Bağımlı kişilik bozukluğu

[fruitful_tabs type=”vertical” width=”100%” fit=”false”] [fruitful_tab title=”TANIMI VE TARİHSEL KÖKENLERİ”]

Bağımlı kişilik bozukluğu nedir?

Bağımlı Kişilik bozukluğu; insanların kendisini terk edeceği korkusuna neden olacak şekilde aşırı düzeyde başkalarının varlığına ihtiyaç duymasıdır..Bireylerin başkalarına bir dereceye kadar bel bağlamaları kesinlikle uyumlayıcıdır. Ama aşırı bağımlılıkta çok sorun yaratabilir, aşırı bağımlılık DSM-IV-TR’de bağımlı kişilik bozukluğu olarak tanımlamıştır.

Temel özelliği, uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak biçimde aşırı bir kendisine bakılma gereksinmesinin olmasıdır. Ruh sağlığı kliniklerinde en sık karşılaşılan kişilik bozukluğudur.

Tarihsel Bakış Açıları

Hem Freud hem Abraham oral –alıcı karakterleri gelişiminin oral veya emme evresinde aşırı düşkünlük veya mahrumiyet nedenleriyle açıklamıştır.

Abraham, bazı insanlarda her zaman kendilerine bakacak ve anneye benzeyen birisi olacağını inancı baskındır.

Psikodinamik BKB kavramlaştırmasına göre aşırı veya ilgisiz psikoseksüel evrede duraklamaya neden olabilir. Levy, annenin aşırı korumacılığıyla ilgili aşırı ilginin talepkar olma, inisiyatif/girişim eksikliği, başkalarından beklenti içeren fakat kendileri için yapamadıkları aşırı bağımlılık özelliklerini ortaya çıkardığını görmüştür.

West ve Sheldon, BKB olan bireylerin bir ilişki kurduklarında bağlanma figürüne aşırı derecede bağımlı olurlar.

[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”DSM ÖLÇÜTLERİ”]

BAĞIMLI KİŞİLİK  DSM-IV-TR’de şöyle tanımlanmaktadır:

Aşağıdakilerden beş veya daha fazlasının olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, uysal ve yapışkan davranışa ve ayrılma korkusuna yol açacak biçimde kendisine bakılma gereksinmesinin aşırı olması:

  • —başkalarından bol miktarda öğüt ve destek alınmazsa, gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker.
  • yaşamının çoğu önemli alanında sorumluluk almak için başkalarına gereksinim duyar
  • desteğini yitireceği ya da kabul görmeyeceği korkusuyla başkalarıyla aynı görüşü paylaşmadığını söylemekte zorluk çeker
  • tasarıları başlatma ya da kendi başına iş yapma zorluğu vardır.
  • —başkalarının bakım ve desteğini sağlamak için hoş olmayan şeyleri yapmayı isteyecek kadar aşırıya gider.
  • —kendisine bakamayacağına ilişkin aşırı korku nedeniyle tek başına kaldığında kendisini rahatsız ya da çaresiz hisseder.
  • yakın bir ilişkisi sonlandığında bir bakım ve destek kaynağı olarak derhal başka bir ilişki arayışı içine girerkendi
  • kendine bakma durumunda bırakılacağı korkuları üzerinde gerçekçi olmayan bir biçimde kafa yorar (DSM-IV-TR)
[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”TİPLERİ/ÇEŞİTLERİ”] Tab 1 content place [/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”SIKLIK VE YAYGINLIK”]

Bağımlı Kişilik bozukluğu Epidemiyoloji (Görülme Sıklığı)

Kadınlarda erkelerden üç kat daha fazla görülür.  Bir çalışmada tüm kişilik bozukluklarının %2.5’ ine  bu tanı konmuştur. Küçük çocuklarda büyük çocuklardan daha belirgindir.  Çocuklarda kronik fiziksel rahatsızlığı olan kişiler bu rahatsızlığa daha yatkın olabilir (Bayat S, Şengül N, 2007).

