hipnoz

İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler

İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler

Başarının anahtarı kendine güven

Kendine güven—Yeteneklerine güven—Gerçekten ne yapmak istiyorsun onu yapabileceğine güven— Ve kendi zihninin gücü sayende başarabileceğine güven

hipnoz
hipnoz

Kendi düşüncelerinin gücüne—Kendi söylediklerinin—kendi yaşamın üzerinde çok gücü vardır—Kendi kendine söylediklerin seni mutlu yada mutsuz yapar ve kendini hissettiğin durum—vücudunun fiziksel yapısın ve sağlığını etkiler

Endişeliyken ve mutsuzken bedenin sağlıklı olarak işleyemez

Kendi kendine söylediklerin, iç konuşmaların yada telkinlerin ,bedenin sağlığı üzerinde çok büyük muazzam bir etkisi vardır.

Kendi kendine söylediklerini sonuçta, senin ne olduğunu ve ne yapabileceğini belirler şimdi kendine söyle —-yaşamın daha henüz başlıyor—-ve bu günden itibaren dolu dolu yaşayacağın—-yaşamaya başlayacaksın—-an ve an—-her anın tadını ç kararak—-ve o anı yaşamaktan zevk alarak

-Kendi kendine söyle ki—-gereksiz yere endişelenmeyeceksin

Hem her ne geçmişte olmuşsa—ve her ne gelecekte olacaksa—-çünkü hem geçmiş—hem de gelecek sadece düşüncelerimizdedir—-Yaşam sadece her an için mevcuttur

Anıların, zamanı geçmişi ve geleceği düşünerek harcarsan, bu anların geçer gider, yani yaşam geçer gider.

-Kendine yaşadığın her anın tadını çıkarma iznini ver

-Her anın yoğun olarak tadını çıkar

-Etrafında olan her şeyle yoğun olarak ilgilen

-Kendine söyle ki

Her geçen gün, daha mutlu hissedeceksin, kendinden daha memnun olacaksın—daha neşeli, coşkulu olacaksın—bu yönde yaşamayı seçtiğin için—yaşamın daha keyif verici olacak. Her gününden hoşlanacaksın ve her gün daha fazla ,daha fazla sağlıklı olacaksın. Çünkü bedeni gerginliklerden uzak bir ortamda çalışacak ve görev yapacak… Gün ve gün kendini daha canlı hisset—daha enerjik hisset—aynı zamanda daha az gergin—daha az sinirli—daha az endişeli ve şüpheli

Kendine söyle ki— Zihnin ve bedenin gevşedi—sakinleşti—ve dünya ile barış halindesin-

Ve sakin ve huzurlu olduğundan daha fazla enerjin olacak, olayları daha aydınlık bir zihinle göreceksin

Zihnin daha kolay yoğunlaşacak daha rahat çalışacak

Sonuçta sorunları doğru bir açıdan ve kolaylıkla üstesinden gelmeyi başaracaksın

 

İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,          İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı, İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,         İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,  İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,       İyi Hissetmek İçin Pozitif Telkinler,hipnoz,hipnoterapi,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

hipnoz

Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği

Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usulü Kol Kaldırma Tekniği

Derin bir nefes alıp birkaç saniye tut..

Nefesini bırakırken gözlerini kapat. Bedenindeki yüzeysel gerginliği azalt. Hemen şu anda bedenini mümkün olduğunca gevşemesini sağla.

Şimdi tüm dikkatini göz kapaklarının etrafındaki kaslara topla ve bu kaslar , çalışamayacak kadar gevşet… göz kapaklarını gevşet… gevşet.. o kadar gevşet ki, açılamasınlar…Tam emin olana kadar devam et.. Tamam şimdi bu gevşekliği koru.. Şimdi göz kapaklarının çalışmadığından emin olmak için deneme yap.. gözlerini açmayı dene ama açama ve daha derin gevşe… Çok iyi test etmeyi bırak…Ve gevşe.. Gevşe.. Daha fazla gevşe… Şimdi bu gevşeme duygusunu tepeden tırnağa doğru vücudunun her parçasına gönder.

]hipnozAynı gevşekliği tüm bedenine, başını tepesinden ayak tırnağına kadar vücudunun tüm noktasına yay.

Şimdi bu gevşekliği daha fazla derinleştirebilirsin. Birazdan, gözlerini açıp, kapattıracağım. Gözlerini kapattığın anda, göz kapakların birbirine değdiği anda bu, mevcut gevşekliğini 10 kat arttırman için bir işaret olacak. Tüm yapacağın bunun olmasını istemek ve çok kolaylıkla bunu yapabilirsin. Evet, şimdi gözlerini aç… şimdi kapa….tüm bedenine gevşekliğin yayıldığını hisset…seni daha derin bir gevşekliğe götürdüğünü hisset. O mükemmel hayal gücünü kullan ve tüm bedeninin ılık bir gevşeklik yorganı ile sarıldığını hayal et.

Şimdi bu gevşekliği daha fazla derinleştirebilirsin. Birazdan, gözlerini açıp, kaptıracağım. Gözlerini kapattığın anda şu anda sahip olduğun gevşekliği iki katına çıkar. İki kat daha derine git. Evet bir kez daha gözlerini aç….gözlerini kapat ve gevşemeni iki kat arttır. Bedeninin tüm kaslarını o kadar gevşet, o kadar gevşet ki hiçbir kas çalışamaz, hareket edemez hale gelsin.

İnsanlar pratik yaptıkça daha iyi yapar…Bu nedenle bir kez daha yapalım…Böylece çok daha fazla gevşeyip daha derin bir hipnoza geçeceksin. Tüm dikkatini göz kapaklarına ver ve bu gevşekliği koru. Şimdi açılmadığından emin olmak için dene ama açılmayacaklar. Tamam denemeyi bırak ve daha derin bir gevşemeye gir. Çok iyi şimdi göz kapaklarınızda oluşturduğunuz gevşeme duygusunu tepeden tırnağa doğru tüm bedenine gönder, ve gevşeyin.. Sanki on kat daha derinlere doğru gidiyormuş gibi..

Bir kez daha. Tüm dikkatinizi göz kapaklarına ver.. Çalışmadıklarından emin olmak için bir kez daha dene.. Çalışmayacaklar.. Çok iyi denemeyi bırak. Ve daha fazla gevşe.. Şimdi bu gevşemeyi tüm bedenine gönder, iki kat daha fazla gevşeyecekmiş gibi.

Her nefes verişte daha derin bir gevşekliğe doğru gidiyorsun. Benim sesimi izledikçe daha derin gevşekliğe gidiyorsun. Benim sesim dışında duyacağın her türlü, gürültü, araba, telefon kapı zili, başka konuşmalar hipnozunu dahada derinleştirecek. Duyacağın her seste daha derin bir hipnoza gideceksin.

Şimdi tüm dikkatini sağ eline vermeni istiyorum. Ben 1 den 20 ye doğru sayacağım. Ben saymaya devam ettikçe sağ elinden sağ koluna doğru hoş bir hafiflik duygusu yayılmaya başlayacak. Ben saymaya devam ettikçe bu duygu kuvvetlenecek, güçlenecek. Sonra ellerinde parmaklarında hafif bir oynama hafif bir kasılma hissedeceksin. Sonra elin hafiflemeye ve kolun yavaş yavaş havaya kalkmaya başlayacak. Yükselme sürekli devam edecek, belki vücudunun üzerine doğru gidecek, belki çenene doğru. Elinde ve kolunda bu hareketi hissettiğin anda asla direnç gösterme. İstersen direnç gösterebilirsin ama o zamanda bu anda burada olmanın bir anlamı kalmaz. Sen sadece bilinç altının işini mükemmel bir şekilde tamamlamasına izin ver. Önce zihninde sağ elinin ve kolunun havalandığını ve göğsünün üzerine doğru hareket ederek orada havada bir lamba gibi asılı kaldığını hayal et… bu hayali iyice kuvvetlendir…

Şimdi başlıyoruz. Tüm dikkatini sağ eline ver. Parmaklarını oynatmadan parmak uçlarının koltuğun kumaşıyla temasını hisset. Dikkatini sağ el bileğinde nabzın atışına yoğunlaştır. Nabız atışını hissetmeye çalış. İnce bir ayar yaparak bunu yapabilirsin.

  • Şimdi ben birden yirmiye doğru sayarken o hafif, rahat, hoş duygu sağ elinde hareket etmeye başlıyor, hızla elini harekete geçirip yükseltmeye başlıyor. Elin havada dolaşmaya başlıyor. Sayı 1. İlk hafiletici hoş, rahat bir duygu sağ elinin parmak uçlarını doldurmaya başlıyor. Sayı 2. Duygu tırnaklarının etrafına ve altına doğru yayılmaya başlıyor. Sayı3. İlk parmak boğumlarına doğru ulaşıyor. Sayı 4. parmakların elle birleştiği büyük eklem bölgesine doğru yayılıyor. Sayı 5. parmaklardaki ilk hafif hareketler, seyirmeler, kasılmalar başlıyor. Gayet iyi. Sayı 6.. hafiletici duygu el sırtından yukarı doğru ilerlemeye devam ediyor. Yedi ve sekiz… yayılıyor, başparmağından, parmak uçlarından, el sırtına doğru… sağ elin iyice hafifledi ve serbestleşti ve şu anda kalkmaya hazır. Sayı dokuz… şimdi sol elini düşünmeye başla… onun sanki kurşundan yapılmış kadar ağırlaştığını hissedeceksin… Sol elin o kadar ağırlaşıyor ki…o kadar ağırlaşıyor ki ben şimdi sayı 10 derken sağ elin iyice hafifliyor… daha hafif daha hafif hissediyorsun… saydığım her sayıda daha da hafif oluyor… sanki rüzgarda havada uçan bir kuş tüyü kadar hafiliyor… ve daha da hafifliyor, sanki uçan bir balon kadar hafifledi… Sanki bir odadaki uçan bir balonun tavana yükselmesi gibi ben yirmiye geldiğimde sağ elin havaya yükselmiş olacak… Sağ elin hareket ediyor, kalkıyor, yükseliyor ve yüzüyor… 11… hafifletici duygu bileğinde ve kolunda ilerliyor… Parmak uçlarından el bileğine ve daha ötesine doğru çok hafifledi…özgürleşti ve havalanıyor, kalkıyor.. sayı 12… sol elin kurşun bir kitle kadar ağır. Sayı 13… sağ elin harekete devam ediyor…kalkıyor ve yükseliyor… 13….şimdi bu hareketi hissederken sadece hareketin devam etmesine, kalkmasına ve yükselmesine izin ver… Çok iyi.. gayet ustaca, işi kavradın… sadece devam etmesine izin ver… kendi vücudunun üzerine gelip orada durana kadar hareketin devam etmesine izin ver… Birazdan elin vücuduna değer değmez, çok uzun zamandır olmadığın kadar gevşeyeceksin. 14….bu güzel hafif duygu dirseğine doğru ilerliyor… 15….elin hareket ediyor, kalkıyor, kalkıyor ve yükseliyor, bedenine doğru geliyor, yukarı doğru hareket ediyor… sayı 15 de, parmak uçlarından dirseğe kadar tüm kol bölgen son derece hafifleşti, serbestleşti ve kalkıyor, havalanıyor… Sanki rüzgarda uçuşan bir kuş tüyü kadar, hatta dahada hafif bir durumda…Sanki havaya uçan bir balon kadar hafif. Aynı  gaz dolu balonun tavana kadar yükselmesi gibi, ben yirmi sayısına ulaştığım zaman, sağ elin vücudunun üstüne gelmiş olacak. Ve vücuduna teması hissettiğin anda, kendini çok daha derinlere sürüklenir bulacaksın…daha gevşek ve uykulu.. 16… elin serbestleşir ve kalkarken, her zamankinden daha fazla gevşiyorsun. 17…. Geliyor ve havaya kalkıyor, şimdi…tam vücudunun üzerine doğru geliyor göğsünün üzerinde asılı kalıyor, havada bir lamba gibi… sanki göğsüne ışık veriyor… 18… elin  hala havalanırken… sende daha derine, daha derine doğru gitmeye devam ediyorsun…19… sol elin sanki mermerden, sanki çok ağır kurşundan yapılmış kadar ağırlaşmış durumda, hiç hareket edemez durumda…o kadar ağır ki onu çok hafif kımıldatmaya çalışmak en son düşüneceğin şey şu anda…Sağ elin 19 da iyice göğsünün üzerine doğru geliyor…ve tam üzerinde havada asılı kalıyor…ve sayı 20… şu anda sağ elin tam anlamıyla bedeninin üzerine yerleşmiş durumda, ve aynı zamanda sol elin o kadar ağırlaştı, o kadar ağırlaştı ki… istersen onu da oynatmayı, kaldırmayı deneyebilirsin ama asla yerinden oynamayacak..yerinden oynatması imkansız bir his doğacak.. sen onu kıpırdatmaya çalıştıkça o aksine daha ağırlaşacak ve sen daha derin bir hipnoza doğru sürükleneceksin…

Şimdi 5 den geriye doğru sayarken sağ elin ve kolun göğsüne doğru inmeye başlayacak ve sen daha derin bir hipnoza gireceksin… Evet elini düşmeye bırak ve o inerken sende daha derin bir hipnoza gir… Elin vücuduna değdiği anda çok derin bir hipnoza gireceksin… evet iniyor… 5…. İniyor…4 …iniyor… 3 iniyor… 2.. iyice vücuduna yaklaştı… 1…tamamen değiyor…. Ve derin uyuuuu….

Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,Elman Banyan Hipnoz ve Gil Boyne Usülü Kol Kaldırma Tekniği,hipnoterapi,hipnoz,telkin,psikolog,şişli,mecidiyeköy,beşiktaş,nişantaşı,

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

hipnoz

Geçmişin İzlerini Silmek

Geçmişin İzlerini Silmek

hipnoz
hipnoz

( seansların sonunda son sözler yerine kullanılabilecek bir telkin)

Verdiğin her nefesle sakinliğin daha da artıyor…daha da güçleniyor…tependen tırnağına doğru yayılıyor…başından ayak uçlarına kadar….dışarıdan içeri…içeriden dışarı…sana bir okyanusun sakinliğini getiriyor…bu doğru …bir okyanusun sakinliğini getiriyor…bu doğru…bir okyanusun sakinliği…ve bu sürdükçe huzur ve sakinlik…dinginlik…seni kaplıyor…içeriden dışarı…dışarıdan içeri…ve bedeninle zihnini bir bütün oluşturuyor…bir uyum yakalıyor…içsel bir uyum…huzurun ve dinginliğin uyumu…işte tam böyle…tam da böyle…ve sen burada yattıkça…senin bilinç altında merkezi bir çekirdek…mantıklı, sakin…toplanmış, sakin ve gevşemiş…zeki ve ne yaptığını bilen…senin iyileşmeni,bir bütün insan olmanı …istediğini, hayal ettiğin gibi bir insan olmanı isteyen bir çekirdek…bir öz..gerçekten öyle…bilinçaltı o kadar şey biliyor ki…bilincin onun ne kadar bildiğinin farkında değil..

Bilinç altındaki bu merkezi çekirdek senin çocukluğundan beri orada,daima seninle birlikteydi…seni zor belalardan korumaya çalıştı,gelecekte de sana yardım etmeye devam edecek…bu merkez gizli bir bilen…gizli bir yönlendirici…içindeki koruyucu melek…her neyse…çok özel bir görevi var…seni içeriden idare eden,kendi yolunu bulmaya yardım eden,kendini gerçekleştirmeni sağlayan…ve geçmişte olduğu gibi…gelecekte de sana yardım edecek bir melek…geçmişle gelecek arasında ayrım yapmanı sağlayacak bir güç…güç verici bir jenaratör…bu sana neye ihtiyacın olduğunu hatırlatacak…geçmişte neler olduğunu hatırlatacak…aslında hatırladığın zaman hiç de öyle şanslı olayların bir kurbanı değil…dahi bir yaşayan,yaşam savaşı veren… Ve şimdi bu anıları gönderebilirsin…ve bilirsin ki, geçmişin anılarını taşıdıkça ama bilirsin ki anılarının kendini taşımak ,yada sahip olmak zorunda değilsin…tamda böyle…doğrusu bu…geçmişinden kurtularak şimdiyi daha uyumlu, daha etkin bir şekilde günlük yaşamın gerekleriyle başa çıkabilirsin…

Farkında olarak, her gün ve her gün daha iyiye doğru …olayları daha berrak görerek… her gün iyiye gelişme gösterdiğini bilerek… Daha güçlenerek, daha akıllanarak…yaşama karşı daha anlayışlı olarak…ailende ve toplumda yaşadığın özel rolün amacını anlayarak… Başarı için çabalamaya devam ederken…işin, ailen ve yaşamın arasında bir denge kur…zamanla enerjin arasında denge kur…diğer insanlarla olan ilişkilerinde zaman ve enerji için dengeyi kur…

Bunları yaparken kendini olduğun gibi kabul etmeyi öğren … kendi düşüncelerine saygı duy…kendi duygularına ve hislerine karşı saygılı ol… bir gurur ve kendine değer vermeyi geliştir… daha güvenilir ol…ihtiyaçlarını belirtmede daha kendinden emin ve güvenli ol…uyumlu ama cesaretli, diğer insanlarla ilişkilerini geliştirirken. İlerlerken ,kendini zarafetle ve kolayca kabul etmeyi öğren …kendine olumlu bir ışıktan bak…güveni geliştirirken…yeteneklerini arttırırken…becerilerini…davranışlarını…Kendini gelecekte hayal etme kapasiten var…başarı ve mutlulukla yaşadığının hayali…tüm bu söylediklerimi…senin hatırlamana gerek yok… ama bilinçaltın ve koruyucu meleğin…seni idare etmeye devam edecek…bu her saat sürecek…her saat, her gün…her hafta…her yıl…Ve sen gelişme gösterirken… ilerlerken…yaşamın bir yolculuk olduğunu anlamaya başlıyorsun…ve yaşamın amacı belli bir noktaya yolculuk yapmak değildir…ancak yolculuğun kendisi senin esas varmak istediğin yerdir…ve bu yolculuktaki zerafetin…duruşun…kalitenin kendisi, işte buna yaşam diyoruz… Şimdi derin bir nefes al ve havanı yavaş çıkar….işte böyle …kendi kendini hipnoz etme yeteneğinin olduğunu biliyorsun… istediğin her zaman…tekrarlayarak bu gücünü artırabilirsin…böyle yaparak egonu güçlendireceksin…benliğini güçlendireceksin…3 den bire doğru sayarken ve sen gözlerini açtığında…tam olarak uyanık olacaksın… nerede olduğunu ve ne istediğini bileceksin…bu görüşmeden sonra yaşamda uyumlu olabilmek için ne istediğini bileceksin…ve hipnozu tekrarlama gücünü bileceksin…

Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, Geçmişin İzlerini Silmek, telkin, hipnoterapi, hipnoz, psikolog, şişli, beşiktaş,mecidiyeköy, nişantaşı, 

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Ne Sıklıkta İnsanlar Prezervatif Kullanıyor?

Ne Sıklıkta İnsanlar Prezervatif Kullanıyor?

Son bulgular özeti

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon (STI) oranının yüksek olması sır değildir. Aşağıdakileri göz önünde bulundurun: “Hastalık Kontrol Merkezleri (CDC, 2013), yılda 20 milyon yeni enfeksiyonla 110 milyon CYB vakasının olduğunu bildirdi… 15-24 yaşlarındaki kişiler yeni enfeksiyonların yarısını oluşturuyor (CDC, 2013)” ( Horan’dan alındı, 2016).

Doğal olarak, prezervatifler CYBE riskini azaltmanın bir yolu olarak teşvik edilir. Ama, insanlar ne sıklıkla prezervatif kullanıyor? Bu soruyu ele alabilecek çeşitli istatistikler var. Basitlik uğruna, bu sorulara verilen yanıtları kendi yeni araştırmamdan inceliyorum. Bu bulguları gözden geçirmeden önce, verilerin üç çalışmadan geldiğini ve kapsamlı sonuçlar çıkarmadan önce çok sayıda başka araştırmaya başvurulması gerektiğini unutmayın. Yine de, sizi aşağıdakileri dikkate almaya davet ediyorum:

1. 2018 çalışmamda katılımcılara şunu sorduk: “Cinsel aktivite sırasında ne sıklıkla kondom kullanıyorsunuz?” Katılımcılar 1 (asla) ile 5 (her zaman) arasında bir ölçekte yanıt vermeye davet edilmişlerdir. Katılımcılar, ortalama 19.73 yaşında olan 195 bireydi. Bu soruya verilen ortalama yanıt , prezervatiflerin bazen kullanıldığını belirten 3.56 ( SS = 1.40) idi (Horan, Morgan ve Burke, 2018). Katılımcıların yaşamları boyunca ortalama 4.69 cinsel partner rapor ettiklerini not ediniz ( SD = 5.92).

2. 2016 çalışmamda, insanların çeşitli davranış türlerine göre ne sıklıkla kondom kullandıklarını derecelendirmelerini istedim. Katılımcılar, ortalama 21.93 yaşında olan 183 kişiyi içeriyordu. Katılımcılar 1 (asla) ile 5 (her zaman) arasında bir ölçekte yanıt vermeye davet edilmişlerdir. Vajinal ilişki sırasında kondom kullanımı sorulduğunda , ortalama yanıt 3.06 idi, bu da bazenkullanıldığını gösteriyor . Ayrıca, anal ilişki sırasında kondom kullanımısorulduğunda , ortalama cevap 2.26 idi ve nadiren kullanıldığını düşündürdü . Son olarak, oral genital aktivite sırasında kondom kullanımı sorulduğunda ,Ortalama cevap, nadiren kullanıldığını düşündüren 1.25 idi. Doğal olarak, bunlar katılımcıların ortalama cevaplarıdır ve skorlar arasındaki varyans, cinsel güvenlik davranışlarında varyans olduğunu göstermektedir. Bu çalışmaya katılanlar ortalama 7.86 cinsel partner ( SD = 8.45) rapor ettiler.

İnsanlar neden prezervatif kullanamaz? Her ne kadar çeşitli nedenler olsa da, 2016 çalışması prezervatiflerin neden kullanılmadığına dair bir fikir vermektedir. Katılımcılara ne sıklıkla kondom kullandıklarını sormanın yanı sıra cinsel güvenlik bilgilerini de ölçtüm.

Vajinal ilişki sırasında kondom kullanımı sorulduğunda , katılımcıların% 98,9’u daha güvenli bir cinsel davranış oluşturduğuna inanıyordu . Benzer şekilde, cinsel ilişki sırasında kondom kullanımı sorulduğunda , katılımcıların% 96,7’si daha güvenli bir cinsel davranış olduğunu kabul etmiştir. Ancak, oral genital aktivite sırasında kondom kullanımı sorulduğunda , katılımcıların sadece% 80,2’si bunun daha güvenli bir cinsel davranış olduğuna inanıyordu. Gerçekte, tüm bu davranışlar daha güvenli seks uygulamalarıdır.

İlgili, 2017’de, çalışmamızda, insanların neden prezervatifleri tartışmamış olmasının bir sebebi, riskin yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır (Horan ve Cafferty, 2017). Yani, katılımcılar prezervatifleri tartışmamışlardı çünkü cinsel aktivitenin doğasının kondom kullanımını gerektirmediğine inandılar . Yine de, bu açıklamalarla ilgili açıklamalar bir prezervatif ihtiyacının altını çizmiştir (örneğin “seks yaparken prezervatif kullanmadığımız için. Doğum kontrolünü kullanırım. Ayrıca çıkarır” ve “oral seks yaptık, bu yüzden gerekli değildi”. ).

Sonuç olarak, bu çalışmaların (ve diğerlerinin) bulguları arasındaki kolektif örüntü, genç yetişkinler arasında cinsel risk ve güvenlik konusunda daha fazla eğitimin gerekli olduğunu göstermektedir. Ayrıca, iletişim eğitimi eşit şekilde teşvik edilir, böylece gerektiğinde güvenlik konusunda iletişim kurmak için cinsel olarak aktif genç yetişkinler hazırlayabiliriz.

 

şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Hindistan Resim / Shutterstock

Veriler “Normal” Seks Hakkında Ne Anlatıyor?

Veriler “Normal” Seks Hakkında Ne Anlatıyor?

Seks istatistikleri ilginç, ancak doğru soruları cevaplıyorlar mı?

Hindistan Resim / Shutterstock
Kaynak: Hindistan Resim / Shutterstock

Araştırmacılar, insanların hangi yüzde kaçının çeşitli cinsel eylemlerde ve ne sıklıkla meşgul olduklarını söyleyebilirler. Bazen tüm ülkenin örnek bir örneğine bakarlar; Bazen bir alt popülasyona bakarlar (örneğin, 20-30 yaşlarındaki gey erkekler). Hepimiz kendi araştırmamızı da yapabiliriz, örneğin, bir şey denediyse birkaç arkadaşa sorarak veya ne sıklıkla yaptıklarıyla. Ama bu veriler bile önemli mi?

Normal miyim?

Cevap, ikinci bir soruya verdiğiniz cevaba dayanarak, buna bağlıdır: Bu sayılarla ne yapıyorsunuz? İnsanların neye benzediğini bulmak için çok ilginç olabileceğini düşünürken, çoğu zaman bu gibi rakamlara bakıldığında, farklı bir soruyu yanıtlamak: Normal miyim?

Son yazımda tartıştığım gibi , cinsel tercihler sadece bu – tercihler. Ne yaparsınız ve ne sıklıkla yapmak istediğiniz, bir fikir meselesidir, gerçek değildir ve bu yüzden doğru ya da yanlış olamaz. Ama bu düşünceye katılmasanız bile, hangi sayıların kullanılacağına nasıl karar veririz? İnsanların söylediklerini veya gerçekte ne yaptığını izler miyiz? (Doğrudan insanlara sorarsanız, büyük bir fark olabilir.) Anonim araştırmalar muhtemelen insanların gerçekte ne yaptığının gerçeğine çok daha fazla yaklaşıyor, ancak o zaman bile karşılaştırma grubumuzun kim olduğunu düşünmemiz gerekiyor.

Benim yaşım olan ve kasabamda yaşayan tüm evli, beyaz erkekleri araştırsam bile, hala çok çeşitli cevaplar alacağım. Yani eğer cinsel olarak “normal” olduğumu anlamaya çalışırsam ve o karşılaştırma grubunu araştırmayı başarırsam, o zaman kendimi bu verilerle nasıl karşılaştırırım? Bir problemden önce ortalamadan ne kadar uzaklaşabilirim? Kabul edilebilirlik aralığı nedir? Temelde şu şekilde kaynaşıyor: Cinsel sapkınım istatistiksel olarak nasıl saptı?

Bir şeyin normal veya normal olmadığını söylemek kolaydır, ancak bu yargı kararına çok fazla varsayım girer. Bunu düşündüğünüzde, bu normal bildirimlerin oldukça boş görünmesini sağlar. Yine de, başka bir soruyu da gündeme getiriyor: Tercihlerimin iyi olup olmadığını neden grup ortalamalarına izin veriyorum?

Normal misin?

Bazen insanlar başkalarının cinsel olarak yaptıklarıyla ilgili bir istatistiğe bastığında, onların romantik partneriyle bir müzakerede konumlarını güçlendirmek: “Bakın, yapmak istediğim şeyi kaç kişinin yaptığını görün! Bunu da yapmalıyız! ”Veya:“ Yapmak istediğiniz şeyi kaç kişinin yaptığını görün! Ya da yapmamalıyız! ”Bir şeyi yapmak için ya da bir şeye karşı dava açmak için istatistiklerden yararlanıyorsanız ya da daha sık ya da daha az sıklıkta yapmak için hala boş bir argüman. Eğer kasabanızdaki yetişkinler haftada 1,8 kez seks yaparlarsa, bu, ikinci kez yolun sekizde birini durdurmanız gerektiği anlamına mı geliyor?

Verilerin neye benzediğinize karar vermede yardımcı olmadığı gibi, ortağınızın neye benzemesi gerektiğine karar vermede (veya uygulamayı) yardımcı olmazlar .

Belki de değil, ama neden

Daha ilginç ve faydalı bir soru, insanların neden yaptıkları şeyi yapmalarıdır (ve yapmadıkları şeyleri yapmamaktır). Bir şey yapmak ya da yapmak istemiyorsan, neden bu? Eğer bunu yapmak istiyorsan, zevk ne olacak? Eğer bir şey yapmak istemezsen, ya seni kapatır? Bunu gerçekten düşünmek için biraz zaman ayırmak, iş ortağınız ile paylaşılan repertuarınızın neye benzemesini istediğinizle ilgili daha iyi bir görüşme yapmanızı sağlar. Partnerinizin neden bazı şeyleri gerçekten dinlediğini dinlemek biraz zaman harcayarak, daha iyi bir konuşmayı teşvik edecektir. Başkalarını cinsel aktivitelerinize dahil etmeyi planlamadığınız sürece, başkalarının ne sevdiği önemli değildir.

Hepimiz istediğimizi isteme hakkımız var ve bu arzuların ortak veya kabul edilebilir (yani normal) olduğunu doğrulamak için başkalarına ihtiyacımız yok. Eğer başkalarının da aynı şekilde hissettiğini söyleyerek kendini haklı göstermek istiyorsan, durmaya çalış. İhtiyacın olmadığını kendine hatırlatDiğerlerinin açık veya kapalı izni. Kendi ayakların üzerinde dur. Bunu yapmak zor olabilir ve özellikle de bir veri bombardımanının bırakılması konuşmayı sonlandırırsa, istatistiklerin arkasındaki gerçek tercihlerimizi gizlemek daha kolay olabilir. Tercihleriniz hakkında dürüst olmanın çok daha samimi bir şekilde açıklanması, ortağınız ile, gerçekte ne yaptığınızdan farklı olabilecek (ne istediğinizden farklı olabilir), daha iyi bir tartışmaya sahip olmanızı sağlayacaktır. pozisyonunuzu haklı çıkarmak için diğer uzmanlar ve istatistikler tarafından geri alınabilir. Ayrıca, yabancıların seks hayatının neye benzemesi gerektiğine karar vermesini gerçekten istiyor musun? Sadece en yüksek gişe hasılatı olan filmleri mi izliyorsunuz?

Partnerinizle cinsel arzularınız hakkında netleşmenin çarpan tarafı onlarınkini merak ediyor. Bunların her ikisi de gerçekten zorlayıcı olabilir – yanıtlarından bağımsız olarak tam olarak dürüst olmakla birlikte, açığa çıkarılmış olandan bağımsız olarak ortağımızın isteklerine verdiğimiz yanıtı yönetmek de. Bu dürüstlük ve hoşgörü birleşimi çok önemli bir ilişki becerisidir. Cinsel ifşanın potansiyel savunmasızlığı samimiyet yeteneklerimizi test edebilir , ancak bu durumu iyi idare edebilecek olursanız, ilişkiniz cinsel ilişkiden ve başka yollardan daha iyi olacaktır.

Tıpkı yeni bir restoran gerçekten popüler gözüktüğünde, tüm vızıltıların ne olduğunu merak edersek, başkalarının neye karıştığına açık olabileceğimizi düşünüyorum. Ben başkalarının fikirlerini almaktan yanayım, ama tıpkı Tayland yemeklerini sevmiyorsanız popüler bir yeni Tayland restoranını kontrol edemeyeceğiniz gibi, başkalarının cinsel olması için cinsel bir şey yapmaya mecbur hissetmemeniz gerekir. .

İstatistikler İlginç ve Bazen Yararlı Olabilir

Şahsen, insanların cinsel olarak nelerin üstündüklerine ve bu eğilimlerin zamanla nasıl değiştiğine dair istatistikleri görmek gerçekten ilginç olabileceğini düşünüyorum. Cinsel müfredatı planlarken, kamu politikasında ve belki de çocuklarınızla konuşmaları bile bilmek faydalı olabilir.

Ve bu verileri görmek için bazı faydalar olabilir. İlgi alanlarınızın düşündüğünüzden daha yaygın olduğuna şaşırabilirsiniz . İstekleriniz oldukça nadir olsa bile, en azından bazı insanlar tarafından onaylanan çok sayıda cinsel ilgi vardır, bu yüzden muhtemelen iyi bir şirketsiniz. Kültürümüzde cinsellik hakkında o kadar çok olumsuz mesaj vardır ki , utancını arzuları hakkında hissetmek yararlı olabilir . Utanç nadiren insanlara kendilerini daha iyi anlamaları veya ortaklarıyla daha verimli bir konuşma yapmaları için yardımcı olur. Her isteğinize göre hareket etmen gerektiğini söylemiyorum ama bunu daha iyi düşünebilir ve tartışabilirseniz muhtemelen daha iyi seçimler yapabilirsiniz.

ABD’de insanların cinsel olarak nelere maruz kaldıklarıyla ilgili iyi yapılmış bir anketi okumak için, bkz. ” Amerika Birleşik Devletleri’nde cinsel çeşitlilik: Yetişkin kadın ve erkeklerin ulusal temsili olasılık örneğinden elde edilen sonuçlar (bağlantı harici).” Her zaman eğlendirici ve bilgilendirici bir Bilim (bağlantı harici)podcastinde , yazarlardan Brian Dodge, Ph.D. ile eğlenceli ve bilgilendirici bir röportaj yapabilirsiniz .

Doğru bilgiler çoğu şeyi daha iyi hale getirme eğilimindedir. Seks hayatın farklı değil.

 

şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

CCO reklam öğesi ortakları. İlişkilendirme gerekli değil

Ebeveynlerin Çocuklarını Güvenli Kılmak için Yapabilecekleri En İyi 5 Şey

Ebeveynlerin Çocuklarını Güvenli Kılmak için Yapabilecekleri En İyi 5 Şey

Ebeveynlerin çocuklarını çevrimiçi ortamda güvende tutmaları için ipuçları.

CCO reklam öğesi ortakları. İlişkilendirme gerekli değil

Araştırma laboratuarında yapılan yeni bir çalışma, çevrimiçi bir yetişkinle tanışan gençlerin yüzde 12’sinin cinsel ilişki için şahsen buluşmalarını sağladığını tespit etmiştir. Öyleyse, çocuklarımızı bu avcı yırtıcı hayvanlara düşmekten korumak için anne baba olarak ne yaparız ? Aşağıda ebeveynlerin çocuklarını çevrimiçi olarak güvende tutmak için yapabileceği en iyi beş şey öneri olarak sıralanmıştır

  1. Çevrimiçi gizliliğin önemini vurgulayın. Çocuklarınıza, adları, yeri, yaşı veya okulu gibi tanımlayıcı bilgileri paylaşmamaları gerektiğini öğretin. Dahası asla yabancılara resim göndermemeliler. Ayrıca, kullanıcı adlarının cinsel içerik içermediğinden ve içermediğinden emin olun çünkü suçlular genellikle cinsel içerik hakkında tartışmaya açık olabilecek hassas bireyleri seçerler.
  2. Çevrimiçi tehlikelerle ilgili olarak çocuklarınızla konuşun. Çocuklarınızı gereksiz yere korkutmak istemeseniz de, onların orada kötü niyetli olabilecekleri insanlar olduğunu bilmelerini istersiniz. Bilmedikleri birinden veya onları rahatsız eden birinden iletişim aldıkları takdirde, bunu size veya güvenilir bir yetişkine göstermeleri gerektiğini bildirin. Ebeveynlerin bunu yapabildikleri en önemli şey iletişim hatalarını açık tutuyor, çocuğunuzu zaten sohbet etmiş veya biriyle fotoğraf paylaşmış olsalar bile bunun sorun olmayacağını bilmelerini sağlıyor. yani aslında sizin kızmak yargılamak yerine onu kabul edeceğinizi gösterin.
  3. Çocuklarınız internet cihazlarını kullanmaya başladığında Aile kurallarınızı ve düzenlemelerinizi tartışın. Bazı aileler kendi dijital kullanımlarını veya cep telefonu kullanım sözleşmelerini oluştururlar.. Bu sözleşmeler kullanım düzenlemelerini şart koşar; Aile düzenlemelerine uyulmaması, çevrimiçi ayrıcalıkların askıya alınmasıyla sonuçlanmalıdır.
  4. Çocuklarınızın şifreleri bilin. Birçok ebeveyn çocuklarının gizliliğini online olarak verirken, periyodik olarak metinlerini, tarayıcı geçmişini ve sosyal medya hesaplarını kontrol etme veya bir şeylerin olduğunu hissetme hakkını saklı tutmalısınız.Bu kontrolcülük onlara sürekli müdahale etme anlamına gelmemelidir
  5. Geceleri yatak odalarında internet özellikli cihazlara izin vermeyin. Gün içinde telefon ve dizüstü bilgisayarların odalarında kullanılmasına izin verilebilecek olsa da, bu cihazlar şarj etmek için geceleri ortak alana geri gönderilmelidir. Bu sadece sağlıklı uyku alışkanlıklarını teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda araştırmalarımız da, çocukların çevrimiçi istişarelerinin çoğunluğunun ebeveynlerin izleyecekleri yer olmadığı gece saat 11’den sonra gerçekleştiğini ortaya çıkarmıştır.

 

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Dean Drobot / Shutterstock

Erkekler Neden Kadın Cinsel İlgi Alanını Aştı?

Erkekler Neden Kadın Cinsel İlgi Alanını Aştı?

Dean Drobot / Shutterstock

Erkekler Neden Kadın Cinsel İlgi Alanını Aştı?

Araştırmalar, gerçekte erkeklerin kadınlarla, kadınların erkeklere  göre cinsel olarak daha fazla ilgilendiğine inanmaktadır . İlginçtir ki, kadınlar ayrıca erkeklerin kendilerine erkeklerden daha az cinsel olarak ilgi duyduğuna inanmaktadır. Erkeklerin, kadınlara karşı cinsel ilgilerinin yanlış algılanması, cinsel tacizde bir etken olabilir, hatta cinsel saldırganlık veya zorlama olabilir. Erkeklerin kadınlar üzerinde cinsel ilgisini abartma eğilimi, üç kaynaktan kaynaklanabilir; kadınların cinsel ilgi çekici işaretleri; erkeklerin cinsel çıkarların güvenilmez göstergelerine yaptığı vurgu; ve erkeklerin, kadınların cinsel ilgisini abartmak yerine, küçümsenerek daha fazla kaybetme olasılığı vardır.

İnce İşaretler

Kadınların cinsel ilgilerini göstermek için kullandıkları stratejilerin çoğu erkeklerde göz teması, kaş yanıp sönen, açık vücut duruşu ve gülümseyerek gibi ince ve sözsüzdür. Erkekler konuşma başlatmak gibi açık stratejileri kullanma eğiliminde olmalarına rağmen, genellikle “hareketlerini yapmadan” önce kadınların sinyallerini almak için beklemektedir. Araştırmacılar, kadınların daha alçakgönüllü cinsel sinyaller kullandıklarını, çünkü onlar, bir eşcinsellik için itibardan kaçınmak isteyebileceklerini ya da bir erkeğin kalitesini potansiyel bir eş ya da ilgi olarak değerlendirmek için daha fazla zaman isteyebileceklerini öne sürdüler. Benzer şekilde, kadınlar, cinsel çifte standartlara ilişkin kaygılardan dolayı erkeklerin kendi menfaatlerini küçümseyebilir. Kadınlar cinsel ilgiyi işaret etmek için ince ipuçlarını kullanma eğilimi gösterdikleri için, bu gizli ipuçlarına daha duyarlı olan erkekler daha başarılı buluşma sonuçlarına sahip olabilirler.

Güvenilmez Göstergeler

Cinsel ilgiyi göstermek için kadınların daha seksi kıyafetler giymeleri (daha fazla cildin ortaya çıkması ya da kırmızı rengin giyilmesi gibi) doğru olsa da, bu işaret sadece çekici erkeklere, ya da sadece belirli bir adama yönelik olabilir. Bu nedenle, giyim, genel olarak erkeklerdeki kadınların cinsel ilgisinin güvenilir bir göstergesi değildir. Ayrıca, erkeklerde daha çok cinsel çekim fiziksel görünüşe göre olurken ilk etapta kadınlarda durum daha çok duygusallık olarak daha yoğundur. Kadınların fiziksel çekiciliğinin, genel olarak erkeklere olan ilgileriyle ilgisi yoktur ve çok çekici olan kadınlar daha da az olabilir.Çoğu erkekle seks için ilgileniyor olabilirler. Giyim ve fiziksel çekicilik gibi sinyalleri görmezden gelmek için eğitilmiş ve kadınların duygusal ifadesine odaklanan erkekler, kadınların laboratuvar deneylerinde cinsel ilgilerini daha doğru algılayabiliyorlar. Bu eğitim, özellikle cinsel saldırganlık riski daha yüksek olan erkekler için etkili olmuştur.

Pahalı Hatalar

Evrimsel olarak, erkekler için, cinsel ilginin yanlış algılanması nedeniyle reddedilme riskinden ziyade olası bir çiftleşme fırsatını kaçırmak daha maliyetli olabilir . Kadınların cinsel ilgilerini yanlış algılayan erkekler daha başarılı bir çiftleşme fırsatına sahip olabilir ve bu nedenle, kadınların cinsel ilgilerini abartmak için ön yargıyı geliştirmiş olabilirler.  Aslında, araştırmacılar, kadınların fiziksel çekiciliğinin erkeklerin yanlış algılanmasıyla ilgili olması gerektiğini bile tahmin ediyorlar; çünkü çekici bir kadınla (ve dolayısıyla verimli bir kadınla) çiftleşme fırsatının eksik olması, daha az çekici bir kadına sahip olma fırsatını kaçırmaktan daha maliyetli olacaktır.

Kadınlar ayrıca erkeklerin cinsel ilgisini küçümseme eğiliminde oldukları için, heteroseksüel çiftler arasındaki cinsel ilgi algısının doğruluğunu artırmak için daha fazla araştırma yapılması gerekecek. Gelecekteki araştırmalar, aynı cinsiyetteki bireylerin, birbirlerinin cinsel ilgilerini daha doğru bir şekilde algılayıp algılamadıklarını da ortaya çıkarabilir. O zamana kadar, erkeklerin ve kadınların cinsel ilgiyi algılamadaki önyargılarının farkında olmaları akıllıca olabilir .

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Kişilik kuramları / kişilik teorileri

Gelecek kaygısı / sonsuz kontrolcülük ve tanrının rolünü çalmak

Gelecek kaygısı / sonsuz kontrolcülük ve tanrının rolünü çalmak

 

Geleceği planlamak, onu daha işlevsel bir boyuta getirmek için birçok senaryolar, hipotezler gerekirse kuramlar oluşturur dururuz. Bu hipotezler veya kuramlar bizi hayatımızla ilgili tam nesnel olana götürmese de gerçeğe yakınlaştırır.  İnsanda ki bu öngörü yeteneği sayesinde yaşantımı istediğimiz hedeflere doğru götürebilir ve bu sayede yaşantımızı istediğimiz doğrultuda yaşayabilme imkânı buluruz.

Gelecek kaygısı, sonsuz kontrolcülük, tanrı rolünü çalmak
Gelecek kaygısı, sonsuz kontrolcülük, tanrının rolünü çalmak

Bu planlamalar müthiş bir öngörü yeteneği ile birleşince tadından yenmez. Daha fazla geleceği tasarlayarak ve kontrol ederek daha fazla şey elde edebiliriz. Örneği başarı…

Peki gerçekten neden bu kadar başarılı olmak istiyoruz? Başarılı olma ile ne elde edebiliriz? Başarısızlığımız durumunda ne olur? Başarısızlığa kim/kimler uğrar? Başarınca hangi grupta olacağız başarmadığımızda hangi gruba girmiş oluruz?  Bu soruların cevabı bize ne hissettiriyor.

Hayatımız da daha fazla başarılı olduğumuz sürece daha çok kabul görecek, onaylanacak ve sevil-ecek Toplum tarafından size bir statü tahsis edil-ecek, istediğimiz bir partnerle yaşantımızı sürdür-ecek, herhangi bir olası problemle karşı karşıya kalma riskimiz azal-acak veya ortadan kalk-acak. Her şeyi kontrol aldığımız mutlu olacak, huzursuz olamay-acak …ecek, acak….

Bu -ecek, acak, cümle yapılarını o kadar içselleştirmişiz ki bunları yaşantımız içinde olmadığında yaşantımız sanki felaket bir senaryo ile bitmiş gibi hissettirir. Bu felaket durumu yaşamamak için bir kaçınma davranışı olarak geleceği dahil her şeyi ve herkesi kontrol etmeye eğilim gösteririz. Bu bazılarımızda o kadar çok ileri bir safhaya gelir ki geleceği tahmin ve öngörü adı altında tüm gelecek olaylarını olumsuz bir senaryo ile sonuçlanacağı şeklinde inançlara sahip oluruz. Durumu ve geleceği kontrol etme isteği o kadar fazlalaşır ki tanrının rolünü çalmış oluruz. Tanrı gibi her şeyi kontrol etmeye çalışırız. Kapasitemizin üzerinde bir yük alırız. Bu yükü kaldıramadığımız için çoğu sefer kapasitemizin altında performans göstererek yaşantımız da istediğimiz noktaya gelmekte problem yaşarız. Kısaca Koktuğumuz şey, korkulan şeyi yaratır paradoksu bu noktada aktive olur.

 

Yaşantımızda gereğinden fazla olan kontrolü bıraktığımızda daha özgür bir düşünme şekline kavuşacağımızı söyleyebiliriz. kendimiz, başkaları ve gelecekle ile ilgili daha esnek kurallara, düşünceye sahip olmak daha esnek bir yaşantıya sahip olmamızı sağlar. Bu hayattan zevk almanızı, yaşantımızda iş yaparken eğlenmenizi sağlar. Geleceğinizle ile daha fazla seçenek üretir, gelecek planımızda birden çok sonucu olan seçenekleri hayatımıza entegre ederiz ve bunların sonuçlarını daha kolay tolere ederiz. Çok fazla kontrolcülük yaşantılardan haz almamızı engelleyen bir yaşantı tarzı olarak kendimizi gerçekleştirmemizi engel olur.

 

Yaşantımızda “şimdi ve burada”ya odaklanmak yeteneklerinizi keşfetmemizi sağlar. Kendiliğimizi gerçekleştirmek ve aktive etmek, “şimdi ve burada” dan daha fazla haz almak, kaliteli bir yaşantı geçirmek için geçmişi analiz ederek, geleceği planlamak önemlidir. Bunları “şimdi ve burada”yı daha kaliteli bir şekilde geçirmek için yaparız. Geleceği planlamayı ve öngörmeyi, geleceği kontrol etme formuna dönüştürdüğümüzde “şimdi ve burada”ları kaçırarak hayatımızın büyük bir kısmını kaçırırız.

 

Geleceği planlarken, onu yaşayamama seçeneğimizin olduğunu, bizim gibi diğer insanların ve doğanında yaşantımızda dolaylı ve doğrudan söz sahibi olduğunu, katkı sağladığını, katı planlamalarımızın doğanın / kaderin ve diğer kişilerin kendi planlarını uygularken sabote edileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

 

                                                                                                          Uzman Klinik Psikolog Haşim BELTEN

 

Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,Gelecek Kaygısı, şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,

 

 

 

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Disparoni Tedavisi

Gerçek Aşk mı yoksa Sadece bir Fantezi mi?

Gerçek Aşk mı yoksa Sadece bir Fantezi mi?

Sevgi mi, şehvet mi diye merak ediyorsanız kendinize şu 10 soruyu sorun.

 

Gerçek Aşk mı yoksa Sadece bir Fantezi mi? İlkbaharın geldiği zaman, fantezimizin sevgiye dönüştüğünü söylerdi eskiler. bunun gerçeği için hala bir neslelliğe sahiptir. Çiftleşme mevsimi ve çiftleşme ritüeller her canlı türüne içgüdüsel olarak vardır, ancak insanlar her yeni nesilde bu davranışlara benzersiz bir dönüş yapma eğiliminde olurlar.

Kültürel normlar zamanla değişmekte ve cinsel davranışlar açısından “iyi” olduğunu düşündüğümüz ve bu davranışlar hakkında yüksek sesle söylediklerimiz genellikle bu değişimlerin belirleyicileridir. Her ne kadar evlilik bir zamanlar olduğu gibi gençler için popüler bir hedef değilse de, insan kalbi ve temel içgüdüleri hâlâ romantik partneri ile, er ya da geç, arkadaşlık ve bağlantıyı aramaya bizi teşvik gibi görünüyor.

Aşk olduğunu düşüm, ama değildi

Bazılarımız hala yeni bir ilişkinin sevgi mi yoksa şehvet mi olduğu konusunda kafası karıştırıyor olabilir. Bazıları için, ayrım hiçbir zaman önemli değildir; Başkaları için, kalplerimiz veya partnerlerimiz tarafından yanlış yönlendirildiğimizi fark ettiğimizde oldukça acı verici bir uyanış olabilir.

 

Aşkın Küçük limit Testi

Sizi, kendinize bir odaklanma ilişkisine yönlendirmekten ziyade sizi bir takıntı girdabına sürükleyen bir ilişkinin ilk aşamalarında olup olmadığınızı sormak için 10 soru vardır.

  1. Hem parneriniz hem de ben bu ilişkiye karşılıklı olarak katılıyoruz ve ikiniz de ilişki hakkında sahip olduğunuz derinlik ve niyetle ilgili olarak aynı sayfada mısınız?
  2. Partnerimin benimle yeterince benimle ilgilendiğine tamamen inanıyorum?
  3. Bu ilişki, olabildiğince elimden gelenin en iyisini yapmamı ve eşime davrandığım aynı hassasiyetle kendimi tedavi etmem konusunda teşvik ediyor mu?
  4. Partnerim, eksikliklerimin değerlendirilmesini en aza indirirken beni açıkça görüyor ve güçlü yanlarımı teşvik ediyor mu?
  5. Bu ilişkiyle enerjisiz, bunalmış hissetmiyorum ve bu ilişki başlamadan önce olduğumdan daha fazla olduğumu hissediyorum muyum?
  6. İlişkinin zaman içinde güçlenmesi ve güven ve karşılıklılık derinleşmesi için, maddi taleplerin, ilişkiyi ilk başladığında, olduğundan daha az zaman geçirmemizi gerektiriyor olsa bile ilişki daha daha da güçleniyor mu?
  7. Bir insan olarak büyüdüğümü, bakış açımı genişlettiğimi ve bu ilişkiyi devam ettirdiğimde kendime daha emin ve kendimi daha güvende hissettiğimi hissediyorum muyum?
  8. Bu ilişki, bizi motive eden, başkalarıyla bir çift olarak yeni bağlantılar kurmak için bağlanma ve bağlantı duygularını teşvik ediyor mu?
  9. Eşimle geçirdiğim zamandan sonra yalnız vakit geçirirken,  sizi güçlendirilir mi?
  10. Bu ilişki beni tatmin edebilmek için sadece bu tek ilişkiye ihtiyaç duyuyormuş gibi mi hissettiriyor, yoksa bu ilişkinin, hayat, arkadaşlık ve içsel / kişisel gelişim ile yeni bir ilişki kurmak için yeni fırsatları deneyimlemek için beni motive ettiğini düşünüyor muyum?

.Gerçek Aşk mı yoksa Sadece bir Fantezi mi?

 

 

şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,

sosyal medya bağımlılığı

İlk görüşte aşk ve eş seçimi

İlk görüşte aşk ve eş seçimi

İlk görüşte aşk? ve eş seçimi
İlk görüşte aşk ve eş seçimi

İlk görüşte aşkı ararken ne arıyorsun?

Onun Bir şeyi olmaya zorlamaya ne kadar çok – özellikle romantik ilişkiler – başarısızlığa mahkum olma ihtimalimiz daha yüksek görünüyor. Genel olarak, sizin olmayan birisini sizin gibi hissettirmek oldukça zordur ve gerçekte kim olduğunuza değer vermeyen birini kaybetme korkusu olmayan biri olmaya çalışmak için oldukça yorucu olabilir .

Birçoğumuz bizim için bir yerlerde “o” olduğunu düşünmek isterken, gerçek şu ki “biri” her zaman onların olmasını istediğimiz kadar açık bir şekilde tanımlanmayacaktır.

Birisinin cinsel olarak çekici olup olmadığına karar vermek sadece anları alırken, birinin uzun vadeli bir ortak ihtimal olup olmadığını belirlemek için önemli ölçüde daha fazla zaman alır. Cinsel çekim zamanla kaybolur – cinsel bağlantının zaman ve mekânı aşacak kadar güçlü olduğuna inandığınız zaman bile – ve hem yatak odasında hem de mutfak masasında uyumlu olan birini bulmanın gerçek hedefi olması gerekir.

Anlık Cinsel Cazibe Uzun Vadeli Mutluluk getirmiyor

Size eziyet eden birisine ezilmenin heyecanından çok daha iyi duygular var. Yeni bir ilişkinin erken ve keyifli aşamalarında olmak, dünyadaki mutlak en iyi duygulardan biridir: Endorfin, dopamin ve oksitosinin sisteminizde yükselmesi gibi ve dünyanın tepesinde olduğunuzu hissedersiniz. Oyunun en üstünde. Tamamen sarhoş edici.

Ancak, bu duygu asla hayal edemeyeceğimiz kadar sürmez. Bir şey için, sürekli yüksek duygusal ve fiziksel bir uyarılma durumunda kalmak çok yorucu. Olsa da, ne yazık ki, “aşkın gözü kördür” denildiği gibi, doğru infatuation muhtemelen ilişkinin erken aşaması için daha doğru bir terimdir. Yeni bir insana yüksek cinsel cazibe duyduğumuzda büyük kör noktalara sahip olma eğilimindeyiz. Ne görmek istediğimizi görüyoruz; tam karşımızda duran kişiyi değil.

 

kırmızı bayraklar!!

Bir öfke patlaması sırasında bunu yapmak neredeyse imkânsız olsa da, bir kişi, ister maddi ister duygusal olsun, kaybedilen bir ilişkide çok derinlere inmeden önce kendini veya kendisini kontrol etmeyi hatırlamaya çalışmalıdır.

Çok hızlı düşebileceğinizi düşünüyorsanız kendinize sormanız gereken bazı sorular:

  1. Bu kişiye saygı duyup duymayacağınızı ve cinsel tutku olmasa bile kendi ilişkisinin keyfini çıkarmasını sorun. Aksi takdirde, bu ilişki muhtemelen uzun vadeli yatırımlara değmeyecek niteliklere dayandırılmasının yanı sıra, uzun vadede karşılanması beklenmeyen beklentilere de dayanmaktadır. Karşılıklı bir saygı yoksa, asla sağlıklı bir ilişki olmayacaktır.
  2. Bu kişi ile ilgili hayatta aynı şeylere değer verip vermediğini kendinize sorun. Dürüst olmaya inanırlar mı?  Potansiyel uzun vadeli bir eş, değer verdiğiniz şeylere değer vermiyorsa, ilişki ya sürekli bir hakimiyet mücadelesi olacak ya da hızlı bir şekilde sona erecektir.
  3. Kendinize bu kişinin “uzun vadeli hedefleri ” olup olmadığını sorun ve kendinizin yaptığı gibi, uzun vadeli hedefler sizin için anlamlı mıdır? Eğer uzun vadeli hedefleri, ister materyalist, ister özgeci , isterse özverili değilse, destekleyemeyeceğiniz idealler ya da fikirlerse, bu kişi sizin için çok iyi bir eş olmayabilir.
  4. Partnerinizin boş zaman geçirmekten keyif aldığına dair seçimlerinizle ilgili sorun olup olmadığını sorun. Bu, okuma, sohbet, sosyalleşme, Netflixing, online oyun, gurme yemek hazırlığı, her ne olursa olsun, kendi öncelikleri kendi favori takımlarınızı takip etmenize izin vermiyorsa, uzun ömürlülük potansiyelini yeniden düşünmek isteyebilirsiniz..
  5. Son olarak, ama en azından, bu kişinin başkalarına nasıl davrandığını, arkadaşlarınız, aile üyeleriniz, yabancılar, meslektaşlarınız ve diğer herkesle ilgili sorun olup olmadığını sorun. Bu kişi başkalarına saygı göstermezse veya yıllarca tanıdığı insanlara saygısız davranırsa, bu ilişkinin “yeniliği” ne sahip olduğunda gelecekte nasıl tedavi edilebileceğinin iyi bir göstergesidir.. Partnerler arasında nezaket ve saygı olmaksızın, ilişki hızla bozulur ve kazanımlar hızla kaybolur.

 

 

şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,şişli, psikolog, Avrupa, Beşiktaş, çocuk, nişantaşı, terapi,

 

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi