu ayırıcı tanı için çok önemlidir.
–Tek uçlu bozukluklarda kullanılan antidepresanlar mani dönemini tetikleyebilir.

MANİ DÖNEMİ DSM-5 ÖLÇÜTLERİ
- A- Kabarmış, taşkın ya da çabuk kızan, olağandışı ve sürekli bir duygu durumunda, amaca yönelik etkinlikte ve içsel güçte sürekli artışın gözlendiği bir dönemin en az bir hafta süreyle, neredeyse her gün, günün büyük bir bölümünde bulunması.
- B- Duygu durum bozukluğunun olduğu ve içsel güçte ya da etkinlikte artma olduğu dönem boyunca, aşağıdaki belirtilerden en az üçü – çabuk kızan duygu durum varsa dördü belirgin derecede vardır ve bunlar olağan davranışlardan önemli ölçüde farklıdır.
- B-1. Benlik saygısında abartılı bir artış ya da büyüklük düşünceleri
- B-2. Uyku gereksiniminde azalma
- B-3. Her zamankinden daha konuşkan olma ya da konuşmaya tutma
- B-4. Düşüncelerin uçuşması ya da düşüncelerin sanki birbiriyle yarışıyor gibi birbiri ardı sıra geldiğine ilişkin öznel yaşantı
- B-5. Dikkatin basit bir dış uyaran tarafından kolayca dağılması
- B-6. Amaca yönelik etkinlikte artma (toplumsal olarak, işte ya da okulda ya da cinsel bağlamda) ya da psikodevinsel kışkırma (ajitasyon)
- B-7. Kötü sonuçlar doğurabilecek etkinliklere aşırı katılma (örn. aşırı para harcama, düşüncesiz cinsel girişimlerde bulunma ya da gereksiz iş yatırımları yapma)
- C- Duygu durum bozukluğu, toplumsal ya da işle ilgili işlevsellikte belirgin bir düşmeye neden olur ya da kişinin kendisine ya da başkalarına kötülüğünün dokunmaması için hastaneye yatırılacak kadar ağırdır ya da psikotik özellikleri vardır.
- D- Bu dönem, bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç, bir başka tedavi) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.
KARMA DÖNEM
- Sık karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte bazı duygu durum dönemlerinde mani ve çökkünlük dönemleri birlikte yaşanır.
- Bipolar hastaların %40’ı hayatları boyunca en az bir kere karma dönem geçirmektedirler.
–Öfke
–Çabuk sinirlenme
–Panik nöbetleri
–Hızlı ve basınçlı konuşma
–Ajitasyon
–Büyüklük düşünceleri uykusuzluk
–Cinsel istekte artma
- Karma dönemde, klasik mani dönemine göre genel psikopatoloji daha şiddetlidir.
- Panik nöbetleri, sosyal bunaltı gibi bunaltı bozuklukları, katatonik belirtiler daha sık görülmekte, özkıyım oranı daha yüksek bulunmakta ve hastalığın gidişi genel olarak daha olumsuz olmaktadır.
- Psikotik belirtiler eşlik ediyorsa genellikle şizoafektif bozukluk tanısı konur.
Tek uçlu (Unipolar) ve Bipolar Ayrımı
- DSM ve ICD sınıflandırmalarına göre tek uçlu (unipolar) bozukluk yineleyici çökkünlük ile eş anlamlıdır. Mani dönemleri görülmez.
- İki uçlu (bipolar) bozuklukta ise; yalnız mani dönemleri ya da mani ve çökkünlük dönemleri görülür.
- Mani ya da hipomani dönemlerinin türüne göre sınıflandırılmaktadır.
- Bipolar 1: Tipik mani ya da mani ve çökkünlük dönemleri görülür (en az bir mani dönemi A-D tanı ölçütleri).
- Bipolar 2: Yineleyen çökkünlük dönemleri arasında zaman zaman hipomani dönemlerinin yaşandığı görülür.
- Bipolar 3: Kalıtsal nedenlerle ya da ilaç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkar.
Hızlı Döngülü Bipolar Bozukluk
- Bipolar bozuklukta bir yıl içinde en az dört duygu durum dönemi (mani/hipomani ve çökkünlük) geçirilmesi hızlı döngülülük olarak adlandırılr.
- Bipolar bozukluğu olan hastaların %14-50’ sinde hastalık gidişi içerisinde bir dönem karşılaşılabilinmektedir.
- Öncesinde siklotomik özellikleri olan kişilerin yatkınlığı daha fazladır.
- Bipolar 2 bozukluğu olan kadınlarda hastalığın ilarlayan dönemlerinde orta yaşlara doğru ortaya çıkar.
- Sınırda hipertiroidzm, menepoz, alkol, yatıştırıcı ya da uyarıcı ilaçlar ve kafein kötü kullanımı ile uzun süreli yüksek doz antidepresan kullanmak hızlı döngülülüğe yol açan etkenlerdendir.
- Hızlı döngülü hastalarda sıklıkla;
–Bunaltı bozuklukları,
–Madde kötüye kullanımı,
–Sınırda kişilik bozukluğu,
–Hipertiroidm ektanıları
Hipomani
- Belertiler mani dönemi ile özdeş olmakla birlikte çok daha hafif seyreder ve hastane tedavisini gerektirmez, hezeyanlar görülmez.
Siklotimik Bozukluk
- Duygu durum dalgalanmaları gösteren siklotimik kişilik bozukluğunda görülen, klinik olarak görece hafif ve kısa süren taşkınlık, çökkünlük durumlarıdır (en az 2 yıl).
- Genellikle 21 yaşından önce başlar.
- Kişi coşkulu dönemlerinde canlı, devingen, toplumsal ve iş etkinlikleri artmış, aşırı güvenli, fazla dışa dönüktür.
- Uzun ya da kısa bir süre sonra ortada çok belirgin nedenler yok gibi görünürken kişide sıkıntılı, durgun karamsar, çekingen saatler ya da günler olur.
- Bazı hastalarda kronik bir seyir izler bazı hastalarda ise eşik altı çökkünlük ve mani dönemleri yaşanır. Duygu durum belirtileri gözlenmez.
- Coşkulu dönemler durgun dönemler göre daha uzun sürdüğü için genellikle iş yaşamında tanınmış kişilerdir.
- Birçoklarında dalgalanmalar şiddetlenebilir, süreler uzayabilir, klinik olarak bipolar bozukluk belirginleşebilir. Hatta hızlı döngülülük gelişebilir.
- Hastaların büyük bir bölümünde sağaltım gerekmez.
- Ancak, uyum bozulursa lityum, karbamazepin ya da valproik asit gibi ilaçlar ile koruyucu sağaltım en uygun yoldur.
- Bipolar Bozuklukta Sıklık ve Yaygınlık
- Majör duygu durum bozukluklarının %20’sinin bipolar bozukluk olduğu söylenebilir.
- Bipolar bozukluk için yaşam boyu prevelans %0.7-1.6 (ort. %1.2) olarak saptanmıştır.
–Bipolar 1 %0.4-1.6
–Bipolar 2 %0.5
–Siklotimi %0.4-1
Başlangıç yaşı
–Erkeklerde 18
–Kadınlarda 20
ØEn sık başlama yaşı 20’lerin ortaları
Øİlk belirtilerin ortaya çıkışı 15-19 yaş
Øİkinci bir çıkışın yaşandığı 20-24 yaşlar
Øİlk belirtilerin ortaya çıkışı ile ilk hastaneye yatış arasında geçen süre 5-10 yıldır.
Ø15 yaşın altında mani başlaması konusu iyi incelenmemiştir. Ancak 12 yaşın altında nadirdir.
- Yaşlılarda 60 yaşın üzerinde başlaması nadirdir. Genellikle organik bir nedeni düşündürür.
- Kadınlarda ve erkeklerde görülme oranında büyük bir farklılık gözlenmemektedir (erkek/kadın: 1/1.2).
- Ancak kadınlarda hızlı döngülü olgular daha fazladır.
- Hızlı döngülülük, iki uçlu bozuklukların %5-15’inin kapsamakta ve %70-90’ı kadınlarda görülmektedir.
- İlk epizod genellikle erkeklerde mani, kadınlarda depresyon ile ortaya çıkar.
- Suisid oranı %10-15 olarak saptanmıştır.
Gözlemlenen Belirtiler
- Genel Görünüm ve Dışa vuran Davranış:
–Canlı, aşırı güvenli, renkli giyim, bazen yorgun görünüm, iyilik hali (bulaşıcı), öfori
- Konuşma:
–Basınçlı, fikir uçuşması
- Duygulanım:
–Coşku, aşırı neşe (öfori), öfke, duygu durumda oynamalar. Bazı hastalarda karma duygulanım
- Bilişsel Yetiler:
–Bilinç açık, yönelim, bellek, algılama yerinde, dikkat artmış ama odaklanma sorunu var. yanılsamalar fazla, psikotik manide varsanılar (genelde duygu durumla uyumlu büyüklük belirten sesler)
- Düşünce:
–Çağrışımlar (düşünce süreci) hızlanmış, artmıştır. Düşüncenin içeriği artan benlik saygısını yansıtır niteliktedir (makromanyak sanrılar)
- Devinim:
–Atmış ve hızlanmıştır. Zevk veren uğraşlara aşırı ilgi gözlenir. Nadiren çok şiddetli manide katatoni gözlenebilir (kötü prognoz)
- Bedensel ve fizyolojik belirtiler:
–İki uçlu hastalığı olan kişilerde iyilik döneminde uyku birden bozulur. Fizyolojik ihtiyaçları karşılayamama nedeniyle yorgunluk
Genetik Temeller
- Birinci derece akrabalarında bipolar 1 bozukluğu bulunan, kişilerde bipolar 1 bozukluğunun görülme olasılığı; bulunmayan kişilere oranla 8-9 kat fazladır.
- Ebeveynlerden birisinde bipolar bozukluk varsa bozukluğun ortaya çıkma riski: %25
- Ebeynlerin ikisinde de bipolar bozukluk varsa bozukluğun ortaya çıkma riski: %50-75
- Tek yumurta ikizlerinin birisinde bipolar bozukluk var ise diğerinde de ortaya çıkma riski: %33-99
- Çift yumurta ikizlerinin birisinde bipolar bozukluk var ise diğerinde de ortaya çıkma olasılığı: %5-25
Ailesinde unipolar bozukluk bulunan kişilerin hem majör depresyon hem de bipolar bozukluk geliştirme riski bulunmaktadır. Ailesinde unipolar bozukluk bulunan kişilerde ise yalnızca majör depresyon geliştirme riski bulunmaktadır.
Biyokimyasal Temeller
- Nöradrenerji hipoaktivite, Bipolar 1 neden olur
- Katekolaminerjik aşırı aktivite
- Seratonerjik aktivite düşmesi ise Mani ye neden olur.
- Serotonin hipoaktivitesi genel bir duygu durum bozukluğuna yatkınlığı temsil etmektedir.
- Noradrenerjik bir aktivite azalması iki uçlu depresyonu ortaya çıkarmakta
- Kolinerjik ve noradrenerjik aktivitenin artışı ise tek uçlu depresyonu yaratmaktadır.
- 5-HT hipoaktivitesi sürerken katekolaminerjik (noradrenelin ve dopamin) hiper aktivitenin buna eklenmesi maniyi arttırmaktadır.
Psikosoyal Etkenler
“Duyarlılaşma Modeli”
1.Stres
2.Biyokimyasal etki
3.Beyinde meydana gelen bozukluklar
4.Psikosoayal stresörlere duyarlılık
Psikodinamik Açıklamalar
Mani, altta yatan depresyona karşı bir çeşit savunma
Melani Klein
–Başkalarını idealize etme,
–Agresyon ve yıkıcılığını yadsıma,
–Kayıp sevgi objesini restore etme
Amaçlı bir savunma işleyişi şeklinde açıklanır
Bipolar Bozuklukta Gidiş Göstergeleri
Olumlu Göstergeler
- Mani dönemlerinin baskın olması
- Hasta ve ailesinin sağaltıma uyum yapması
- İyilik dönemlerinin uzun olması
- Aile, iş ve uğraşı koşullarının olumlu olması
- Ailede düşük duygu dışavurumu
Olumsuz Göstergeler
- Erken başlangıç
- İleri yaş
- Ara dönemde kalıntı depresyon ya da mani dönemlerinin varlığı
- Eşlik eden başka ruhsal bozukluk bulunması
- Geçirilmiş mani dönemlerinin sayısının 10’dan fazla olması
- İlk hastalık döneminin mani ya da karma dönem olması
- Karma dönemler
- Alkol, ilaç/madde alışkanlıkları
- Çökkünlük dönemlerinin uzun sürmesi
- Hızlı döngülülük
- Kişilik bozukluğu ek tanısı
- Ailede madde kullanım öyküsü
- Ailede duygu dışavurumunun yüksek olması
Manide Ayırıcı Tanı
Şizofreni de,
- Şizofrenideki neşe, belirtilen düşüncelerle uygunsuzdur ve anlaşılmazlık tuhaflık vardır.
- Şizofrenik taşkınlık durumunda davranışlar, sanrılar ve varsanrılar genellikle düzensiz, dağınık ve duygudurumla uyumsuzdur.
- Schneider belirtileri yoğundur.
- Dikkat, algılama bozulur.
- İşitsel ve diğer varsanrılar gözlenir.
mani de ise;
- Manideki neşe, konuşma ile uyumludur genellikle çevresindekileri de güldürür.
- Manide sanrılar genellikle, kabarmış benlik duygusuna ve coşkulu duygu duruma uygun büyüklük ve güçlülük sanrılarıdır.
- Schneider belirtileri nadiren görülür.
- Dikkat, algılama manide artar.
- Yalnızca işitme varsanrıları nadiren görülür.
- Duygu durumla uyumlu olmayan psikotik belirtilerin olduğu maniyi şizofreni ya da şizofreni benzeri bozukluktan ayırmak çok güçtür.
–Psikoz döneminde tanı koymamak,
–Aile öyküsünü almak (yeterli değil),
–Hastalığın uzun dönemdeki gidişi (Bipolar bozuklukta çökkünlük dönemleri ve iyileşme dönemleri görülür; şizofreni süreğendir.)
Şizoaffektif Bozukluk;
- Şizofreni ve duygu durum bozukluklarının bir arada görüldüğü durumlardır. Hem mani hem de çökkünlük görülür.
mani de ise şizofreniye ait belirtiler gözlenmez
Paranoid Bozukluklar de,
- Paranoid hasta üstünlük büyüklük nedenleri ile kendisini izleyenler, kendisine karşı komplo kuranlar olduğuna inanır. Kuşkucu, savunucu ve korku içindedir.
mani de ise ;
- Manide benlik saygısı yükselen hasta kendisini üstün görür, herkesin bunu kabul ettiğini söyler. Örneğin herkes kendisinin büyüklüğünü bilmektedir, yakında başbakan olacaktır ve bu yüzden insanlar garda onu karşılamak için toplanmıştır.
Yalancı psikoz (Histerik Çılgınlık) da;
- Hastanın deliliği oynadığı abarttığı izlenimi edinilir.
- Birkaç günde yatışır.
- Fikir uçuşması, coşkulu davranışlar görülse de; büyüklük sanrıları, aşırı para harcama, saldırganlık davranışları görülmez.
Akut ruhsal travma olasılığı
mani de ise ;
- Manide kişi enerjik, coşkulu algılanır.
- Mani dönemleri hızlı yatışmaz. Değişmekle birlikte ortalama 4-6 hafta sürer.
- Manide büyüklük sanrıları, aşırı para harcama, saldırganlık davranışları da görülür.
Toksik-Organik Nedenlere Bağlı Ruhsal Bozukluklar
- Bilinç , yönelim ve algı bozukluğu baskındır.
- İlaçlara bağlı olarak ortaya çıkan taşkınlıklarda klinik görünüm maniye çok benzeyebilir. Fakat genellikle ilaç alma öyküsü ile ortaya çıkarılır.
mani de ise ;
- Bilinç , yönelim ve algı bozukluğu görülmez.
Dikkat Eksikliği Aşırı Hareketlilik yada Davranım Bozuklukları
- Ergenlik çağında hatta çocuklarda da mani görülebilir.
- Dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ya da davranım bozuklukları tanıları konmuş çocukların bir kısmının sonradan mani dönemleri geçirdikleri görülmüştür.
- Manik dönemde baskın olan uyku gereksinimindeki azalma , kendine güvende artma , büyüklük düşünceleri ayırıcı tanıda yardımcı olmaktadır.
Alkol ve Madde Bağımlılığı
- Bipolar bozukluk, alkol ve başka maddelerlerin kullanımı ile %50 ya da daha yüksek bir oranda birlikte görülmektedir.
- Alkol ve madde bağımlılığının bulunuşu klinik görünümü derinden etkileyebilmekte, tanı ve sağaltımı güçleştirmektedir.
Kişilik Bozuklukları
- Hızlı döngülü duygu durum bozukluğu olan genç kadınlarda sınır kişilik bozukluğu tanısı sık konulmaktadır.
- Bazen manik dönem sırasındaki haz yönelimli ve riskli davranışlar antisosyal kişilik bozukluğuna yol açabilir.
- Bipolar bozukluk gösteren hastaların büyük bir çoğunluğunda aynı zamanda başka kişilik bozuklukları da görülmektedir.
–Genel popülasyonda kişilik bozukluklarının %10-20 düzeyinde olduğu bildirilmiştir ve hastanede yatarak tedavi gören veya taburculuk sonrası izlenen psikiyatri hastalarının %50’sinden fazlasında kişilik bozukluğu veya anormal kişilik özellikleri bulunmaktadır.
Bu sorunları çözmek amacıyla bireysel terapiler olarak;
–Psikodinamik
–BDT
-–Kişilerarası terapiler uygulanabilir
Ayrıca; evlilik, aile ve grup terapileri de gereksinime göre seçilebilir.
Koruyucu Tedavi
- Lityum (majör deprasyon ve mani-suisid oranında ciddi düşüş)
- Karbamazepin ve valproat kombine kullanımı (direnç, yan etki ya da psikotik , karma, hızlı dögülü durumlarda)
–Amaç; şiddet, frekans ve sürenin kısaltılması
- EKT (Hastada olumlu yanıt veren lityum kesilip tekrar başlandığında direnç gözlenebilmektedir. )
Uyku Düzeni
Psikoterapi
- Bipolar bozuklukta farmakoterapi temel araçtır. Ancak; özellikle belli olgularda psikoterapötik girişimlerin önemli bir katkısı olabilir.
- Bu hastalar geçirilmiş epizodların psikososyal sonuçlarıyla karşı karşıyadırlar, bu da onları gelecek epizodlara daha eğilimli kılıyor olabilir.
- Psikoterapinin hedefleri:
–Huzursuzluğu azaltmak,
–İşbirliğini arttırmak,
–Gelecekteteki epizodların frekansını düşürmek
- Bipolar bozukluktaki başlıca soru kaynakları:
–Bir majör duygu durum geçirmiş ve kronik bir akıl hastalığı tanısı almış olmanın duygusal tepkileri
–Geçirilmiş epizodların yarattığı gelişimdeki aksamalar
–Etiketlenmeye bağlı sorunlar
–Benlik değeri duygusunun etkilenmesine bağlı sorunlar
–Nüks korkusu ve buna bağlı olarak normal işlevselliğin kısıtlanması
–Kişilerarası ilişki sorunları
–Evlilik, aile, çocuk sahibi olma, analık-babalık rolüne ilişkin sorunlar
–Akademik ve iş yaşamına ilişkin sorunlar
–Epizodlar sırasında sergilenen davranışlarla ilgili diğer yasal, sosyal ve duygusal sorunlar.
Aile Odaklı Terapi
- Yüksek duygu dışavurumu
- İlaç tedavisine ek olarak 9 ay süreli 21 oturum
- Hasta ve bir ya da birden fazla yakını birlikte terapiye alınır
- Hasta iyileşmeye başlayınca uygulanmaya başlanır
Psikoeğitim
–İletişim becerilerini arttırma
–Problem çözme becerilerini arttırma
- Manik ve depresif dönemlerin nedenlerinin ve bunları tetikleyen
- sebeplerin tanınması
- Mani ve depresyonun erken belirtilerinin saptanması
- Erken belirtilerin ilerleyip hastalığın ortaya çıkmasına engel olma
- stratejilerinin geliştirilmesi
- Durumun gidişinin gösterilmesi için duygudurum günlüklerinin nasıl
- kullanılacağının öğrenilmesi
- İlaç tedavisinin uygulanışı
- Yan etkilerin nasıl anlaşılacağı ve bunlara karşı ne yapılacağının öğrenilmesi
- Gebelik ve genetik danışmanlık
- İlaç tedavisinin kesilmesinin riskleri
- Alkol ve madde kullanımından kaçınmaya yardım etme
- Günlük yaşam rutinlerinin oluşturulmasına yardım etme
- Uyku problemleriyle başa çıkılmasına yardım etme-aşırı uyuma ya da
- yetersiz uyku
- Stresle nasıl baş edileceği
- Problem çözmeye yardımcı olma
- 17 yaşında
- Erkek
- Lise son sınıf öğrencisi
- Ailesinin getirme nedeni: Sinirlilik, öfke, yoğun intihar düşünceleri, hayattan zevk almama , derslerine karşı ilgisizlik, sürekli ağlama, uyku ve iştahında azalma şikayetleriyle ailesi tarafından psikiyatri polikliniğine getirildi.
- Anne ev hanımı, baba ticaretle uğraşıyor ve çocuklarıyla çok ilgililer.
- Ailesinin ifadesine göre; okulunda sevilen, başarılı, müzikle ilgilenen ve ailesiyle uyumlu bir genç.
- Üç yıldır psikiyatrik tedavi görüyor. Daha önce kapalı bir koğuşa yatırılarak tedavi edilmiş.
- Antipsikotik ve antidepresan ilaçlar kullanıyor.
- Yakınmalar üç yıl önce içe kapanma, odasından dışarı çıkmama,ailesinden uzaklaşma, derslere olan ilgisini yitirme ve uykusuzlukla başlamıştı. Aile bunun geçici bir süreç olduğunu düşünmüştü.
- Yaklaşık iki ay sonra bir akşam evdeki eşyaları ve camları kırarak saldırganlık göstermiş, çevresindeki insanlarla kavga etmeye başlamış ve bunun üzerine bir yataklı kurumda tedavi altına alınmıştı.
- Antipsikotik tedavisiyle robotlaştığını ifade etmiş, bir süre sonra yeniden çevresine ilgisini kaybettiği, bedeninin çirkin olmasından dolayı utandığını ve boyunu kısaltacak bir ameliyat istediğini söylediği, sürekli ağladığı ve ölümü düşündüğü yeni bir döneme girmiş, antidepresan ilaçlar kullanıp iyileşmiş.
- İyilik hali uzun süre devam etmiş. Bir gece yüzünü boyayarak, “I’m the best” yazılı bir tişörtle arkadaş toplantısına gitmiş.
- Aile bu dönemde davranışlarını tuhaf bulmuş ama kendisine aşırı güven gösterdiği, neşeli ve enerjik olduğu için tedaviyi düşünmediklerini ifade etmişler.
- Yine bu dönemde zaman zaman huzursuz ve sıkıntılı davranışlar gösteriyor, neşeliyken birden ağlamaya başlayabiliyormuş. Bu döneminde alkollü okula gitmiş ve daha önce hiç yapmadığı halde bir öğretmeniyle bağırarak tartışmış.
- İlaçsız geçirdiği bu dönemden sonra çok yakınlaştığı bir kız arkadaşı olmuş ve onunla olduğu birkaç ay boyunca kendisini iyi hissetmiş. Bu kız arkadaşı kendisinden ayrıldığında ise, büyük bir sıkıntı içine girmiş (hasta bu dönemde kliniğe gelmiş).
- Yakınmalarını çok sevdiği kız arkadaşının kendisini terk etmesine bağlıyor ve hayatın artık kendisi için bir anlamı kalmadığını, ölmekle herkesi dertten kurtaracağını söylüyordu.
- Aile öyküsü sorgulandığında büyükbabasının bir ruhsal rahatsızlık geçirdiği ve hastanede yattığı öğrenildi.
- Hasta başlanan ilaç tedavisiyle majör depresyon ve mani dönemi arasında geçişler yaşadı. Hastanın duygudurumu bir aylık tedavi sonucunda ötimik duruma geldi. Okuluna başladı, müzik çalışmalarına geri döndü. Üç aylık izlem boyunca duygulanımda herhangi bir dalgalanma olmadı.
- Hasta düzenli olarak kontrol muayenelerine gelip gitmektedir.
[…] farkındalıklı mastürbasyon, bedeninizin ve duygularınızın farkındalığını korurken cinsel olarak kendini tatmin etme uygulamasıdır. Otomatik pilotta mastürbasyon yapmak, […]
[…] Çocuğunuzun terapiye ihtiyacı varsa, bu sizin kötü bir ebeveyn olduğunuzu göstermez. Bir ebeveyn çocuğunun başına gelen her şeyi kontrol edemez ve hiçbir ebeveyn mükemmel değildir. Ergenin ebeveynleri dışındaki yetişkinlerden terapiye ve desteğe ihtiyacı olduğunu kabul etmek, ebeveynliğin bir parçasıdır ve ebeveynin çocuğunu bir şekilde başarısızlığa uğrattığını göstermez. […]
[…] Yalnızlık tek başınalıktan da ayrılmalıdır. Tek başına kalabilme Winnicot’a göre bir kapasite olmakla birlikte genelde kişiler tarafından tercih edilen ve kişiyi geliştiren bir durumdur. Kalabalık içinde yalnız kalabilme anneyle kurulan ilk ilişki esnasında geliştirilen ve kişinin psikolojik sağlamlılığını gösterebilen bir deneyimken kalabalıklar içinde yalnız hissetme kişiyi oldukça zorlar. […]
[…] Bu duygusal güvensizlik hissi gerçekten görmezden gelmeden ,duyguların ifadesinin engellenmesinden ,ya da gerçekten duygusal olarak saldırılmaktan gelebilir. Bazen ise bu hissin kaynağı özellikle romantik ilişkilerimizde fiziksel dokunuşların ve rahatlık ihtiyacı görmezden gelinmesi veya bilerek karşılanmaması olabilir .Aynı şekilde bu ilişkilerde romantizm yönelik istek partner tarafından karşılanmadığında ve görmezden gelindiğinde bu his ortaya çıkar. […]
[…] DBT’nin altı ana noktası, (1) koşulları kabul etme ve değişiklik yapma, (2) davranışları analiz etme ve daha sağlıklı yanıt verme kalıplarını öğrenme, (3) yararsız, uyumsuz veya olumsuz düşünceleri değiştirme, (4) işbirliği becerilerini geliştirme, (5) yeni beceriler öğrenme ve (6) destek almak. […]
[…] Çocuklara gönderilen bu mesajlar onların algılarını ve tutumlarını etkiler. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği bu tarz aktarım yollarıyla korunur ve tekrardan üretilir. Çocuklar hiçbir zaman masallardan mahrum kalmamalıdır. Çocukların hayatında bu kadar büyük bir yeri olan ve çocuğu renkli dünyayla buluşturan masal kitaplarına gereken özenin gösterilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle çocuk kitabı yazan kişilerin, çocukların gelişimi hakkında bilgi sahibi olması, vermek istediği mesajları anlaşılır ve net bir anlatım tarzıyla anlatabilmesi, bununla birlikte eşitsizlik içeren baskın söylem ve yargılardan kaçınması gerekmektedir. […]
[…] vurguladığınızda çocuklarınız onlarınkini küçültüyormuşsunuz gibi hissedebilirler. Bazı durumlarda, çocuklarınız sizinle konuşmayı reddedebilir ve size tam olarak neden konuşmak istemediğini söyleyebilir. Bu durumlarda geri bildirimlerine […]
[…] Freud, hastalarının serbest çağrışım yaparken rüyalarından sıklıkla bahsettiklerini ve rüya üzerine serbest çağrışım yaptıklarında da birçok bastırılmış anı ve duyguyu ifade ettiklerini fark etmiştir. Üstelik rüyaların psikotik insanların bilinç düzeyindeki anormal duygu ve düşünce süreçlerine benzerliğini de görmüştür. Bunlar Freud’a rüyaların bilinçdışına giden bir kral yolu, saklı arzulara ve kaygılara bizi ulaştıracak bir araç olduğunu düşündürmüştür. Uyku esnasında bilinçdışı malzeme kişiyi uyandıracak kadar yoğunlaşır ancak malzeme sansüre uğrar ve kişi uykusunu sürdürmeye devam edebilir. Rüyada önceki günün kalıntıları ve kaynağı çocukluk dönemine kadar inen istekler harmanlanır ve bir maskeleme işlemi gerçekleşir. Bu esnada bilinçdışı istekler doyuma ulaşmanın bir yolunu da bulur. […]
[…] Kişi şemaları çevrenizdeki bireylere odaklanmıştır. Örneğin, arkadaşınız için şemanız, görünüşü, davranışları, kişiliği ve tercihleri hakkında bilgiler içerebilir. […]
[…] Ayrıca sosyopatik veya narsisistik özellikleri olan bireyler genellikle duygu durum bozukluğu, madde bağımlılığı geliştirme, intihar düşünceleri tutma veya intihar etme riski olmayan bireylere oranla daha yüksektir. […]
[…] Öfkeyle başa çıkma programları başlangıçta saldırgan davranışlar sergileyen dördüncü ve altıncı sınıf arasındaki yaş grubuna tabi çocuklar için geliştirilen 18 seanstan oluşan okul temelli bir tedavidir ve ayakta tedavi uygulayan akıl sağlığı kliniklerinde KGB ve DB tanısı konulan çocukların tedavisi için kullanılmaya başlanmıştır. Okul gruplarıyla yapılan seanslar 45 ila 60 dakika ayakta tedavi gören hasta gruplarıyla 60 ila 90 dakika sürer ilk grup seanslarında işleyiş konuşulur ve uyumlu davranışları ödüllendirilen bir puan sistemi sunulur. Tedaviden önce tanıtılan ve program boyunca devam eden bir uygulamada ise çocuklar kendilerine bir takım hedefler belirler ve bu hedefler üzerinde çalışırlar tedavinin başlangıcında öğretmenler ve aile ile işbirliği içinde olunur. Sorunlu davranışların azaltılması için hedeflerden dört ya da beş tanesini açıklarlar. Başlangıçta çocukların motivasyonlarını düşürmemek adına çok zor olmayan hedefler konulur. […]
[…] karşılanmadığı veya yeterince tatmin edilmediği durumlarda yaşanır. Narsisistik kişilik yapısına sahip olan kişiler yaşadıkları en küçük bir hayal kırıklığı veya incinmede narsistik kırılma yaşarlar. Bu kırılma genel de kendisiyle ilgili olan […]
[…] Çocukların oynaması, gülmesi ve diğer çocuklarla etkileşime geçmesinin onlara fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan pek çok faydası vardır. Oyun aynı zamanda çocukların ruh sağlığına da fayda sağladığından söz etmiştik. Ebeveynler olarak, çocuğunuzu oyun ve yaratıcılık zamanlarının tadını çıkarmaya teşvik ederek onları destekleyebilirsiniz. Bu ciddi becerileri geliştirmelerine izin verirken aynı zamanda eğlenmelerine de yer açın. […]
[…] Fiziksel ve zihinsel sağlığınız doğrudan ilişkilidir ve fiziksel olarak nasıl hissettiğiniz, zihinsel ve duygusal olarak nasıl hissettiğinizi etkileyebilir. Vücudunuzu sevmeye ve ona bakmaya başladığınızda, zihinsel sağlığınızı da doğrudan ve olumlu yönde etkilersiniz. İyi beslenmek ve uyumak, refahı korumak ve hastalıkları önlemek için önemlidir. Bu, sağlıklı yiyecekler seçmek ve her gece yeterli uyku almak anlamına gelir. […]
[…] Spitz’den önce ebeveynlerini kaybetmiş veya terk edilmiş bebekler evlat edinilmeden önce uzun süre boyunca kurumlarda beklerdi ve oradaki kişilerden bakım alırlardı. Spitz, Arjantin’de çocukların kaldığı bir hapishanedeki kliniği ve Meksika’da terkedilenler yuvası adında bir yetimhaneyi bebek ve bakım verenin arasındaki ilişkiyi saptamak amacıyla gözlemledi ve karşılaştırmaya karar verdi. […]
[…] Öfkeyle başa çıkma programları başlangıçta saldırgan davranışlar sergileyen dördüncü ve altıncı sınıf arasındaki yaş grubuna tabi çocuklar için geliştirilen 18 seanstan oluşan okul temelli bir tedavidir ve ayakta tedavi uygulayan akıl sağlığı kliniklerinde KGB ve DB tanısı konulan çocukların tedavisi için kullanılmaya başlanmıştır. Okul gruplarıyla yapılan seanslar 45 ila 60 dakika ayakta tedavi gören hasta gruplarıyla 60 ila 90 dakika sürer ilk grup seanslarında işleyiş konuşulur ve uyumlu davranışları ödüllendirilen bir puan sistemi sunulur. Tedaviden önce tanıtılan ve program boyunca devam eden bir uygulamada ise çocuklar kendilerine bir takım hedefler belirler ve bu hedefler üzerinde çalışırlar tedavinin başlangıcında öğretmenler ve aile ile işbirliği içinde olunur. Sorunlu davranışların azaltılması için hedeflerden dört ya da beş tanesini açıklarlar. Başlangıçta çocukların motivasyonlarını düşürmemek adına çok zor olmayan hedefler konulur. online terapi […]
[…] Bir ayrılığın ardından yasın 5 aşaması vardır. Yasın ilk aşaması olan inkar, birden beliren durumu işlemenizi sağlar ve rahatlatıcı bir tampon görevi görür. Ancak ikinci aşama olan öfkenin hızla inkarın yerini alması nedeniyle bu durum kısa sürer. Bu bağlamda öfke kişinin kendisine, partnerine, hatta ayrılığa yol açan duruma yönelik olabilir. Kulağa ne kadar abartı gelse de öfke işe yarayabilir. Öfke, güçlenme, farkındalık duygusu kazanmaya ve kaybedilen özgüvenin yeniden kazanılmasına yardımcı olabilir. Üçüncü aşama olan pazarlık, en çok popüler kültürde belgelenmiştir. Pazarlık yapmak en iyi şekilde eski sevgilinize “Sence ilişkiyi yeniden gözden geçirmeli miyiz?” diye mesaj atma isteği olarak açıklanabilir. Pazarlık, uzlaşma umudunun son ipini elinde tutmaya çalışır. Pazarlık işe yaramadığında, dördüncü aşama, yani depresyon devreye girer. Depresyon, kendine şefkate izin veren sağlıklı bir şekilde ele alındığında yerini yasın son aşamasına bırakır: kabullenme. Kabullenmek, acıdan ya da özleme duygusundan aniden kurtulmak anlamına gelmediği gibi, tamamen hayatınıza devam ettiğiniz anlamına da gelmez. Bu aşama basitçe durumun kabul edilmesi anlamına gelir ve en önemlisi iyileşme süreci için sağlıklı bir son adımdır. mecidiyeköy psikolog […]
[…] Örneğin çocukların her sorununda ebeveynler bu durumu ivedilikle çözdüğü için çocuğun problem çözme becerisi gelişmemekte ve çocuk büyüdükçe hayatın içinde problemlerle karşılaştığında zorluk yaşamaktadır. Bu durumlarda çocukta özgüven problemleri, benlik saygısında düşüklük ve bağımlı bir kişilik gelişimi görülebilmektedir. Çocuk ebeveynlerinden ayrılmakta zorlanır ve hayatında da çevresiyle kurduğu sosyal ilişkilerde bağlanma sorunları yaşamaktadır. Bunlara ek olarak bu şekilde büyüyen çocuklar diğer akranlarına göre daha fazla kaygı, depresyon ve psikosomatik sorunlar yaşadığını ifade etmişlerdir. […]
[…] Seans süresince terapist kaçınılmaz olarak danışanın istediğinin dışında davranacaktır. Kohutyen terapi her ne kadar empatik ve danışanı ön planda tutan bir terapi olursa olsun diğer terapiler gibi sınırları ve çerçevesi olan bir terapidir. Bu sınırlar narsist danışanı incitip onda optimal kırılmalar yaşatabilmektedir. Kohut’a göre bu durum terapi için gerekli olan bir durumdur. Örneğin büyüklenmeci narsist seans sırasında terapistin saate bakması halinde kendini değersiz hissedebilir, bu durum onda öfke yaratabilir. Terapist bu durum karşısında danışanın tepkisinde haklı olduğunu kabul etmeli ve ona bunu belirtmelidir. Fakat yorumlar yapılırken narsist bir danışana kırıldığı, kızdığı veya değersiz hissettiğini anladığı ile ilgili bir yorum yapılmamalıdır çünkü narsist bir danışan bu duyguları halihazırda inkar etmektedir. […]
[…] Söz konusu bireyler kişilerarası ilişkilerde istikrarsız ve tutarsız davranışlar sergilerler… Ötekini göklere çıkarırcasına özen ve ilgi gösterme ucu ile ötekini değersizleştirme ve adeta yerin dibine sokma ucu arasında gidip gelen değişken bir ruh haline sahiplerdir. Duygulanımları da bu şekilde değişkenlik göstermektedir. Duyguların düzenlenmesinde yaşanan zorlukların neticesinde ortaya çıkan öfke patlamaları, yoğun disfori (derin huzursuzluk ve memnuniyetsizlik hali), terk edilmeye bağlı gelişebilen depresyon ve boşluk hissi bu bozukluğa sahip bireylerde sıkça rastlanmaktadır. Kimlik karmaşası yaşayan bu bireyler dürtüsel para harcama, pervasız araba kullanımı, madde kullanımı, tıkanırcasına yeme, rastgele cinsel ilişkiye girme gibi davranışlar sergileyebildikleri gibi intihara da başvurabilmektedirler. […]
[…] Anksiyete bozuklukları konusunda kişinin aşırı endişelenmesi durumu beyin ve bilişsel süreçleri olumsuz yönde etkilemektedir. Kişinin bulunduğu ortamda belirsizliğe ve tehlikelere karşı aşırı endişelenmesi durumu kişinin o yaşadığı ana odaklanmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum aslında birbirini etkileyen iki döngü olarak düşünülebilir. Yoğun anksiyete durumu depersonalizasyon durumuna sebep olabiliyorken, depersonalizasyon yaşamak da yoğun anksiyete durumuna sebep olabilir. online psikolog […]
[…] Olgunlaşamayan ebeveynler çocuklarının iç dünyasını fark edemezler, etseler dahi onlara nasıl destek olacaklarını bilemezler. Bu tür anne babalar, çocuklarının ‘’çocuk’’ olduğu için sergilediği davranışlara tahammül edemezler hatta onları cezalandırabilirler. Örneğin, çocuğun ağlaması onları rahatsız eder. Bu durumun tekrarlanmaması için bazen bağırarak, şiddete başvurarak bazen de sevdiği aktivitelerden alıkoyarak onları cezalandırabilirler. Bu durum çocuğu duygularını ifade etmekten uzaklaştırır. Duygularını ifade ederse cezalandırılacağını öğrenen çocuk, duygusal olarak ulaşılmaz bir yere saklanır. şişli psikolog […]
[…] Anksiyete bozuklukları konusunda kişinin aşırı endişelenmesi durumu beyin ve bilişsel süreçleri olumsuz yönde etkilemektedir. Kişinin bulunduğu ortamda belirsizliğe ve tehlikelere karşı aşırı endişelenmesi durumu kişinin o yaşadığı ana odaklanmasını zorlaştırmaktadır. Bu durum aslında birbirini etkileyen iki döngü olarak düşünülebilir. Yoğun anksiyete durumu depersonalizasyon durumuna sebep olabiliyorken, depersonalizasyon yaşamak da yoğun anksiyete durumuna sebep olabilir. online psikolog […]
[…] Danışanın ruhsal çatışmalarına dair bilgilere ulaşmanın ilk yolu bireyin savunmalarına ışık tutmaktır. Terapistin yol göstermesi ile birlikte danışan davranışlarındaki anlamları görmeye başlar ve uyumsuz davranışlar benlikle uyumsuz bir hal almaya başlar. beşiktaş psikolog […]
[…] Narsisist kişiler için kendilik nesnesi çok büyük önem taşıyabilir. Kendilik nesnesi sayesinde olumsuz düşüncelerini ve olumsuz özelliklerini başkalarından aldıkları onay ile birlikte göz ardı edebilirler. Bu bir çeşit savunma mekanizmasıdır. Bu savunma mekanizması sayesinde büyüklenmeciliği kendi açısından zarar görmez. Kendilik nesnesi olarak gördükleri kişileri de bir nevi kullanmış olurlar. Bu kişiler o yüzden evcil hayvanlarına fazla bağlı olabilirler. Bu evcil hayvanı kedi olarak ele alırsak; narsisist kişiler kedilerini kendilik nesnesi olarak kullanabilir. Uzun bir günün ardından eve geldiğinde kedisinin kendini sevdirmek için yanına gelmesi, hatta eve gelirken kendisini bekleyen bir canlının bulunması bile narsisist kişi için ne kadar değerli olduğunu, sevildiğini gösteren bir durumdur. Bu duygudan çok hoşlanırlar ve buna ihtiyaç da duyarlar. Başka bir sebebi ise kedinin beslenmesi, temizliği gibi birçok hayati özellikleri de sahibine bağlı olduğu için, kedinin hayatta kalmakta sahibine ihtiyaç duyması da narsisist kişi açısından hayal ettiği nesne ilişkisidir. Bu şekilde kendisini o kadar önemli görecektir ki kendisi olmasa kedisi hayatta bile kalamayacaktır. Bu sebeplerden dolayı da kedisini derin bir şekilde sevecektir. Bu şekilde düşünülmesi biraz uçuk gibi gelse de aslında evcil hayvanlar ile sahipleri arasında da karşılıklı bir ilişki vardır; Kedi için bakım veren ve onunla ilgilenen sahibidir, bu yüzden ona sevgi dolu hareketler sergiler; sahibi için ise kedi bir kendilik nesnesine dönüşmüştür, narsisistik duygularını doyurduğu için kedisini belki de öz çocuğu kadar sevebilir. […]
[…] Güç zehirlenmesi, kişinin algı ve davranışlarında çarpıklık meydana gelmesi ve hem bireyi hem de etrafındaki kişiler için zararlı sonuçlar doğurmasıyla açıklanabilir. Çünkü insanlar hiyerarşik merdivende yükseldikçe, gücün baştan çıkarıcı doğası onların davranışlarını ve kararlarını etkisi altına alabilir. Bu durum insan ilişkilerinde hoşgörü eksikliğine yol açar. Sıklıkla duyduğumuz haliyle, kişilerde bir ‘’empati erozyonu’’ gerçekleşir. online psikolog […]
[…] Dalga: İkinci dalgaya bakıldığında davranışçı açıklamaların daha arka planda durup bilişsel açıklamaların baskın hale geldiği görülür. Burada Albert […]
[…] Ona göre ödipal karmaşanın kaynağı başta yasak hazlardan elde edilen tatmin duygusu iken sonradan gücü elde etme üzerine yıkımı getirme ve bunun için verilen mücadele ve ortaya çıkan korkular olmuştur. Libidinal dürtüler ona göre bir tehlike olmamakla birlikte ilk dönemlerde yer almamaktadır. Ancak ödipal dönemin geç evrelerinde karşımıza çıktıklarını belirtmektedir.-beşiktaş psikolog […]