[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”BELİRTİLERİ VE NEDENLERİ”]

bağımlı kişilik bozukluğunda BELİRTİ VE BULGULARI

  • —Bu kişilerin kendi gereksinmeleri ve sorumlulukları başkalarınınkilerden sonra gelir ve kendileri ile ilgili kararları başkalarının almasını isterler.
  • —Sömürüye dayalı ilişkilere katlanabilirler.
  • —Kendilerine güvenleri yoktur, başkalarının öğüt ve desteğine gereksinirler.
  • Tek başına kalmaya katlanamazlar ve işyerinde sürekli bir gözetim altında tutulmaya gereksinirler.
  • Edilgendirler, aynı görüşte olmadıklarını ifade etmekte zorlanırlar.
  • Kendi başlarına karar verememe
  • Pasiflik Kişisel sorumluluktan kaçınmak
  • Yalnız kalmaktan aşırı derecede korkmak
  • Bir ilişki bittiğinde büyük acı çekmek ve çaresizlik hissetmek
  • Normal yaşam gereklerini yerine getirememek
  • Terkedilme korkusundan başka bir şey düşünmemek
  • Kritize edilme, kınanma, onaylanmama gibi yaklaşımlarda kolaylıkla incinme
  • Başka insanlara aşırı derecede bağımlı olmak
  • Uzun süreli bir ilişki içinde olma ve aşırı derecede sevgi gösterilmesine ihtiyaç duymakAynı anda birden fazla insana bağımlı olmak (biri giderse diğerlerini devreye sokmak)
İlişkileri kolaylaştırmak için bağımlı kişiler tarafından kullanılan kendini tanıtma- gösterme  yöntemleri Amaç Tipik davranışlar
yalvarış,  rica Çaresiz ve incinebilir olarak görünme Kendini küçük düşürme
Kendini sevdirme Minnettarlık  yaratma Ego desteği, iyilikler- yardımlar  sergileme
Örneklerle  gösterme Başkalarının suçları nıkullanmak Yardım sağlama,  çaba sarfetme ve fedakarlıklar
Kendini yükseltme Kişisel değeri vurgulamak başarıların abartılması
Gözdağı, tehdit Diğerlerini  korkutma  ve kontrol etme Kızgınlık göstergeleri  , çöküş tehditleri

Bağımlı Kişilikte bozukluğunda ayırıcı tanı

Bağımlılık özellikleri pek çok psikiyatrik bozuklukta bulunur. Bu da ayırıcı tanıyı zorlaştırır. Bağımlılık, histrionik ve borderline kişilik bozukluğunda da vardır. Fakat bağımlı kişilik bozukluğu olan hastalar bağımlı oldukları kişiyle kalıcı bir ilişkiye sahiptirler. Diğer bozukluklarda bu nadir görülür  (Bayat S, Şengül N, 2007).

BKB Eksen I ve II sendromlarından ayırt edilmelidir:

l panik bozukluğu, agorafobi ve bir ya da birden fazla genel tıbbi durumdan doğan bağımlılık

l borderline kişilik bozukluğu, histrionik kişilik bozukluğu ve kaçıngan kişilik bozukluğu.

Eş hastalık çalışmaları BKB’nin sık olarak Eksen I ve II sendromları ile beraberliğini göstermektedir.

l Eksen I de BKB; kaygı bozuklukları, yeme bozuklukları, somatizasyon bozukluğu ile eş tanılıdır.

l Eksen II de BKB ile eş tanılı durumlar; antisosyal, borderline veya şizoid kişilik bozukluğu ile beraber görülebilir

Bağımlı Kişilik bozukluğu Etiyoloji (Ortaya Çıkartan Nedenler)

  • Bağımlı kişiliğin nedenleri çoğunlukla psikososyal olarak bilinir. Bazı toplumlarda kültürel açıdan cinsiyet, ırk ya da rol durumları bakımından bağımlılık beklenir.
  • Ana babalar çocuklarının bağımsız davranmalarına izin vermezler ve bu davranışa başkaldırı olarak bakarlar.
  • Bu da bazı davranışların özerk olmasına izin vermez. Hatta ana babalar ya da toplum, kişinin gösterdiği özerk davranışı bağlantı ya da onay kaybına dönüştürebilir.
  • Kronik fiziksel bir hastalık, ayrılma kaygısı yaşamış olma ya da çocuklukta anababayı yitirmiş olma yakınlaştırıcı etkenlerdir
  • Bu kişilik bozukluğuna sahip olan insanlar yalnız kalmamak ve bağlantıyı devam ettirmek uğruna fiziksel ya da psikolojik her türlü kötü kullanıma katlanabilirler (Bayat S, Şengül N, 2007).

BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN YERLEŞİK DÜŞÜNCELERİ

—Zayıf biriyim ve başkalarına muhtacım.

—Ne yapmam gerektiğini söyleyecek  ya da kötü bir şey olduğunda bana yardımcı olacak birinin hep  yanımda olmasını isterim.

—Bana yardımcı olacak kişi, isterse destekleyici ve güven verici biri     olabilir.

— Kendi başıma bırakıldığımda kendimi çaresiz hissediyorum.

—Daha güçlü birine bağlanmadıkça kendimi yalnız hissediyorum.

—Olabilecek en kötü şey terk edilmektir.

—  Sevilmezsem hep mutsuz olurum.

—Bana yardımcı olan ya da destekleyen kişiyi gücendirecek, hiçbir şey yapmamalıyım.

—Onun benim için iyi dileklerini sürdürmesini sağlamak için hep boyun eğmeliyim, ona yaranmalıyım.

—Ona her zaman ulaşabilmeliyim.

—Olabildiğince yakın bir ilişki kurmalıyım.

—Kendi başıma karar veremem.

—Başkaları gibi baş edemem.

[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”GİDİŞAT VE SONLANIM”]

bağımlı kilik bozukluğunda Gidiş ve Sonlanış

Bağımlı kişiliğin gidişi çok bilinmemektedir. Bağımsız olarak iş yapamazlar.   Bağımlı oldukları kişileri kaybetmek zorunda kalırlarsa major depresif bozukluk riski taşırlar.  Ancak tedavi sonu iyidir.

[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”AYIRICI TANI VE EKTANILAR”] Tab 3 content place [/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”KOMPLİKASYONLAR-İNTİHAR”] Tab 2 content place [/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”TEDAVİ”]

Bağımlı kişilik bozukluğunun Tedavi Yöntemleri

  • BKB nin tedaviisnde güdülen amacın bağımsızlık olduğu varsayılabilir.
  • Terapinin başından itibaren hastanın temel probleminin bağımlılık olduğu açık olsa da, hasta bu durumu nadiren kabul eder.
  • Bağımlı kişilik bozukluğunun tedavisi genellikle başarılıdır.
  • İç görü- oryente terapi, davranışlarının geçmişini anlamasını sağlar.
  • Terapi öncesi hastaların bağımsız ve kendine güveninin olması için terapist yardımcı olabilir.

iş birliği stratejisi : BKB si olan bireyin başka birinin kendi problemlerini çözmesini istemesinden dolayı çaresizlik hissi, tedavinin başında tedaviye duyacağı bir miktar bağımlılığı gerektirebilir. BKB si olan hastalarla çalışırken, rehber eşliğinde keşif yapma, sokratik sorgulama kullanma oldukça önemlidir.

Terapistin hastaya karşı kendi duygu ve düşüncelerini gözleyebilmesi, başka bir bir işbirliği yöntemidir.

Bkb si olan hastayı kurtarma girişimi oldukça güçlüdür ve hastanın kendi çaresizliğine olan inancını kabul etmek yada yavaş ilerlemesinden duyfuğu hayal kırıklığını düzeltmek kolay olabilir.

BKB li hasta ile terapistin mesleki ilişkisine açık sınırlar konulması önemlidir.

Bkb li hastalarla fiziksel teması ( el sıkışmak, sırtına vurmak ya da sıradan bir sarılma bile) en aza indirmek emniyet sağlar.

Aşık olma olasılıkları yüksektir.

Eğer duygularını doğrudan ifade ederse dikkatli ve mantıklı bir şekilde ele alınması önemlidir.

Bağımlı kişilik  bozukluğunda özel müdahaleler 

Bkb hastalarının terapi sürecindeki bütün gücü terapiste yükleme çalışmaları vardır.

Bugün neye odaklanmak istersiniz? Sorusuna,, siz ne yapmak isterseniz, ben nereden bilebilirim ki? Eminim sizin düşündüğünüz şey en iyisidir şeklinde cümlelerle yanıt verebilirler.

Herşeyden önce bir kişinin güçsüz olduğuna dair inancına meydan okuyacak en iyi yollardan biri, kişinin bireysel yeterliliğine dair toplanan somut delillerdir.

Özellikle yetersizliği ile ilgili otomatik düşünceler, ev ödevlerinin denenmesinde zorluk çıkarır, bu yüzden bu düşünceler tedavinin çok erken aşamalarında ortaya konulmalı ve değerlendirilmelidir.

Ev ödevlerini evde tek başına yapmadan önce, bunları seansta yapmasını istemek mantıklı olur.

  • Bağımlı kişilik bozukluğu olan hastaların bağımlılık duyguları ne kadar patolojik olursa olsun incelik ve saygıyla yaklaşılmalıdır.
  • Ayrıca bağımlı kişilik bozukluğu olanlarda davranış tedavisi, girişkenlik eğitimi, aile terapisi ve grup terapisi başarıyla kullanılmaktadır.

Başkalarıyla olan bağlantılarında kendilerini değersiz hissetme  ve başkalarına olumluluk yükleme eğilimleri vardır. Kendilerini  tanımlarlarken başkalarının gözlüklerini kullanırlar. Kendilerinin bakış açıları “iyiyim ama yeterli değilim ya da kırılganım” biçimindedir. “Başkaları benim için gerekeni yapacaklar” görüşünü taşırlar.

Bağımlı kişilik bozukluğu konusunda yazılmış tezler

Dünyanın en önemli sağlık sorunu olan sigarayla mücadelede gençlerin özellikle de sağlık çalışanlarının rolü önemlidir. Çalışmamızın amacı sağlık eğitimi alan gençlerin sigara kullanma durumlarını ve bağımlı kişilik özelliğiyle ilişkisini araştırmaktır.
Bitlis Eren Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’na 2011-2012 öğretim yılında okula kayıtlı ve devam eden öğrencilerin tümü örnekleme seçilmiştir. Anketler Aralık 2011-Ocak 2012’de öğrencilerle gözlem altında uygulanmıştır.
Ankete katılan 413 kişinin yaş ortalaması 20,8 olup, %49,9’u erkek, %50,1’i kadındır.
Grupta sigara içme oranı %29,8 olmakla birlikte erkeklerde bu oran %45,6, kadınlarda %14’tür.
İçenler ve bırakmış olanlar bir grup olarak alınıp hiç içmemişlerle kıyaslandığında; halen sigara içen veya bırakmış olan öğrencilerin bağımlı kişilik puanları hiç içmemiş olanlardan yüksektir (p<0.05).
Sonuç olarak sağlık eğitimi alan üniversite öğrencilerinde sigara içme sıklığının genel popülasyonla benzer olduğu ve sigara içme durumunun bağımlı kişilik özelliğiyle ilişkisi olduğu görülmüştür.

[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”VAKA/OLGU ÖRNEĞİ”]

Bağımlı kişilik bozukluğu için Vaka örneği olgu sunumu 

l Kırk altı yaşında, erkek, evli, üç çocuk babası devlet memuru l 80 yaşındaki annesinin ölümüne kadar herhangi bir psikiyatrik yakınması olmamış (hastanın ve diğer aile bireylerinin yakınma saymadıkları, sabah uyandığında ve akşam işten eve geldiğinde annesinin memesini emmesi dışında) ve bu nedenle herhangi bir doktora başvurmamış İki yıl önce, annesinin ölümünden sonra, şiddetli depresif ve somatik yakınmaları başlamış, ancak gittiği çeşitli merkezlerde uygulanan ayaktan  sağaltımlara yanıt alınamamış. Hasta;  gerginlik, uykusuzluk, halsizlik, isteksizlik, hayattan zevk alamama, ümitsizlik, tüm vücutta yaygın ağrı yakınmaları ile bir psikiyatri kliniğine yatırılmış.  Hasta, beş kardeşin en küçüğü.Annenin sekizinci ve son gebeliğinden doğmuş. Annesi 80 yaşına gelip ölünceye kadar memeden kesilmemiş, her sabah işe giderken ve her akşam işten döndüğünde annesinin memesini emmeye devam etmiş

Ne eşlerinden biri, ne çocukları, ne de akrabaları bu duruma tepki göstermiş, bu yüzden herhangi bir sorun yaşanmamış.Hasta, aile bireylerinden herhangi bir tepki almayışını doğal karşılamaktadır. Doktoruyla ilişkisinde ise, bağımlılık örüntüsü en  temel özellik olarak gözlenmiş.  Doktorunu görmediği zamanlarda kendisini yalnız ve kimsesiz hissettiğini sık sık belirtmiş Böyle dönemlerde hastanın somatik yakınmalarında belirgin bir artma olduğu gözlenmiş. Doktoru döndüğünde ise, onu “bacısı gibi” sevdiğini, doktorunun ona çok iyi davrandığını anlatmış

[/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”İLGİLİ VİDEO”] Tab 2 content place [/fruitful_tab] [fruitful_tab title=”KAYNAKLAR”] Tab 3 content place [/fruitful_tab] [/fruitful_tabs]

Leave Your Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *