Carl Gustav Jung hayatı (1875-1961)

Carl Gustav Jung  hayatı (1875-1961)

  • 1875 İsviçre’nin Kesswill köyünde doğdu
  • Babası papaz ve annesi ev hanımı
  • Annesi evlilik sorunları nedeniyle geçirdiği bunalım sonucu hastaneye kaldırılınca bir süre yaşlı bir kadın baktı
  • Yalnız, içedönük bir çocuk
  • 11 yaşında köy okulundan ayrılıp Basel kentinde okumaya başladı
  • Din, matematik, beden eğitimi derslerini sevmiyor, hastalığı nedeniyle bir süre okula gitmiyor
  • 16 yaşından sonra kişiliği değişip, atılgan ve konuşkan biri oldu ve arkadaş edinmeye başladı fakat bir süre sonra yine içine kapandı
  • Liseden sonra tıp eğitimine başladı
  • Rüyalar, hayaller ve parapsikolojiyle ilgileniyor, ruh çağırma seanslarına katılıyor
  • Psikiyatri alanında uzmanlaşmaya karar verdi
  • 1905’te Zürih Üniversitesinde ders vermeye ve psikiyatri kliniğinde uzman hekim olarak çalışmaya başladı
  • Freud’un yazılarını takip ediyordu ve onun savlarını deneysel olarak kanıtlamaya çalıştı
  • 1907’de Freud’la onun Viyana’ya daveti sonucu tanıştı
  • Yapılan davet üzerine ABD Clark Üniversitesine birlikte gittiler
  • 1912 Bilinçdışının Psikolojisi adlı eseri yayınlayarak Freud’un teorilerini eleştirdi
  • 1913-1914 Freud ve psikanalizle ilişkisini kesti
  • 3 yıl kararsızlık dönemi yaşadı-içine kapandı, kendi hayal ve rüyalarını inceledi
  • Psikolojik Tipler’i yazdı
  • 1948’de Zürih’te Jung Enstitüsü kuruldu
  • 1961’de öldü
l-03

Kohut Kendilik Psikolojisi, Kendilik Nesnesi

Kohut Kendilik Psikolojisi, Kendilik Nesnesi

Kendilik Tasarımı Nedir? Nasıldır?

¢Kendilik tasarımlarımızın ruhsal bir yerleşimi vardır. Kendi idimizi, egomu zu veya süperego’muzu tanımlarken aynı zamanda kendilik tasarımlarımızdan bahsetmekteyiz. ¢Egomuzun içeriğinde ise birbirleri ile uyumlu ve/veya uyumsuz kendilik tasarımlarımız yan yana bulunabilir. ¢Kendimizle ilgili onlarca kendilik tasarımımız (zavallı, aciz, büyüklenmeci, korkak, cesur, başarılı, başarısız vs.) iç içe zamanın sürekliliğinde birbirlerini etkileyerek hayatlarını sürdürürler. ¢O halde Kendilik, bütünüyle, nesne tasarımlarına benzer bir şekilde, zihinsel aygıtın bir içeriğidir, ama onun kurumlarından biri, yani zihnin aygıtlarından biri değildir.

Narsizmin Ayırıcı Tanısı

¢Narsizmi Psikozdan ve Sınır Durumdan Nasıl Ayırırız? ¢Bu hastaların lDinamik Yapısal Özelllikleri lGelişimsel Özellikleri diğerlerinden farklıdır. Bu nedenle tedavi sürecinde ve semptom gelişiminde bazı özellikler vardır.

Narsizme Özgü bozukluklar

¢Gelişimin erken evrelerinde ilkel kendilik ile ilkel nesne tasarımları içiçedir. ¢Narsizmde kendilikten ayrı yaşanamayan ilkel nesne tasarımları mevcuttur. Yer yer kendilik ile nesne içiçe geçmiştir. ¢İçiçe geçen bu yapılar arkaik yani ilkel olduğundan olgunlaşmamış , primitif yapılar olarak karşımıza gelir.

İlkellik ve gelişmişlik bir arada… / kendilik psikolojisi

Her ne kadar ilkel kendilik ve nesne tasarımlarının içiçeliğinden bahsetsekte bazı alanlarda güçlü ve olgunlaşmış kısımlarda varlığını sürdürmektedir. Bu anlamda ilkellik ve gelişmişlikte yanyana durabilmektedir. Arkaik Kendiliğe ve yüceltilmiş nesneye yapılan libidinal yatırım neye engel olmaktadır? Bu durumda; 1. Enerji ilkel yapılara yatırıldığından, olgunlaşmak için enerji yetersiz kalır. 2.ilkel taleplerin baskınlığı olgun taleplerin önüne geçer. Psikozdan ve sınır durumdan farklı olarak; Narsisistik Yapılar: 1. entegre olmuş bir kişiliğe ve 2. birleşmiş idealize edilmiş güçlü nesnelere sahiptirler. lBu da onları parçalanmaktan koruyup, göreceli olarak daha fonksiyonel bir duruma ulaşmalarını sağlar. Terapide aktarımda dağılma veya parçalanma ortaya çıkmaz.

Narsisistin Şikayeti Nelerdir? kendilik psikolojisi

Hasta terapiye temel problemleri nedeniyle başvurmaz. İkincil şikayetleri nedeniyle başvurur. Hastanın başlangıç şikayetlerinde muğlaklık vardır. Meslek yaşamındaki durgunluk veya cinsel sapkınlılardan bahsetmeyebilir. Narsisistik aktarım oluştuğunda ise şikayetlerini daha iyi tanımlayacaktır.

Hasta belli belirsiz yaşadığı, ama tüm yaşamına yayılan bir BOŞLUK VE DEPRESYONDAN şikayet edecektir. Bu duygular Psikoz ve Sınır durumdan farklı olarak, narsisistik aktarım yerleşir yerleşmez yatışacak. İlişkide bozulma olduğunda ise artacaktır.

Boşluk ve iş yaramamazlık hali BEN’in (EGO) tükendiğini gösterir. Ben yeni girişimlerden kaçınır. Çünkü BEN (EGO), 1. Arkaik bir büyüklenmeci kendiliğin gerçekçi olmayan taleplerini 2. Ya da, kendine saygıyı destekleyecek güçlü bir nesneye duyulan aşırı açlığı kendisinden uzak tutmaya çalışmaktadır.

Hasta, herhangi bir kırılma ve incinme ile karşılaştığında kendini çok kötü hissedecek ve tükenmişlik duygusu yaşayacaktır. Bu dönemde hipokondriyak şikayetler veya vucuduna olan ilgi ve odaklanma artacaktır. Çevreden pozitif bir geri bildirim ve/veya başarı hastada geçici canlanmalara neden olacaktır.

kendilik psikolojisi

Manik Depresif ve Narsisist Birliktelik

Manik Depresif Psikozda, o iki temel (Arkaik kendilik ve nesne) narsisistik yapının kuruluşu çok naziktir.Birtakım örselenmelerin etkisi ile hemen çökmeye eğilimlidir.O zaman bu arkaik yatırımları içeremez olduklarından, büyüklenmeci kendiliğin teşhirciliği ve büyüklenmeciliği kendiliği kaplamaya (MANİ HALİ). İdealleştirilmiş ebeveyn imagosunun saldırgan tüm güçlülüğü de hastanın gerçekçi olan kendisine saygısını yıkmaya başlar. (DEPRESYON HALİ)

Narsisistin Klinik Görünümü / kendilik psikolojisi

1. Cinsellik alanında:sapık fantaziler, cinselliğe ilgi duymama

2. Sosyal alanda:çalışamama, anlamlı ilişkiler kurup sürdürememe, görevi ihmal etme ya da suçsayılacak etkinlikler.

3. Gözlenen kişilik özellikleri arasında: nükteden yoksunluk, başkalarının gereksinimlerini, duygularını anlayamama, dozunu kaçırma, denetimsiz öfke nöbetleri, patolojik yalancılık

4. Psikosomatik alanda:beden ve zihin sağlığı ile ilgili hipokondriyak uğraşlar, çeşitli organlarda vejetatif sinir sistemini ilgilendiren rahatsızlıklar.

Büyüklenmeci Kendilik Nedir? / kendilik psikolojisi

Çocuk bakıma muhtaçdır. Bu bakımı anne verir. Çocuk doğuştan sonraki evrede primer narsisizmdedir. Annenin bakımındaki kaçınılmaz yetersizlikler, BİRİNCİL NARSİSİZMİN  dengesini bozar. Ancak çocuk bu mükemmelliğe yeniden ulaşmak için; (Sanki ceza yazan polis karşısında içimizde gelişen sen benim kim olduğumu biliyormusun tasarımı gibi.) BÜYÜKLENMECİ VE TEŞHİRCİ BİR KENDİLİK İMGESİ OLUŞTURUR.

İdealleştirilmiş Ebeveyn İmagosu Nedir?

¢Bebeğin yaşadığı veya tecrübe ettiğini sandığı ESKİ MÜKEMMELLİĞİ, hayran olacağı, tüm güçlü, GEÇİŞ NESNESİ NİTELİĞİ TAŞIYAN,  bir KENDİLİK NESNESİNE devreder. ¢Bu nesneye İDEALLEŞTİRİLMİŞ EBEVEYN İMAGOSU DENİR.

Kendilikte Normal Akış Nasıldır?

Uygun ortamda, ilkel büyüklenmeci kendiliğin teşhirciliği ve büyüklenmeciliği aşamalı bir şekilde ehlileştirilir ve sonunda tüm yapı erişkin kişiliklerimizle bütünleşerek, ben ile bağdaşmış tutku ve amaçlarımızın, etkinliklerimizden alacağımız zevkin ve kendimize duyduğumuz saygının önemli yönlerinin içgüdüsel enerji kaynağı olur.

İdealleştirilmiş Ebeveyn İmagosunda Normal Akış Nasıldır?

Aynı elverişli uygun ortamlar altında İdealleştirilmiş Ebeveyn İmagosu da ERİŞKİN KİŞİLİĞİ ile bütünleşir. İDEALLEŞTİRİLMİŞ ÜST BENİMİZ olarak içe atılır ve ideallerinin yol gösterici önderliğiyle ruhsal örgütlenmemizin bir bileşeni haline gelir.

Patoloji Hangi Durumlarda Olur?

Ne var ki,  çocuk AĞIR NARSİSİSTİK ÖRSELENMELERE maruz kalırsa, BÜYÜKLENMECİ KENDİLİK,  bağlantı içinde olduğu Ego içeriğinde erimek yerine,  değişmemiş biçimi ile kalır ve arkaik amaçlarını elde etmek için çabalar.

Ayrıca, eğer çocuk hayranlık duyduğu ebeveynden örseleyici bir düş kırıklığına uğramışsa, idealleştirilmiş ebeveyn imagosu da değişmemiş biçimi ile korunur. Gerilim düzenleyici bir ruhsal yapıya dönüşmek ya da ulaşılabilir bir içe atım (Bay F nin Terapistini içe atması örneği) statüsü kazanmak yerine, narsisistik dengeleşimin sürdürülmesi için gereken arkaik, geçişsel bir kendilik nesnesi olarak kalır.

l-06

Korku ve Anksiyete Arasındaki Fark

Korku ve Anksiyete Arasındaki Fark

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Korku ve kaygı sık sık birlikte ortaya çıkar, ancak bu terimler birbirinin yerine geçmez. Semptomlar tipik olarak örtüşse de, bir kişinin bu duygularla yaşadığı deneyim, bağlamlarına göre farklılık gösterir. Korkubilinen veya anlaşılan bir tehditle ilgilidir; anksiyete ise bilinmeyen veya tanımlanmamış bir tehditten kaynaklanır.

Her ikisi de Stres Cevabı Üretir

Korku ve kaygı belirli tehlikelere benzer tepkiler verir. Ancak birçok uzman, ikisi arasında önemli farklılıklar olduğuna inanıyor. Bu farklılıklar, çevremizdeki çeşitli stresörlere nasıl tepki verdiğimizi açıklayabilir.

Kas gerginliği, artmış kalp atış hızı ve nefes darlığı, tehlikeye verilen yanıtlarla ilişkili en önemli fizyolojik semptomları işaret ediyor. Bu bedensel değişimler , hayatta kalmamız için gerekli olduğu düşünülen doğuştan bir savaş ya da uçuş stresi tepkisinden kaynaklanır . Bu stres tepkisi olmadan, aklımız, uyarı veren tehlike sinyalini almaz ve bedenlerimiz tehlike ile karşı karşıya kaldıklarında kaçmaya veya donmaya ve savaşmaya hazırlanamazlardı.

kaygı

kaygı dağınık, nahoş, belirsiz bir hissidir. Bu genellikle kesin olmayan veya bilinmeyen bir tehdide bir cevaptır. Örneğin, karanlık bir caddede yürüdüğünüzü hayal edin. Kendinizi biraz tedirgin hissedebilirsiniz . Bu hisler, bir yabancının bir çalının arkasından atlaması veya size başka bir şekilde yaklaşması ve size zarar vermesi ihtimaliyle ilgili kaygıdan kaynaklanır . Bu endişe bilinen veya belirli bir tehdidin sonucu değildir. Aksine, zihninizin hemen ortaya çıkabilecek olası tehlikeleri yorumlamasından gelir.

Kaygıya çoğu zaman rahatsız edici somatik (fiziksel) duyumlar eşlik eder. En sık görülen anksiyete belirtilerinden bazıları şunlardır:

  • Baş ağrısı
  • Kas ağrısı ve gerginliği
  • Uyku bozuklukları 
  • Vücudun her yerinde, özellikle baş, boyun, çene ve yüzde sıkılık hissedildi
  • Göğüs ağrısı
  • Kulaklarda çınlama veya atım
  • Aşırı terleme
  • Titreme
  • Soğuk veya sıcak basması
  • HızlanMIŞ kalp atışI
  • Uyuşukluk veya karıncalanma 
  • Duyarsızlaşma ve derealizasyon
  • Mide bulantısı
  • Nefes darlığı
  • Delirmiş gibi hissetmek
  • Baş dönmesi veya bayılma hissi

Korku

Korku bilinen veya kesin bir tehdide karşı duygusal bir tepkidir. Örneğin, karanlık bir caddede yürürken birileri size silah çekiyorsa, muhtemelen bir korku tepkisi yaparsınız. Tehlike gerçek, kesin ve acildir. Korkunun net ve şimdiki bir nesnesi var.

Cevabın odağı farklı olsa da (gerçek ve hayali tehlike), korku ve endişe birbiriyle ilişkilidir. Korku ile karşılaştığında, çoğu insan kaygı altında açıklanan fiziksel reaksiyonları deneyimler. Korku kaygıya neden olur ve kaygı korkuya neden olabilir. Ancak ikisi arasındaki ince ayrımlar size semptomlarınızı daha iyi anlamanızı sağlar ve tedavi stratejileri için önemli olabilir. / Korku ve Anksiyete Arasındaki Fark

Korku ve Kaygı için Yardım

Korku ve kaygı birçok ruh sağlığı koşuluyla ilişkilidir. Bu duyguların çoğu, belirli fobiler , agorafobi , sosyal anksiyete bozukluğu ve panik bozukluğu gibi anksiyete bozuklukları ile ilişkilidir . Eğer korku ve endişe yönetilemez hale gelirse, psikologunuzdan randevu alın. Psikologunuz Korkunuz ve endişenizin olası bir nedenini belirlemek için mevcut semptomlarınızı ve tıbbi geçmişinizi tartışmak isteyecektir.

Korku ve Anksiyete Arasındaki Fark
Korku ve Anksiyete Arasındaki Fark

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

şişli psikolog

Psikolojik Problemin Tanımı Nedir?

Psikolojik Problemin Tanımı Nedir?

Akıl hastalığı, bireyin düşünme, hissetme ve davranış şeklini olumsuz yönde etkileyen psikolojik sağlık koşullarını ifade eder. Tıpkı “fiziksel hastalık” ifadesinin çok çeşitli fiziksel sağlık koşullarını tanımlayabileceği gibi, zihinsel hastalık da birçok farklı zihinsel sağlık problemini kapsar.

Psikolojik Problem Türleri

Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Teşhis ve İstatistiksel Zihinsel Bozukluk El Kitabı (DSM) birkaç yüz belirli zihinsel hastalığı veya rahatsızlığı sınıflandırıyor. Belirli sınıflara veya türlere ayrılırlar. Sınıflar şunları içerir:

  • Nörogelişimsel bozukluk
  • Şizofreni spektrumu ve diğer psikotik bozukluklar
  • Bipolar ve ilgili hastalıklar
  • Depresif bozukluklar
  • Anksiyete bozuklukları
  • Obsesif kompulsif ve ilişkili bozukluklar
  • Travma ve stres etkisine bağlı bozukluklar
  • Disosiyatif bozukluklar
  • Somatik semptom ve ilgili hastalıklar
  • Beslenme ve yeme bozuklukları
  • Eliminasyon bozuklukları
  • Uyku-uyanıklığı bozuklukları
  • Cinsel işlev bozukluğu
  • Cinsiyet disforisi
  • Yıkıcı, dürtü kontrolü ve davranış bozuklukları
  • Madde ile ilgili ve bağımlılık bozuklukları
  • Nörobilişsel bozukluklar
  • Kişilik bozuklukları
  • Parafilik bozukluklar
  • Diğer zihinsel bozukluklar

Psikolojik Problem Belirti ve bulgular

Tüm psikopatolojiler ortak bir şekilde bunu paylaşır: önemli sıkıntılarla ilişkilidir veya bir insanın çalışma hayatına müdahale eder. Akıl hastalığı kriterlerini karşılamak için, genellikle bireyin semptomları, sosyal, mesleki veya eğitsel işleyişine müdahale etmelidir.

Herkes zihinsel sağlıklarında zirveler ve dipler yaşayabilir. Sevilen birinin kaybı gibi stresli bir deneyim, psikolojik iyi oluşunuzu geçici olarak azaltabilir. Ama bu psikolojik sağlığınızın bozuk olduğun anlamına gelmez. Psikolojik problemlerinin çoğu, belirtilerin iki hafta gibi belirli bir süre devam etmesini gerekir. Bazı bireyler hastalıklarına dair içgörüleri vardır ve bir sorunla karşılaştıklarını kabul ederler. Örneğin, kaygı bozukluğu olan biri, semptomlarının günlük yaşamlarını etkilediğini kabul edebilir. Ancak, psikotik bozukluğu olan biri, düşüncelerinin çarpıtıldığını fark etmeyebilir.

Psikolojik Problem  /  şişli psikolog
Psikolojik Problem / şişli psikolog

Genel anlamda, psikolojik problemlerinin ortak semptomları aşağıdakileri içerebilir:

  • faaliyetlere ilgi kaybı
  • uykudaki değişiklikler
  • iştahta değişiklikler
  • para harcama
  • baş ağrısı ve karın ağrısı gibi açıklanamayan fiziksel semptomlar
  • Konsantrasyon zorluğu
  • ruh halindeki değişiklikler

Her psikopatolojinin farklı belirtiler vardır, ancak düşünce, ruh hali ve davranışta değişiklikler yapma eğilimindedir. Sizin veya sevdiğiniz birinin akıl hastalığı olduğundan şüpheleniyorsanız endişeleriniz hakkında bir psikolog ile konuşmak önemlidir.

Psikolojik problemlerinin Nedenleri

Çoğu akıl hastalığının kesin nedeni bilinmemektedir. Bunun yerine, birkaç farklı faktörden kaynaklandıkları düşünülmektedir. Aşağıdakiler, birinin psikolojik problemleri geliştirebilir:

  • Genetik. Birçok psikolojik problem ailenin genetiğinden gelebilir. Örneğin Şizofreni gibi hastalıkları olan bir akrabası olan kişiler, örneğin, onu geliştirme riski daha yüksek olabilir.
  • Biyoloji. Beyin kimyasalları psikolojik problemlerinde büyük rol oynar. Nörotransmiterdeki değişiklikler, beyindeki kimyasal haberciler.
  • Doğumdan önce çevresel maruz kalmalar. Anneniz alkol içtiğinde, ilaçlar kullanıyorsa veya size hamile kaldığında zararlı kimyasallara veya toksinlere maruz kalmışsa, psikolojik problemler geliştirme riski daha yüksek olabilir.
  • Yaşam deneyimleri. Yaşadığınız stresli yaşam olayları psikolojik problemleri gelişimine katkıda bulunabilir. Kalıcı travmatik olaylar, TSSB gibi koşullar veya çocuk bakımını yapan birincil bakıcılarda tekrarlanan değişiklikler gibi, bir bağlanma bozukluğu geliştirmenize neden olabilir.

Psikolojik Problemlerde Komplikasyonlar

Psikolojik problemler , birinin hayatında çeşitli komplikasyonlar yaratabilir. En Yaygın komplikasyonlar:

  • Aile çatışması
  • Önceden zevkli olan etkinliklere ilgi kaybı
  • Cinsel işlev bozukluğu
  • İş yerinde veya okulda devamsız devamsızlık
  • Okulda veya işte düşük performans
  • yoksulluk
  • Evsizlik
  • Yasal sorunlar
  • Uyuşturucu veya alkol problemleri
  • Fiziksel sağlık sorunları
  • Artan intihar riski
  • Davranışsal konular

Psikolojik Problemlerde Teşhis

Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM-5) akıl hastalığı teşhis etmek için profesyonellere bir kılavuz sunuyor. Her psikolojik problem için kriterleri ve semptomları açıklar. Psikolojik problemleri, bir psikolog veya psikiyatr gibi bir profesyonel tarafından teşhis edilebilir.

Bir profesyonel psikolojik probleminizin tarihini, yaşadığınız belirtileri ve hastalığınızın neden olduğu sorunları anlamak isteyecektir.Aile üyelerinden görüşmeye katılmaları da istenebilir, böylece gördükleri belirtileri tanımlayabilirler.Bir tanı konmadan önce, fiziksel sağlık konularını dışlamak için fiziksel bir muayeneye ihtiyacınız olabilir. Tiroid sorunları, örneğin, depresyon veya endişe semptomlarına neden olabilir.

Ayrıca anketleri doldurmanız veya psikolojik testlerden geçmeniz istenebilir. Tarama araçları veya psikolojik testler, bir uzmana kesin teşhis konunuzu saptamakta veya hastalığınızın ciddiyetini belirlemede yardımcı olabilir.


psikolojik problemlerde tedavi

Tedavi, akıl hastalığının türüne bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Psikotik bozukluklar gibi bazı akıl hastalıkları ilaca iyi yanıt verebilir. Kişilik bozuklukları gibi diğer durumlar psikoterapiye en iyi şekilde cevap verebilir. Sonuçlar bireysel düzeyde de büyük ölçüde değişebilir. Sizin veya sevdiğiniz birinin zihinsel bir hastalığı olabileceğinden şüpheleniyorsanız, bir psikolog ile görüşün. Psikolog daha ileri değerlendirme, değerlendirme ve tedavi için bir psikoterapiste başvurabilir.

Uzman Klinik Psikolog Haşim BELTEN

psikolojik problemler / Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Bilişsel Terapide Danışan ve Terapist Arasındaki İlişki 

20 Psikolog Çalışma alanı ve Yaptıkları

20 Psikolog Çalışma alanı ve Yaptıkları

Farklı psikolog türleri nelerdir  ve psikolojideki  çeşitli alanlarda tam olarak ne yaparlar? İnsanlar psikolog terimini duyduğunda, birileri derhal bir ofiste ya da koltukta oturan bir danışanın yanında otururken notları karalayan bir ofiste hayal eder. Elbette, bu tür konuşma terapisine katılan birçok psikolog var  , ancak psikoloji alanında çalışan psikologlar başka birçok şey yapıyor.

İnsanların çevrelerinde nasıl çalıştıklarını ve ne tür araçlarla etkileşime girdiklerini inceleyen psikologlar olduğunu biliyor muydunuz? Ya da bazı psikologlar küresel ısınmayı yavaşlatmaya yardımcı olacak yollar bulmaya çalıştıklarını? Aşağıda, bazı uzmanlık alanlarının  ve içerdikleri ilgili görevlerin bir listesi verilmiştir .

Havacılık Psikologları

Bu psikologlar, pilotların ve diğer uçuş ekibi üyelerinin davranışlarını inceler. Havacılık psikologları ayrıca havayolu güvenliği konusunda araştırma yapar, yeni eğitim ekipmanları geliştirir ve uygun çalışanların seçilmesine yardımcı olur.

Örneğin, bir havacılık psikoloğu, seçkin pilot pozisyonları için başvuranları taramak için kullanılan psikolojik testleri seçebilir hatta geliştirebilir. İşin son derece uzman ve hassas doğası nedeniyle, sağlıklı, istikrarlı ve yoğun baskı ile başa çıkabilen adayları seçmek çok önemlidir. Havacılık psikologları, bu kritik roller için yalnızca en iyi kişilerin seçilmesini sağlamak için psikoloji bilgilerini kullanırlar.

Havacılık psikologları ayrıca kabin veya uçuş güvertesi gibi uçakların farklı bileşenlerini tasarlamak için mühendisler ve insan faktörleri psikologları dahil diğer profesyonellerle birlikte çalışabilir. Tasarım sürecinde insan psikolojisini dikkate alarak, havacılık psikologları bu ürünlerin algı, dikkat , hafıza ve akılda tutulabilen diğer yeteneklerle geliştirilmelerinin sağlanmasına yardımcı olabilirler .

Biopsychologists

Bu psikologlara bazen fizyoloji psikologları da denir. Beyin ve davranış üzerine araştırmalar yaparlar ve araştırırlar. Biyopsikologlar, davranışın sinir temellerini inceleyerek insanların nasıl düşündüğünü, hissettiğini ve nasıl davrandığını etkileyebilecek farklı biyolojik faktörleri anlayabilir.

Bu tip psikolog, beyin hastalığı ve yaralanmanın davranışları nasıl etkilediğini de araştırabilir. Araştırmacılar, insanların bu tür yaralanma ve hastalıklardan nasıl etkilendiğini daha iyi anlayarak, ciddi beyin hastalıklarını ve travmasını önlemenin, tedavi etmenin ve yönetmenin yeni yollarını bulabilirler.

Klinik Psikologlar

Klinik psikologlar  , psikolojik sıkıntı ve zihinsel hastalıktan muzdarip bireyleri değerlendirir, tanılar ve tedavi eder. Ayrıca psikoterapi uygular ve tedavi planları geliştirir.

Klinik psikologlar sıklıkla hastanelerde, ruh sağlığı kliniklerinde ve özel muayenehanelerde çalışır. Çeşitli tedavi teknikleri konusunda eğitilmişlerdir, ancak belirli hastalıkların tedavisinde ya da belirli topluluklarla çalışmakta uzmanlaşabilirler. Örneğin, bir klinik psikolog, madde bağımlılığı tedavisi, çocuk ruh sağlığı, yetişkin ruh sağlığı veya geriatrik ruh sağlığı gibi alanlarda uzmanlaşabilir.

Klinik psikologlar genellikle tıbbi ortamlarda çalışabilir ama doktor değildirler ve ilaç yazamazlar.

Bilişsel Psikologlar

Bilişsel psikologlar  , karar verme ve problem çözme gibi konular da dahil olmak üzere insanların nasıl düşündüğünü araştırır . Bu tip psikolog, beynin bilgiyi nasıl işlediği, öğrendiği, sakladığı, tanıdığı ve kullandığıyla ilgilenir.

Bilişsel psikologlar, üniversiteler, araştırma merkezleri, rehabilitasyon tesisleri, hastaneler, devlet kurumları ve özel uygulama gibi çeşitli ortamlarda çalışabilirler. Bu alandaki profesyoneller sıklıkla araştırma yapmak ve hastalarla çalışmak gibi çeşitli görevleri yerine getirirler.

Diğer psikolojideki alanlarda olduğu gibi, bilişsel psikologlar da çoğu zaman hafıza, dil gelişimi, dikkat, problem çözme veya öğrenme güçlüğü gibi belirli bir alanda uzmanlaşmayı seçmektedir.

Sosyal Psikologlar

Bu tip psikolog toplum sağlığı sorunları hakkında araştırma yapar. Ayrıca toplumu eğitmeye ve önleme programları geliştirmeye çalışırlar. Bu uzmanlar, hem bireysel hem de topluluk düzeyinde olumlu değişikliklere öncülük etmeye yardımcı olmaya odaklanmıştır.

Üniversitelerde, devlet kurumlarında, topluluk organizasyonlarında ve özel işletmelerde profesörler, danışmanlar, politika danışmanları, program yöneticileri ve araştırmacılar olarak çeşitli ortamlarda çalışan topluluk psikologlarını bulabilirsiniz.

Bu alandaki araştırmalar çok eylem odaklı olma eğilimindedir ve hemen uygulamaya konabilecek gerçek dünyadaki çözümleri geliştirmeye odaklanır. Topluluk psikologları sosyal problemleri ele almak, sağlığı ve iyiliği teşvik etmek ve insanların yaşamlarını iyileştiren politikalar çıkarmak için çalışmaktadır.

Karşılaştırmalı Psikologlar

Karşılaştırmalı psikologlar, farklı türlerin davranışlarını, özellikle de hayvan ve insan davranışının nasıl değiştiğini inceliyorlar. Neden hayvanları incelemelisin? Çünkü bariz olarak büyük farklılıklar olsa da, bazı türlerin tüm türler için geçerli olabileceği varsayılmaktadır.

20 Psikolog Çalışma alanı ve Ne Yaptıkları

Bu nedenle, sıçanlar ve köpekler gibi hayvanların davranışlarını ve tepkilerini incelemek insan davranışlarına da içgörü sağlayabilir. Bu tür gözlemler, psikolojinin tarihi boyunca önemli olduğunu kanıtlamıştır.

Thorndike’nin kedilerle çalışması , Pavlov’un köpeklerle çalışması ve Skinner’ın güvercinlerle çalışması, hayvan davranışının insan davranışlarına ilişkin içgörü sağlayabileceği karşılaştırmalı psikoloji örneklerinden sadece birkaçı.

Deneysel psikologlar yılda ortalama 92.000 dolar kazanıyor, ikincisi ise sadece örgütsel-kurumsal psikologlardan gelir anlamında geliyor.

Pazarlama Psikologları

Tüketici psikologları olarak da bilinen pazarlama psikologları, tüketici davranışlarını araştırmakta   ve işletmeleri teşvik etmek için pazarlama stratejileri geliştirmektedir. Bu tür psikolog, işletmelerin tüketicilerin ürünleri ve hizmetleri satın almalarını neyin daha iyi anlamalarına yardımcı olmalarına yardımcı olmaktadır. Alıcıların pazarlama mesajlarına nasıl tepki verdiğini araştırır, karar verme stratejilerini analiz eder ve duyguların satın alma tercihlerinde oynadığı rolü araştırır.

Bu uzmanlar işletmelerin pazarlama mesajları geliştirmelerine, hedef kitleleri belirlemelerine, belirli tüketicilere hitap eden ürünler geliştirmelerine ve markalara ve ürünlere yönelik tutumların nasıl oluştuğunu ve değiştiğini öğrenmelerine yardımcı olur. Bu görevleri pazar araştırması anketleri, deneyler, doğal gözlemler ve tüketici odak gruplarını kullanarak gerçekleştirirler.

Danışmanlık yapan Psikologlar

Psikolojik danışmanlar  , psikolojik bozukluklardan, davranış problemlerinden, duygusal zorluklardan, stresden ve ilgili sorunlardan muzdarip insanlara psikoterapi sunmaktadır. Bu uzmanlar klinik psikologlarla birçok ortak noktayı paylaşır.

Kültürlerarası analiz yapan Psikologlar

Kültürlerarası psikologlar insanların kültürler arasında nasıl değiştiğine ve kültürel ilişkilerin davranışları nasıl etkilediğine bakar. Genellikle, davranışın farklı yönlerinin nasıl evrensel olabileceğini veya farklı kültürler arasında çeşitlendirilebileceğini keşfederler.

Örneğin, kültürlerarası psikologlar, ebeveynlik stillerinin kollektivist kültürler ile bireyci kültürler arasında nasıl bir farklılık gösterdiğinin yanı sıra yetiştiriciliğin bu farklılıklarının yetişkin davranışlarını nasıl etkilediğini araştırabilir .

Gelişim Psikologları

Gelişim psikologları  tüm yaşam boyunca insani gelişmeyi araştırır. Bazıları erken çocukluk , ergenlik, yetişkinlik veya yaşlılık gibi belirli bir döneme odaklanır  . Bu uzmanlar, gelişimsel bir gecikme veya sakatlık yaşayan çocukların değerlendirilmesi, yaşlanma ile ilgili sorunları araştırmak ve dil becerilerinin nasıl kazanıldığını incelemek gibi görevleri yerine getirebilir.

Bazı gelişim psikologları araştırmaya odaklanabilir ve yaşam boyunca ortaya çıkabilecek gelişim sorunları hakkındaki anlayışımıza katkıda bulunabilirler. Diğer profesyoneller, gelişim sorunları ile başa çıkmak için yardıma ihtiyaç duyan danışanla uygulamalı çalışmalar yapabilirler.

Eğitim Psikologları

Bu psikologlar insanların nasıl öğrendiklerini ve eğitim sürecini inceler. Bu, öğretim stratejileri ve öğretim teknikleri geliştirmeyi içerebilir. Bazı eğitim psikologları üstün zekalılık veya öğrenme güçlüğünü inceler.

Bu psikologlar, sosyal, bilişsel ve duygusal faktörlerin öğrenme sürecini nasıl etkilediğine bakar. Bu alandaki bazı profesyoneller, çocukların nasıl öğrendiklerini etkileyebilecek olası sorunların belirlenmesi ve ele alınması konusunda uzmanlaşmıştır. Bazıları öğrenme sürecini araştırmada uzmanlaşırken, bazıları bunun yerine öğrenme çıktılarını maksimize eden öğretim materyalleri tasarlamaya odaklanabilir.

Mühendislik Psikologları

Mühendislik psikologları  , makine, ekipman, teknoloji ve çalışma ortamlarını iyileştirerek insan yeteneklerini geliştirmenin yollarını keşfetmeye odaklanır. Bazıları daha temel araştırmalara odaklansa da, bu genellikle çok uygulamalı bir alandır. Mühendislik psikologları, gerçek dünyadaki sorunları çözmek ve günlük yaşamda pratik uygulamaları olan çözümler geliştirmek için çalışırlar.

Mühendislik psikologları, sağlık sektöründe daha hızlı iyileşmelerine yardımcı olmak için kullanılabilecek teknolojiyi geliştirme görevini üstlenebilir. Ayrıca, cep telefonları ve motorlu taşıtlar dahil olmak üzere her gün insanların kullandığı ürünleri tasarlamaya ve iyileştirmeye yardımcı oluyorlar.

Çevre Psikologları

Çevresel psikologlar, insanlar ve çevreleri arasındaki ilişkiyi, doğal ortamlar ve yaratılmış ortamlar dahil olmak üzere araştırırlar. Bu, koruma projeleri üzerinde çalışmayı, nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına yardımcı olmayı ve küresel ısınmayı durdurmanın yollarını araştırmayı içerebilir.

Bu uzmanlar, insanların çevreleri üzerindeki etkilerini incelemek için araştırmacılar olarak çalışabilir. Bazı çevre psikologları ayrıca, çevre politikalarını şekillendirmek için hükümette çalışırlar.

Adli Psikologlar

Adli psikologlar  psikoloji ile hukuk arasındaki ilişkiye odaklanır. Bu, ceza davalarında veya hukuki ihtilaflarda danışmanlık yapmak, çocuk velayeti değerlendirmelerini yapmak ve suç mağdurlarına psikoterapi hizmetleri sunmak içerebilir.

Sinema ve televizyon programlarındaki popüler tasvirler sayesinde, bu alana ilgi son yıllarda büyük ölçüde artmıştır. Bu pop kültür tasviri, adli psikoloğu sıklıkla suçluları yakalamak için çalışan bir sığınak olarak tasvir ederken, gerçek adli psikologlar tipik olarak çocuk ve yetişkin suçluları yeniden yaşama riskine göre değerlendirme, çocuk tanıklarıyla çalışma, yargılanma yetkinliğini değerlendirme ve profesyonelliği sunma gibi görevleri yerine getirirler.

Sağlık Psikologları

Sağlık psikologları  , psikoloji, biyoloji, sosyal gruplar ve davranışların sağlık, hastalık ve genel sağlığı nasıl etkilediğine odaklanır. Danışanları ile birlikte çalışarak refahı en üst düzeye çıkarmak ve hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı iyileştirmek için çalışırlar.

Bu alandaki bazı profesyoneller, çeşitli sağlık konularında yardım arayan danışanları değerlendirip tedavi ettikleri klinik çalışmaları gerçekleştirir. Bu, psikoterapi sağlamayı, farklı psikolojik değerlendirmeleri yapmayı, insanlara farklı başa çıkma teknikleri öğretmeyi ve danışanları sağlıklı davranışlar konusunda eğitmeyi içerebilir.

Endüstriyel Örgüt Psikologları

Endüstriyel Örgüt psikologları  , belirli işler için en iyi çalışanların nasıl seçileceği ve işçi verimliliğinin nasıl arttırılacağı gibi işyeri davranışlarını inceler. Bir Endüstriyel Örgüt psikoloğu, psikolojik ilkeler hakkındaki bilgisini, belirli iş rolleri için adayları taramak için değerlendirmeler tasarlamak için kullanabilir.

Ayrıca, bilgileri artırmak, verimliliği en üst düzeye çıkarmak ve yaralanmayı en aza indirmek için mevcut çalışanlar için eğitim programları geliştirmekle görevli olabilirler. Endüstriyel Örgüt psikologlarından ayrıca sık sık işletmeleri örgütsel düzeyde değerlendirmeleri ve maliyetleri düşürme, verimliliği artırma ve çalışan memnuniyetini ve elde tutma düzeyini artırmanın yeni yollarını aramaları istenir.

Askeri Psikologlar

Askeri psikologlar, psikolojiyi askeri bir ortamda uygularlar. Bu, zihinsel hastalıkları veya duygusal sıkıntıları olan askerleri tedavi etmek, askeri yaşamın farklı yönlerini araştırmak ve askerlerin sivil hayata geri dönmelerine yardımcı olmak gibi şeyleri içerebilir.

Bazı askeri psikologlar, ordunun farklı kollarında psikoterapi gerçekleştirmeye odaklanırken, diğerleri, insan aklı ve davranışlarını, işe alma, stresle mücadele, eğitim, karar verme ve liderlik konusundaki bilgilerini uygular.

Kişilik Psikologları

Kişilik psikologları, kişiliğin farklı yönlerini ve bireysel özelliklerin bireyin yaşamını ve davranışını nasıl etkilediğini inceler. Kişilik psikolojisi alanındaki araştırmacılar, günlük yaşamda uygulamaları olabilecek çok çeşitli konularla ilgilenmektedir.

Örneğin, kişiliğin nasıl oluştuğunu ve değiştirilip değiştirilemeyeceğini öğrenebilirler . Ayrıca, bazı kişilik özelliklerinin belirli hastalıklara veya rahatsızlıklara bağlı olup olmadığını, kişiliğin insanların verdikleri kararları nasıl etkilediğini ve kişiliğin gelişimine katkıda bulunan birçok faktörü de araştırabilirler.

Okul Psikologları

Okul psikologları,  çocukların okul ortamlarında duygusal, akademik, sosyal ve davranış problemleriyle baş etmelerine yardımcı olur. Bu psikoloji alanında çalışan profesyoneller, eğitim ortamının sağlıklı, güvenli, destekleyici ve üretken olmasını sağlamak için genellikle ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler ve diğer okul personeli ile işbirliği yaparak eğitim sisteminde hayati bir rol oynamaktadır.

Bir tür sorunla mücadele eden çocuklar, ister davranışsal, ister duygusal, isterse akademik olsun, zorluklarla başa çıkmak için etkili bir plan bulmak için bir okul psikoloğu ile çalışabilirler. Okul psikologları gerektiğinde doğrudan müdahale veya davranış yönetimi sağlarlar veya sadece konuşacak birilerine ihtiyaç duyan öğrencilere destek ve öneri sunabilirler.

Sosyal Psikologlar

Sosyal psikologlar  , insanların sosyal ortamlarda nasıl davrandıklarını ve grupların bireysel davranışları nasıl etkilediğini içeren davranışları inceler. Bir sosyal psikolog , tutumlar , önyargılar , iletişim, kişilerarası ilişkiler, saldırganlık ve ikna gibi çok çeşitli konuları araştırabilir .

Bazı profesyoneller için bu, sosyal davranış anlayışımıza katmak için tasarlanmış temel araştırmaların yapılmasını içerir. Diğer durumlarda, sosyal psikologlar daha sağlıklı ve daha verimli grupları teşvik etmek için insan davranışını etkilemek için bilgi ve becerilerini kullanırlar.

Sosyal psikologlar, özellikle bir kamu kurumunda veya devlet kurumunda çalışıyorlarsa, yılda ortalama 85.000 dolar kazanmayı bekleyebilirler.

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

şişli psikolog

Cinsel Öykü Alma Formu

Cinsel Öykü Alma Formu

  1.  Çocukluğunuzda cinsel oyunlar (doktorculuk, evcilik, vb.) oynar mıydınız?   Kimlerle oynardınız ( kızlarla, erkeklerle) ?   Genellikle hangi rolde olmayı tercih ederdiniz (anne, baba, çocuk, karı, koca, vb.)?    
  2.   Erkekseniz;         –    Kaç yaşında sünnet oldunuz?         –    Sizin için travmatik bir olay mıydı? Ne hissettiniz?         –    Daha önce bu konuda anne- babanız ne anlatmıştı?           Bayansanız;         –    İlk reglinizi kaç yaşında oldunuz?         –    Sizin için travmatik bir olay mıydı? Ne hissettiniz?   Daha önce bu konuda anneniz size bilgi vermiş miydi?   Ne anlatmıştı?  
  3.  Cinsel konular hakkında ilk bilgilerinizi kimden/ nereden aldınız ?         –    Bunlar doğru ve sağlıklı bilgiler miydi?      
  4. Mastürbasyon hakkında ne düşünüyorsunuz? Nasıl hissediyorsunuz?         –    Mastürbasyon yapar mısınız?   İlk kez kaç yaşında mastürbasyon yaptınız?   Ne sıklıkta mastürbasyon yaparsınız?   Mastürbasyon yaparken kimi hayal edersiniz ( kadınları, erkekleri) ?      
  5. FLÖRT VE CİNSELLİK   İlk kez kaç yaşındayken kız / erkek arkadaşınız oldu?   Şimdiye kadar kaç tane flörtünüz oldu ?   İlişkileriniz ortalama ne kadar sürdü?   İlk kez kaç yaşında biriyle öpüştünüz? Cinsiyeti neydi? Ne hissettiniz?   İlk sevişmenizi kaç yaşında yaşadınız?  Cinsiyeti neydi?   Yüzeysel miydi yoksa cinsel organları da içeriyor muydu? Ne hissettiniz?   Evlilik öncesi cinsel ilişki hakkında ne düşünüyorsunuz?   Bekaret/ kızlık zarı sizin için önemli midir?   İlk cinsel birleşmenizi ne zaman yaşadınız?   Kimle?   Cinsiyeti neydi?   Türü neydi ( vajinal, anal )?   Ne hissettiniz (öncesinde ve sonrasında)?   Her şey yolunda gitti mi?    
    6. EVLİLİK ŞEKLİ   Eşinizle nasıl evlendiniz ( flört ederek, görücü usulü, vb)?   Eşinizle tanıştıktan ne kadar süre sonra evlendiniz?   Evlenmeden önce eşinizle cinsel yakınlaşmanız oldu mu?   İlk gece korkunuz var mıydı?   İlk geceniz nasıldı?   Herhangi bir sorun yaşadınız mı?    
  7. CİNSEL İSTEK   Cinsel istek düzeyiniz nasıldır?   Ne sıklıkta cinsel ilişkiye girme ihtiyacı/ isteği hissedersiniz?       Cinsel istekleriniz konusunda eşinizle aranızda uyum var mıdır?   Eşinizle ne sıklıkta cinsel ilişkiye girersiniz?   Cinsel ilişkiyi genellikle kim başlatır?   Cinsel ilişkiyi başlatmak istediğinizde, eşiniz nasıl bir tepki verir?   Ön sevişme yapar mısınız?   Ne kadar sürer?   Nasıl bir ön sevişme yaparsınız? (Anlatın)   Eşinizin yanında soyunmak ya da çırılçıplak kalmak konusunda sorun yaşıyor musunuz?   Kendi bedeninizle barışık mısınız? Vajinanız/ penisinizle ilgili ne hissediyorsunuz?   Vajinanız/ penisinize dokunmak sizi rahatsız eder mi?   Eşinizin vajinasına/ penisine dokunmak sizi rahatsız eder mi?   Meniye / vajinal sıvıya  dokunmak ya da üzerinize bulaşması sizi rahatsız eder mi?    
  8. CİNSEL UYARILMA   Cinsel olarak uyarılma konusunda herhangi bir sorun yaşıyor musunuz?   Ereksiyon sorunu yaşıyor musunuz?   Vajina kuruluğu/ yeterli derecede ıslanmama sorunu yaşıyor musunuz?  
  9. CİNSEL BİRLEŞME   Cinsel birleşmenizin süresi genellikle ne kadardır?   Cinsel birleşme sırasında herhangi bir sorun yaşıyor musunuz (acı, ağrı, kasılma)?   Boşalma süreniz ne kadardır?   Denetimsiz boşalma sorunu yaşıyor musunuz? 
  10. ORGAZM   Orgazm oluyor musunuz? Ne sıklıkta ( her ilişkide, arasıra, hiç) ?   Ne tür ilişkide orgazm oluyorsunuz (Cinsel birleşme, oral yolla, elle uyarıldığında)?  
  Cinsellikten aldığınız haz sizin için yeterli mi?   Cinsellikten beklentileriniz eşinizle uyumlu mudur?  
  11. JİNEKOLOJİK/ ÜROLOJİK ÖYKÜ   Adetleriniz düzenli midir?   Adet döneminizde ne tür sıkıntılar yaşarsınız?   Daha önce jinekolojik muayene oldunuz mu?   Nasıl bir tecrübeydi (zor/ kolay) ?   Jinekolojik/ ürolojik bir rahatsızlık geçirdiniz mi? Tedavi gördünüz mü?   Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?   Hiç doğum yaptınız mı?   Daha önce düşük yaptınız mı?   Hiç kürtaj oldunuz mu?   Herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanıyor musunuz?   Hangi doğum kontrol yöntemini kullanıyorsunuz?
  12. ÖNCEKİ TEDAVİ GİRİŞİMLERİ   Sorununuzun çözümü için daha önce herhangi bir yere başvurdunuz mu?   Daha önce hangi muayenelerden geçtiniz?   Tedavi için neler önerildi?   Önerilenleri uyguladınız mı?    
  13. AİLE   Aileniz sorununuzdan haberdar mı?     Kime/ kimlere anlattınız?   Ne tepki verdiler?         –     Aile/ akrabalarınız dışında sorununuzu bilen kimse var mı?  
  14. EŞLER   Eşinizi yeterince anladığınızı düşünüyor musunuz?   Eşinizle aranızdaki iletişim sizce yeterince açık ve samimimidir?   Sorunu sadece eşinizin mi yoksa her ikinizin mi olarak algılıyorsunuz?   Eşinizle bir anlaşmazlık yaşadığınızda sorunu nasıl çözüyorsunuz?   Çözüm için eşinize yeterince destek oluyor musunuz?   Eşiniz size yeterince destek oluyor mu?   Cinsel sorununuz eşinizle aranızdaki ilişkiyi ne şekilde etkiledi?   Tedaviden beklentiniz nedir?        

Cinsel öykü Formu / (Kadınlar İçin)

Cinsel öykü Formu / (Kadınlar İçin)

1) Eşinizle hangi sıklıkta cinsel ilişkide bulunursunuz?

1 – Günde bir kereden çok                          6- iki haftada bir kez

2 – Günde bir kez                                        7- Ayda bir kere

3 – Haftada 3 veya 4 kez                            8- Ayda bir kereden daha az

4 – Haftada iki kez                                     9- Hiç

5 – Haftada bir kez

2) Ne sıklıkta cinsel ilişkide bulunmak isterdiniz?

1 – Günde bir kereden çok

2 – Günde bir kez

3 – Haftada 3 veya 4 kez

4 – Haftada iki kez

5 – Haftada bir kez

6 – ki haftada bir kez

7 – Ayda bir kere

8 – Ayda bir kereden daha az

9 – Hiç

3) Cinsel ilişkiyi genellikle kim başlatır?

1 -Daima ben başlatırım                                                       4- Genellikle eşim başlatır

2 – Genellikle ben başlatırım                                                5- Daima eşim başlatır

3 – Eşim ve ben hemen hemen eşit sıklıkta başlatırız

4) Cinsel ilişkiyi kimin başlatmasını isterdiniz?

1 – Daima kendimin                                                             4- Genellikle eşimin

2 – Genellikle kendimin                                                       5- Daima kendimin

3 – Eşimin ve kendimin hemen hemen eşit sıklıkta

5) Hangi sıklıkta mastürbasyon (kendi kendini tatmin) yaparsınız?

1 – Günde bir kereden çok                                                 6- İki haftada bir kez

2 – Günde bir kez                                                               7- Ayda bir kere

3 – Haftada 3 veya 4 kez                                                   8- Ayda bir kereden daha az

4 – Haftada iki kez                                                            9- Hiç 

5 – Haftada bir kez

6) Hangi sıklıkta cinsel istek duyarsınız? (Cinsel istek; ilişkiyi arzulama, cinsel ilişki kurmayı planlama, cinsel ilişki olmadığında sıkıntı duymayı vb… içerir)

1 – Günde bir kereden çok

2 – Günde bir kez

3 – Haftada 3 veya 4 kez

4 – Haftada iki kez

5 – Haftada bir kez

6 – ki haftada bir kez

7 – Ayda bir kere

8 – Ayda bir kereden daha az

9 – Hiç

7) Eşinizle kaç yıldan beri cinsel ilişkiniz var?

1 – 6 aydan daha az                                         4- 4-6 yıl

2 -1 yıldan daha az                                         5- 7-10 yıl

3 – 1-3 yıl                                                        6-10 yıldan daha fazla

8- Eşinizle cinsel birleşmeye geçmeden önce sevişmeye (öpme, okşama gibi) ne kadar zaman

 ayırırsınız?

1 – Bir dakikadan az

2 – Bir üç dakika

3 – 4-6 dakika

4 – 7-10 dakika

5 – 11-15         dakika

6 – 16-30 dakika

7 – 30 dakika-1 saat

9- Cinsel birleşmeniz genellikle ne kadar sürer, (cinsel organın girişinden erkek boşalana kadar)? 1 – Bir dakikadan az                                                6-11-15 dakika

2 – 1 -2 dakika                                                          7- 15-20 dakika

3 – 2-4 dakika                                                          8- 20-30 dakika

4 – 4-7 dakika                                                          9- 30 dakikadan daha fazla

5 – 7-10 dakika

10) Birleşme sırasında eşiniz girmeye çalışırken boşaldığı olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                      4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                            5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                            6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

11) Bir bütün olarak değerlendirdiğinizde, eşinizle olan cinsel yaşamınız sizin için ne kadar tatminkardır?

1 – İleri derecede tatminsiz                                      4- Hafif tatminkar

2 – Orta derecede tatminsiz                                     5- Orta derecede tatminkar

3 – Hafif tatminsiz                                                   6- İleri derecede tatminkar

12) Bir bütün olarak değerlendirdiğinizde, cinsel ilişkinizin eşiniz için ne kadar tatminkar olduğunu düşünüyorsunuz?

1 – ileri derecede tatminsiz                                          4- Hafif tatminkar

2 – Orta derecede tatminsiz                                         5- Orta derecede tatminkar

3 – Hafif tatminsiz                                                       6- İleri derecede tatminkar

13) Eşinizin cinsel ilişki isteğini genellikle nasıl karşılarsınız?

1 – Genellikle isteyerek kabul ederim                       3- Sıklıkla red ederim

2 – İsteksizce kabul ederim                                        4- Genellikle red ederim

14) Eşinizle cinsel ilişki sırasında, cinsel uyarılma hisseder misiniz? (Örneğin; tahrik olmak, zevk ve heyecan duymak gibi)

1 – Hemen hemen daima, %90’dan fazla

2 – Genellikle, %75’inde                                            4- Seyrek, %25’inde

3 – Bazen, %50’sinde                                                5- Hiçbir zaman

15) Eşinizle cinsel ilişki sırasında, korku, iğrenme, utanma ya da suçluluk gibi olumsuz duygularınız olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                         4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                               5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                              6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

16) Eğer denerseniz, mastürbasyon (kendi kendine tatmin) ile doyuma ulaşabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla                         4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                                  5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                                        6- Hiç denemedim

17) Eğer denerseniz, eşinizin cinsel organlarınızı okşamasıyla doyuma ulaşabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla                         4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                                  5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                                        6- Hiç denemedim

18) Eğer denerseniz, cinsel ilişki yoluyla doyuma ulaşabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla                        4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                                 5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                                      6- Hiç denemedim

19) Genel olarak, erotik veya pornografik (cinsel içerikli) malzemelere (resimler, filmler, kitaplar) tepkiniz ne olur?

1 – Çok uyarılırım                                                          3-Hiç uyarılmam

2 – Az uyarılırım                                                            4- İğrenirim, tiksinirim vb.

20) Cinsel birleşmeden önce, eşinizin cinsel organının sertleşmesinde güçlük olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                         4-Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                                5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                               6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

21) Cinsel birleşme sırasında, eşinizin cinsel organının sertliğini sürdürmekte güçlük çeker mi?

1 – Hiçbir zaman                                                        4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                              5- Genellikle %75’inde

3_ Seyrek, %25’den az                                             6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

22) Eşinizin cinsel organı tam sertleşmeden boşalır mı?

1 – Hiçbir zaman                                                      4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                            5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                           6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

23) Cinsel organınızda, cinsel birleşmeyi engelleyecek kadar kuruluk ya da darlık olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                    4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                          5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                         6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

24) Cinsel birleşme sırasında, cinsel organlarınızda ağrı duyduğunuz olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                 4-Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                        5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                       6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

25) Cinsel organınızı uyarma yoluyla (elektrikli vibratör ya da akan su ya da bir cismi cinsel organınıza sürtme gibi) doyuma ulaşabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla           4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                    5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                         6- Hiç denemedim

26) Cinsel ilişki sırasında, cinsel organlarınız (kendiniz, eşiniz veya vibratör ile) okşandığında doyuma ulaşabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla              4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                       5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                            6- Hiç denemedim

27) Eşinizle cinsel ilişki sırasında, ön sevişme ve cinsel birleşme de dahil olmak üzere, aşağıdakilerden bazılarını fark eder misiniz? Nefes alışınızın ve nabzınızın artması, cinsel organınızda ,ıslanma, göğüs ve cinsel organlarınızda zevkli duyumlar…

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla             4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                      5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                           6- Hiç denemedim

Disparoni Tedavisi

Cinsel öykü Formu / (Erkekler İçin)

Cinsel öykü Formu / (Erkekler İçin) (

1) Eşinizle hangi sıklıkta cinsel ilişkide bulunursunuz?

  1. Günde bir kereden çok                             6- iki haftada bir kez
  2. Günde bir kez                                           7- Ayda bir kere
  3. Haftada 3 veya 4 kez                               8- Ayda bir kereden daha az
  4. Haftada iki kez                                        9- Hiç
  5. Haftada bir kez

2) Ne sıklıkta cinsel ilişkide bulunmak isterdiniz?

  1. Günde bir kereden çok                            6- iki haftada bir kez
    1. Günde bir kez                                          7- Ayda bir kere
    1. Haftada 3 veya 4 kez                               8- Ayda bir kereden daha az
    1. Haftada iki kez                                        9- Hiç
    1. Haftada bir kez
      1. Cinsel ilişkiyi genellikle kim başlatır?
        1. Daima ben başlatırım                               4- Gnellikle eşim başlatır
        1. Genellikle ben başlatırım                         5- Daima eşim başlatır
        1. Eşim ve ben hemen hemen eşit sıklıkta başlatırız
      1. Cinsel ilişkiyi kimin başlatmasını isterdiniz?
        1. Daima kendimin                                      4- Genellikle eşimin
        1. Genellikle kendimin                                5- Daima kendimin
        1. Eşimin ve kendimin hemen hemen eşit sıklıkta

5) Hangi sıklıkta mastürbasyon (kendi kendini tatmin) yaparsınız?

  1. Günde bir kereden çok                             6- İki haftada bir kez
    1. Günde bir kez                                           7- Ayda bir kere
      1. Haftada 3 veya 4 kez                               8- Ayda bir kereden daha az
      1. Haftada iki kez                                        9- Hiç
      1. Haftada bir kez

6) Hangi sıklıkta cinsel istek duyarsınız? (Cinsel istek; ilişkiyi arzulama, cinsel ilişki kurmayı planlama, cinsel ilişki olmadığında sıkıntı duymayı vb….içerir )   

  1. Günde bir kereden çok                               
    1. Günde bir kez                                                 
      1. Haftada 3 veya 4 kez
        1. Haftada iki kez
        1. Haftada bir kez

6-Ayda bir kere

7-Ayda bir kereden daha az

  • Ayda bir kereden daha az

9- Hiç

7) Eşinizle kaç yıldan beri cinsel ilişkiniz var?

1 – 6 aydan daha az                                     4-  4-6 yıl                                                                              2 – 1 yıldan daha az                                             5- 7-10 yıl

3- 1-3 yıl                                                  6-10 yıldan daha fazla

8- Eşinizle cinsel birleşmeye geçmeden önce sevişmeye (öpme. okşama gibi) ne kadar zaman

 ayırırsınız?

1 – Bir dakikadan az

2 – Bir üç dakika

3 – 4-6 dakika

4 – 7-10 dakika

5 – 11-15 dakika

6 – 16-30 dakika

7 – 30 dakika-1 saat

9- Cinsel birleşmeniz genellikle ne kadar sürer, (cinsel organın girişinden erkek boşalana kadar)?

1 – Bir dakikadan az                              6-11-15 dakika

2 – 1 -2 dakika                                          7-15-20 dakika

3 – 2-4 dakika                                            8- 20-30 dakika

4 – 4-7 dakika                                            9- 30 dakikadan daha fazla

5 – 7-10 dakika

10) Birleşme sırasında girmeye çalışırken boşaldığınız olur mu7

1 – Hiçbir zaman                                         4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az       5- Genellikle  %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                       6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

11) Bir bütün olarak değerlendirdiğinizde, eşinizle olan cinsel yaşamınız sizin için ne kadar tatminkardır?

1 – İleri derecede tatminsiz                   4- Hafif tatminkar

2 – Orta derecede tatminsiz                  5- Orta derecede tatminkar

3 – Hafif tatminsiz                                6- İleri derecede tatminkar

12) Bir bütün olarak değerlendirdiğinizde, cinsel ilişkinizin eşiniz için ne kadar tatminkar olduğunu

düşünüyorsunuz?

1- İleri derecede tatminsiz

2- Orta derecede tatminsiz

3- Hafif tatminsiz

4- Hafif tatminkar

5- Orta derecede tatminkar

6- İleri derecede tatminkar

13) Eşinizin cinsel ilişki isteğini genellikle nasıl karşılarsınız?

1- Genellikle isteyerek kabul ederim                  3- Sıklıkla red ederim

2- İsteksizce kabul ederim                                          4- Genellikle red ederim

14)Eşinizle cinsel ilişki sırasında, cinsel uyarılma hisseder misiniz? (Örneğin; tahrik olmak, zevk ve heyecan duymak gibi)

1- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

2- Genellikle, %75’inde                                                4- Seyrek, %25’inde

3- Bazen, %50’sinde                                            5- Hiçbir zaman

15) Eşinizle cinsel ilişki sırasında, korku, iğrenme, utanma ya da suçluluk gibi olumsuz duygularınız olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                                              4- Bazan, %50’sinde

2- Çok seyrek, %10’dan daha az                                       5- Genellikle %75’inde

3- Seyrek, %25’den az                                                       6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

16) Eğer denerseniz, mastürbasyon (kendi kendine tatmin) ile boşalabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla                           4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                                    5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                                          6- Hiç denemedim

17) Eğer denerseniz, eşinizin cinsel organlarınızı okşamasıyla boşalabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla                           4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                                    5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                                          6- Hiç denemedim

18) Eğer denerseniz, cinsel ilişki yoluyla boşalabilir misiniz?

1 – Hemen hemen daima, % 90’dan fazla                            4- Seyrek, %25’inde

2 – Genellikle, %75’inde                                                     5- Hiçbir zaman

3 – Bazen, %50’sinde                                                           6- Hiç denemedim

19) Genel olarak, erotik veya pornografik (cinsel içerikli) malzemelere (resimler, filmler, kitaplar) tepkiniz ne olur?

1 – Çok uyarılırım                                                         3-Hiç uyarılmam

2 – Az uyarılırım                                                           4- İğrenirim, tiksinirim vb.

20) Cinsel birleşmeden önce, cinsel organınızın sertleşmesinde güçlük olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                         4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok            seyrek, %10’dan daha az                    5-Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                              6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

21)Cinsel birleşme sırasında, cinsel organınızdaki sertliği sürdürmekte güçlük çeker misiniz?

1 – Hiçbir zaman                                                       4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                             5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                            6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

22) Cinsel organınızda tam sertleşme olmadan boşaldığınız olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                     4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                           5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                           6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

23) Eşinizin cinsel organında, cinsel birleşmeyi engelleyecek kadar kuruluk ya da darlık olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                    4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                          5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                         6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

24) Cinsel birleşme sırasında, cinsel organlarınızda ağrı duyduğunuz olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                               4-Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                      5- Genellikle %75’inde

3 -Seyrek, %25’den az                                       6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

25) Cinsel organınızda hiç zevk duymadan boşaldığınız olur mu?

1 – Hiçbir zaman                                                    4- Bazan, %50’sinde

2 – Çok seyrek, %10’dan daha az                          5- Genellikle %75’inde

3 – Seyrek, %25’den az                                         6- Hemen hemen daima, %90’dan fazla

Cinsel Acı Geçmişi Formu

Cinsel Acı Geçmişi Formu

Aşağıdaki soruları olabildiğince açık bir şekilde cevaplayın.

         1-Problemi tanımlayın.

         2-Yaşadığınız acıyı olabildiğince net bir şekilde tanımlayın:

         ______________________________zamanlarda oluyor.

         -Acıyı  _______________________bölgede hissediyorum.

         -Acının süresini belirtiniz:

         -Ne kadardır bu acıyı yaşıyorsunuz?

         -Nasıl bir his uyandırıyor?

         -Bu acıyı azaltmak için veya ortadan kaldırmak için neler yaptınız?

         -Yapabildiğim ve yapamadığım şeyler?

         -Cinsel terapistinize daha önce acısız cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığınıza ilişkin bilgi verin.

         3-Geçmişinizde bu durumla ilgili herhangi bir sağlık sorunu yaşadınız mı? (Cinsel yolla bulaşan hastalık, maya enfeksiyonu, bağırsak problemleri, pelvik ağrıları vb).

         4-Geçmişte cinsel taciz yaşayıp, yaşamadığınızı belirtin.

         5-Problemin neden kaynaklandığını düşündüğünüzü belirtin.

         6-Cinsel terapistinize sormak istediğiniz diğer soruları yazın

ARİZONA CİNSEL YAŞANTILAR ÖLÇEĞİ (ACYÖ) / kadın formu

Danışanın Adı, Soyadı :     Tarih :
Danışanın Yaşı ve Cinsiyeti :     Değerlendirici :

ARİZONA CİNSEL YAŞANTILAR ÖLÇEĞİ (ACYÖ)

KADIN FORMU

Lütfen her madde için BUGUN de dahil GEÇEN HAFTAKİ durumunuzu işaretleyin

  1. cinsel açıdan ne derece isteklisiniz ?
1   2 3 4 5 6
Oldukça istekli Çok istekli Biraz istekli Biraz isteksiz Çok isteksiz Tamamen isteksiz
  • Cinsel açıdan ne kadar kolay uyarılırsınız ? (tahrik olursunuz)
1   2 3 4 5 6
Oldukça kolay Çok kolay Biraz kolay Biraz zor Çok zor Oldukça zor
  • Vajinanız / cinsel organınız ilişki sırasında ne kadar kolay ıslanır veya nemlenir ?
1   2 3 4 5 6
Oldukça kolay Çok kolay Biraz kolay Biraz zor Çok zor Asla olmaz
  • Ne kadar kolay orgazm olursunuz ?
1   2 3 4 5 6
Oldukça kolay Çok kolay Biraz kolay Biraz zor Çok zor Asla boşalamam

5. Orgazmınız tatmin edici midir ?

1   2 3 4 5 6
Oldukça tatmin edici Çok tatmin edici Biraz tatmin edici Pek tatmin etmiyor Çok tatmin etmiyor Orgazma ulaşamam

Yorumlar:

………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………..