Yalnız Olmak

yaygın anksiyete bozukluğu nedir

yaygın anksiyete bozukluğu nedir?

 anksiyete korkuya benzeyen bir duygudur. kişi anksiyeteyi sanki kötü bir haber alacakmış, bir felaket olacakmış gibi neden belli olmayan bir sıkıntı, endişe duygusu olarak algılar ve tanımlar.

yaygın anksiyete bozukluğu nedir?

       belli bir nesneye yere organa saplantılı düşünceye ya da zorlantıya odaklanmamış organizmada yaygın ruhsal ve fizyolojik kaygı belirtileri ile kendini gösteren bir bozukluktur.

yaygın kaygı bozukluğu dsm-5 tanı ölçütleri

  • en az 6 aylık bir sürenin çoğu gününde, birtakım olaylar ya da etkinliklerle (işte ya da okulda başarı gösterebilme gibi) ilgi olarak, aşırı bir kaygı ve kuruntu(kaygılı beklenti) vardır.
  • kişi, kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker.
  • bu kaygı ve kuruntuya, aşağıdaki altı belirtiden üçü ya da daha fazlası eşlik eder(çocuklarda yalnızca bir maddenin bulunması yeterlidir.)
  • dinginleşmeme(huzursuzluk) ya da gergin veya sürekli diken üzerinde olma
  • kolay yorulma
  • odaklanmakta güçlük çekme ya da zihnin boşalması
  • kolay kızma
  • kas gerginliği
  • uyku bozukluğu(uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen, doyurucu olmayan bir uyku uyuma)
  • kaygı, kuruntu ya da bedensel belirtiler, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
  • bu bozukluk, bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir madde, ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun (örn. hipertroid) fizyolojiyle ilgili etkilerine bağlanamaz.
  • bu bozukluk, başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz( örn. panik bozukluğunda panik atakları olacağına ilişkin kaygı ya da kuruntu, toplumsal kaygı bozukluğunda bulaşma ya  da  diğer  takıntılar, ayrılma kaygısı bozukluğunda bağlandığı kişilerden ayrılma, örselenme sonrası gerginlik bozukluğunda bedensel yakınmalar, beden algısı bozukluğunda  algılanan görünüm kusurları, hastalık kaygısı bozukluğunda önemli bir hastalığı olma ya da şizofreni ya da sanrılı bozuklukta sanrısal inançların içeriği).

yaygın anksiyete bozukluğu epidemiyoloji

türkiye ruh sağlığı profiline göre, 12 aylık dönem esas alındığında yaygın anksiyete bozukluğu’nun sıklığı %0.7 bulunmuştur. bu bozukluğa sahip hastaların, kliniğe başvuran hastalar arasındaki oranı bu bir yıllık prevalans değerinin ülkemiz için düşük olduğunu düşündürmektedir.

amerikan ulusal akıl sağlığı enstitüsü yaygın anksiyete bozukluğu’nun bir yıllık prevalansını %4 olarak vermektedir. yaygın anksiyete bozukluğu kadınlarda erkeklerden yaklaşık 2 kat daha sık görülür.

erken yirmili yaşlar başlangıç yaşlarıdır. belirtiler genellikle giderek artan bir gidiş izler ve öncesinde bir yaşam olayı saptanır. çoğunlukla gidiş kroniktir ve zaman zaman alevlenmeler gösterir.

 

yaygın anksiyete bozukluğu belirti ve bulgular

  • genel görünüm ve davranış: hastada genel bir huzursuzluk, endişeli yüz, gergin duruş, hareketlerinde tedirginlik, çabuk irkilme, çabuk kızma, sabırsızlık ve bazen yerinde duramama vardır.
  • konuşma ve ilişki kurma: hastanın sesinde heyecanlı bir titreklik, zor konuşma olabilir fakat konuşması düzgündür. ilişkilerinde endişeli, huzursuz, gergindir.
  • duygulanım:

-korkuya benzeyen bir his

-kötü bir şey olacak hissi

-korkunun sebebi nesneni belli değil

  • bilişssel yetiler: temel bir bozukluk yoktur. aşırı sıkıntı sebebiyle dikkat dağılır. bu sebeple geçici unutkanlıklar olabilir. anlama ve öğrenme azalır.
  • bilişsel yetilerde belirgin bozukluk varsa başka hastalıklar düşünülmelidir.

    anxiety service page1 300x200 yaygın anksiyete bozukluğu nedir?

    yaygın anksiyete bozukluğu

  • düşünce süreci ve içeriği: hastanın düşünce içeriğinde belirgin bozukluk olmaz. yakınmalarını büyük bir telaşla ve sabırsızlıkla anlatmak istediğinden düşünce hızlanmış gibi olabilir. düşünce içeriğinde endişeler baskındır.
  • bedensel ve fizyolojik belirtiler: kan basıncının yükselmesi, kalp atım hızının artması, çarpıntı, kaslarda gerginlik, gözbebeklerinde büyüme, ağız kuruması…

 

yaygın anksiyete bozukluğu etiyolojisi

  • yaygın anksiyete bozukluğu’nun etiyolojisi kesin olarak bilinmemektedir.
  • genetiğin etkili (tek yumurta ikizlerinin her ikisinde birden yaygın anksiyete bozukluğu bulunma oranındaki yükseklik bu görüşü destekler niteliktedir)
  • biyolojik kuramlar- aşırı beta adrenerjik sinir sistemi deşarjlarılokus seruleus’un aşırı aktivitesi, gaba-benzodiazepin reseptör kompleksi ile ilgili fonksiyon bozuklukları
  • psikanalitik kuram-anksiyete nevrozunu cinsel enerjinin boşalamaması nedeniyle ortaya çıktığını ve/veya intrapsişik çatışmaların bir işareti/uyarıcısı
  • öğrenme kuramları ise klasik koşullanmanın anksiyetenin oluşumundaki önemi üzerinde durmaktadırlar.
  • bilişsel kuram ise otomatik düşünce kalıplarının, yanlış yorumlamaların bu bozukluğa neden olduğunu söyler.

 

gidiş ve sonlanış

Yaygın anksiyete bozukluğunun gidişini olumsuz etkileyen faktörler

-çökkünlük ek tanısının bulunması

-kişilik boz.  ek tanısının bulunması

-belirtilerin şiddetli olması

-sosyal uyumun zayıf olması

-düşük sed, işsizlik

*yaş ilerledikçe bunaltının yerini somatizasyon bozukluğu belirtilerinin aldığı bildirilmiştir.

[/ fruitful_tab]

yaygın anksiyete bozukluğu ayrıcı tanı

yaygın anksiyete bozukluğunda başka bir ruhsal hastalığın bulunma oranı (ektanı %91.3) olarak bildirilmektedir.

başka bir deyişle yaygın anksiyete bozukluğunun neredeyse tamamı  obsesif-kompulsif bozukluk, çökkünlük, kronik alkolizm, hipokodriyazis ve ilaç bağımlılığı gibi durumlarla birlikte bulunmaktadır.

fobiler: fobik bozuklukta kaygı özel durumlarda ya da nesnelere karşı ortaya çıkar , kişi bu durumdan kaçmaya çalışır( agorafobi, sosyal fobi gibi). bu durumların dışında hastada belirgin kaygı genellikle görülmez. fakat fobik hastaların da sıklıkla çabuk heyecanlanan, ürken kişiler olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir. yani hastada yaygın anksiyete ve fobiler ya da panik bozukluğu birlikte bulunabilir.

bedensel hastalıklar:hipertroid, anjina pektoris(göğüs ağrısı) gibi durumlarda da anksiyete belirtileri görülebilir.

toksik etkenler:amfetamin, lsd, antipsikotik, aşırı kahve-çay alınmasına bağlı kaygı belirtileri ve alkol, benzodiazepin gibi bağımlılık yaratan maddeleri bırakma durumunda da kaygı belirtilri ortaya çıkabilir.

panik bozukluk:burada kaygı önceden kestirilemeyen nöbetler halinde gelir ne genellikle gün boyu sürmez. ayrıca bu nöbetlerde şiddetli ölüm korkusu ya da kontrolünü yitirme, delirme korkusu olur. nöbetler arasında ise hastada yaygın anksiyete değil, panik nöbetinin tekrar geleceği korkusu vardır.

şizofreni:başlangıç dönemlerinde ya da depreşme durumlarında zaman zaman panik derecesine varan ağır ve uzun süren anksiyete belirtileri görülebilir. hastada  şizofreniye özgü klinik belirtilerin bulunup bulunmadığına dikkat edilmelidir.

akatizi:birinci kuşak antipsikotik alan hastalarda yan etki olarak iç sıkıntısı, yerinde duramama yani akatizi görülebilir ve bu durum yaygın anksiyete bozukluğu ile çok karıştırılır.

I am text block. Click edit button to change this text. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU TEDAVİSİ

yab’nun tedavisinde ilaç tedavisi, davranışçı ve bilişsel psikoterapiler gibi  tedavi yöntemlerinin yararlı olduğu kabul edilmektedir. ancak bu tedavi yöntemlerinin birbirlerine üstünlüğü yeterince araştırılmamıştır. hangi tedavi seçilirse seçilsin, başlangıçta hastayla anlaşmak, eğitim ve güvence vermek yararlıdır.

tedavide hem farmakolojik hem de psikolojik uygulamaların kullanıldığı birleşik modelin kullanılması önerilmektedir

günümüzde yab için amerika birleşik devletleri’nde fda(food and drug administration) tarafından onaylanmış her biri farklı yan etki profili ve etki mekanizmasına sahip üç ilaç bulunmaktadır.

  • benzodiazepinler
  • buspiron
  • venlafaksin

yab’ unda orta şiddette anksiyetesi olan hastalara farmakolojik olmayan tedavi yöntemleri uygulanabilir farmakolojik yaklaşımların yanı sıra psikolojik terapilerin de bilinmesi gereklidir. dinamik psikoterapi, destekleyici psikoterapi ve bilişsel-davranışçı terapi yaklaşımları önemlidir.

yaygın anksiyete bozukluğu psikoterpi tedavisi

  bugünkü bilgilere göre tedavi en azından şunları içermelidir:

-yab hakkında bilgi verme ve tedaviye ilişkin eğitim,

relaksasyon eğitimi ve pratiği,

-bireyin davranış ve duygularına ilişkin beklentileri ve düşünüş biçimini değiştirme,

-kaçınma davranışı gelişmişse anksiyete oluşturan uyaranlarla yüzıeştirme.

  bilişsel psikoterapi: endişeleri daha gerçekçi olarak görmeyi sağlamakta ve bu şekilde daha iyi planlama yapılarak anksiyeteyi kontrol etmenin yollarını göstermektedir.

bu hastalarda anksiyeteyle ilişkili bilişsel şemaların oluşmasından sorumlu bilişsel süreçler şunlardır:

  1. a) dikkatin bağlanması:tehlike ve tehlikeye ilişkin kavramlara dikkatini odaklaştırma.
  2. b) katastrofize etme: olaylar ve tehlikeyle ilgili olabilecek en kötü sonucu düşünüp bunun olabilirliğini artırma.
  3. c) seçici soyutlama: geçmiş ya da bugünkü bir durumla ilgili olarak bir dizi öğeyi yadsıyıp tek bir şeyi ele alarak o şeyle ilgili kısımlar üzerinde yoğunlaşma.
  4. d) ikili düşünme: olayları ya kara kavramlarla tehlikeli ya da ak kavramlarla tehlikesiz olarak değerlendirme.
  5. e) keyfi sonuç çıkarma: yetersiz kanıtlara dayanarak rastgele sonuçlar çıkarma.
  6. f) aşırı genelleştirme
  7. g) kişiselleştirme

-yab ‘nda uygulanan davranışçı-bilişsel psikoterapi ortalama 5-20 seans sürer.

-başlangıçta tedavi süreci ve tedavinin amaçlarına yönelik bilgiler hastaya aktarılır.

-iyi bir hasta-terapist ilişkisi önemlidir.

-anksiyete, düşünce, duygu ve davranışla ilgili ev ödevleri verilip hastadan kayıt tutması istenir.

-başlangıçta anksiyete ve ona bağlı fizyolojik semptomlara ilişkin hastanın düşünceleri ve düşünme özellikleri değerlendirilir.

-davranışçı-bilişsel psikoterapilerde amaç hastanın davranışı, duyguları ve düşünceleri arasında bağlantı kurmasını sağlayarak, düşünce özelliklerini hastaya göstermektir.

çoğu olguda, bu yaklaşımlardan daha kapsamlı girişimler gerekli olmaktadır. ılımlı düzeydeki akut anksiyetede destekleyici ya da içgörü yönelimli psikoterapi ilk tercihtir. hasta yanıt vermiyor ya da daha şiddetli bir akut anksiyete varsa davranışçı bilişsel terapiyle birlikte bz kullanımı uygun olacaktır. yine yetersiz bir yanıt söz konusu ise daha uzun süreli bz ile birlikte buspiron tedavisi denenmelidir

             dinamik psikoterapi: tedavinin temeli çatışmanın çözülmesi olup; işlev bozukluğuna ait ilişkiler, bozukluğuna yönelik savunmalar ele alınır.

            destekleyici psikoterapi: anksiyetenin zedeleyici doğası, çevresel stresin azaltılması ve bozulmaya sebep olan sıkıntılı durumların düzeltilmesi sağlanmaya çalışılır.

Yaygın anksiyete bozukluğu
Yaygın anksiyete bozukluğu

psikoterpi ve ilaç tedavisi  beraber etkili  olduğu bildirilmiştir

Yalnız Olmak

Neden Yalnız Olmak İstiyorsunuz ve Neden bu neden Önemli?

Seçime göre yalnız olsanız bile, yalnız olmanın nedenleri önemlidir.

Yalnız vakit geçirmeyi seven insanlardan mısın? Eğer öyleyse, muhtemelen zaten sizi bunun için damgalayacak bazı insanlar olduğunu biliyorsunuzdur. Yalnız olduğunuzu düşünüyorlar çünkü diğer insanların etrafında endişeli ve insanlarla çok olumlu ilişkilerin yok ve Seni yalnız ve depresyonda olduğunu varsayıyorlar.

Bu, çok uzun zamandır yalnız zaman geçirmenin en önemli hikayesiydi. Son zamanlarda, bilim adamları yalnızlığın değerini giderek daha fazla kabul ediyor ve belgeliyorlar. Yalnız vakit geçirmenin, yaratıcılık , içgörü, kendini geliştirme, gevşeme ve maneviyat için iyi olabileceğine inanıyorlar .

Yalnız Olmak ve Nedenleri

Yalnız zamanın iyi bir deneyim mi yoksa dolu bir deneyim mi olduğunun en önemli belirleyicilerinden biri, yalnız olmayı seçip seçmemenizdir. İstediğin şey bu ise yalnız zaman harcamak, o zaman muhtemelen psikolojik olarak sağlıklı bir deneyim olacaktır. Bunun yerine evde yalnızsanız umutsuz hissediyorsanız gerçekten başka insanlarla birlikte olmak istiyorsanız, bu psikolojik bir probleme işaret edebilir.

Bu ayrım kadar önemli olduğu gibi, bazı araştırmacılar bunun yeterli olmadığına inanmaktadır. Yalnız kalmayı tercih eden insanlar bile, farklı nedenlerden dolayı bunu yapabilirler. Yalnız kalmanın bazı nedenleri psikolojik sağlığın göstergesi olabilirken, diğerleri sorun yaratmada daha muhtemeldir.

Yalnız Olmanın Farklı Sebepleri

Yalnızca zaman geçirmek için olumlu (kendinden motive edici) sebeplerin örnekleri:

  • Sessizliğin tadını çıkarıyorum.
  • Beni gerçekten ilgilendiren faaliyetlerde bulunabilirim.
  • Gizliliğe değer veriyorum.
  • Duygularımla iletişimde kalmamı sağlıyor.
  • Yalnız olmak, maneviyatımla iletişim kurmama yardımcı oluyor.

Yalnız vakit geçirmek için olumsuz (dışsal motivasyona sahip) nedenlerin örnekleri:

  • Başkalarıyla beraberken endişeli hissediyorum.
  • Başkalarıyla birlikteyken kendimi beğenmiş hissetmiyorum.
  • Başkalarının yanında kendim olamam.
  • Başkalarıyla beraberken söylediğim veya yaptığım şeyden pişmanım.

Yalnız olmanın olumsuz nedenlerinin gerçekten acı verici deneyimlerle mi yoksa algılanan yetersizliklerle mi ilişkili ? : acı deneyim ve yetersizlikle ilgili olanlar:

  • Yanlızlık
  • Depresyon
  • Sosyal anksiyete

Olumlu deneyimlerin ölçütleri de dahil edildi. uygulanan anket aşağıdaki nedenleri içeriyordu

  • Kişisel gelişim
  • Kendini kabul etme
  • Diğerleriyle olumlu ilişkiler
  • Kimlik
  • Özerklik
  • Ustalık
  • Amaç .

Olumlu nedenlerden dolayı yalnız olan insanlar, neredeyse tamamen olumlu ya da tarafsız olan bir profile sahipler.

Genel olarak, hem ergenler hem de genç yetişkinler için, olumlu sebeplerden ötürü yalnız zaman harcamak, esasen yalnızlık ile ilgisi yok. Genç yetişkinler için, olumlu sebeplerden ötürü sadece zaman geçirmek, aynı zamanda sosyal kaygı veya depresyon ile ilgisi yoktur

Genç yetişkinler için, olumlu sebeplerden ötürü sadece zaman geçirmek bazı sağlıklı psikolojik deneyimlerle bağlantılı.

Olumsuz nedenlerden dolayı yalnız kalan insanlar daha endişe verici bir profile sahip:

olumsuz nedenlerden dolayı yalnız olanların depresyon yaşama olasılığı daha yüksek. Bu kişiler daha endişeli gibi görünüyorlar

Olumsuz nedenlerden dolayı yalnız kalanların, diğer olumlu deneyimlere sahip olma ihtimalleri düşük. Diğer insanlarla pozitif ilişki kurmaları veya kim olmak istedikleri konusunda net bir fikirleri olma ihtimalleri çok daha düşük.

Yalnız olma durumu bizim tercihimiz mi yoksa kaçış mı bu psikoterapi savunma mekanizmaları incelenerek anlaşılabilir

çocuklar için sosyal anksiyete ölçeği / çocuklar için sosyal anksiyete testi

çocuklar için sosyal anksiyete ölçeği(YENİLENMİŞ BİÇİM)

çocuklar için sosyal anksiyete ölçeği – Aşağıda bazı cümleler ve yanlarında da bazı seçenekler verilmiştir. Her cümleyi okuduktan sonra, son bir ayı düşünerek bu cümle için size en uygun gelen seçeneği işaretleyin.  Cümledeki ifade size hiç uymuyorsa 1, çok az uyuyorsa 2, bazen uyuyorsa 3, çoğu zaman uyuyorsa 4, daima uyuyorsa 5’i işaretleyin.

beck anksiyete ölçeği / beck anksiyete testi

beck anksiyete ölçeği / beck anksiyete testi

beck anksiyete ölçeği / beck anksiyete testi – Aşağıda insanların kaygılı ya da endişeli oldukları zamanlarda yaşadıkları bazı belirtiler verilmiştir.
Lütfen her maddeyi dikkatle okuyunuz. Daha sonra, her maddedeki belirtinin BUGÜN DAHİL SON BİR (1) HAFTADIR sizi ne kadar rahatsız ettiğini alttaki ifadelerden size uygun olanı seçiniz.

psikolog haşim belten

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) olan kişiler, uykuya müdahale edebilecek ve genellikle yorgunluktan baş ağrısına ve mide bulantısına kadar değişen vücut semptomlarına eşlik eden aşırı endişeye maruz kalırlar. Antidepresanlar veya diğer ilaçlar ve psikoterapi ile tedavi, tek başına veya kombine, durumu hafifletebilir.

Tanım

Genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu (GAD), insanların gün be gün yaşadığı normal kaygıdan çok daha fazladır. Kroniktir ve hasta olanlar genellikle provokasyon olmadan şiddetli endişe ve gerginlik yaşarlar. Bu bozukluk, genellikle sağlık, para, aile ya da iş hakkında aşırı endişelenen felaketi öngörmeyi içerir. Ancak bazen, sadece gün geçtikçe düşünülmesi endişe yaratır.

GAD’lı insanlar endişelerinin çoğunun kaygılarının bilinmediğini fark etmelerine rağmen, endişelerini sarsamazlar. GAD’li insanlar da rahatlayamıyor gibi görünmekte ve sık sık düşmekte ya da uykuda kalmaktadırlar. Endişeleri, titreme, seğirme, kas gerginliği, baş ağrısı, sinirlilik, terleme, sıcak basmaları ve baş dönmesi veya nefes darlığı gibi fiziksel semptomlar eşlik eder.

GAD ile birçok kişi diğer insanlardan daha kolay açlık çekiyor. Yorgunluk hissetme eğilimi gösterirler, yoğunlaşma sorunu yaşarlar ve depresyondan muzdarip olabilirler. GAD, mide bulantısı, banyoya sık sık yapılan yolculuklar veya boğazda bir yumru gibi hissetmek olabilir.

Kaygı düzeyleri hafif olduğunda, YAB olan insanlar sosyal olarak işlev görebilir ve bir işi tutabilirler. Bozukluklarının bir sonucu olarak belirli durumlardan kaçınmasalar da, YAB olan insanlar, kaygıları şiddetliyse, günlük faaliyetlerin en basitini yapmakta zorlanabilirler.

GAD, erkeklerden iki kat daha fazla kadın dahil olmak üzere yaklaşık 6.8 milyon Amerikalıyı etkilemektedir. Bozukluk yavaş yavaş gelişir ve yaşam döngüsünün herhangi bir noktasında başlayabilir ancak genellikle çocukluk ve orta yaş arasında gelişir. Orta yaşta tanı tepe noktalarının prevalansı ve yaşamın sonraki dönemlerinde azalır. GAD’de genlerin mütevazı bir rol oynadığına dair kanıtlar vardır.

Diğer anksiyete bozuklukları, depresyon veya madde kötüye kullanımı genellikle nadiren tek başına ortaya çıkan GAD’ye eşlik eder. GAD yaygın olarak ilaç tedavisi veya bilişsel-davranışçı terapi ile tedavi edilir, ancak birlikte ortaya çıkan durumlar da uygun tedaviler kullanılarak tedavi edilmelidir.

belirtiler

Genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu (YAB), çoğu insanın yaşadığı normal kaygıdan temelsiz veya çok daha ağır olan altı ay veya daha fazla kronik, abartılı endişe ve gerginlik ile karakterizedir. Bu bozukluğu olan kişiler genellikle:

  • Aşırı endişelerini kontrol edemezler
  • Düşmek veya uykuda kalmakta zorluk çek
  • Kas gerginliğini yaşayın
  • En kötü ihtimali beklemek
  • Sorun belirtisi olmasa bile para, sağlık, aile ya da iş konusunda aşırı endişelenme
  • Rahatlayamıyor
  • Sinirlenebilir
  • Kolayca ürküyor
  • Kolayca yorulur
  • Yoğunlaşmakta zorluk çekiyorsunuz veya zihin boş çıkıyor

Ortak vücut semptomları şunlardır:

  • Hiçbir sebepten yorgun hissetmek
  • Baş ağrısı
  • Kas gerginliği ve ağrıları
  • Yutma zor bir zaman geçiriyor
  • Titreme veya seğirme
  • Terlemek
  • Mide bulantısı
  • Hafif başlı hissetmek
  • Nefes nefese hissetmek
  • Banyoya sık sık gitmek zorunda kalmak
  • Sıcak basmaları

Yaygın anksiyete bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde, kaygı ve endişeleri genellikle okuldaki veya spor etkinliklerinde performans veya yetkinlik kalitesi ile ilişkilidir. Ek olarak, kaygılar dakikliği, uygunluğu, mükemmeliyetçiliği içerebilir ve kendileri tarafından algılanan mükemmeliyet seviyesine ulaşmak için görevleri yineleyecek kadar emin olmayabilirler.

Nedenler

Kalp hastalığı ve diyabet gibi, anksiyete bozuklukları da karmaşıktır ve genetik, davranışsal, gelişimsel ve diğer faktörlerin birleşiminden kaynaklanır.

Beyin görüntüleme teknolojilerini ve nörokimyasal teknikleri kullanarak, bilim insanları bir anksiyete bozukluğunda mevcut olan duyguların etkileşim yapılarının bir ağından sorumlu olduğunu buluyorlar. Beynin derinliklerinde badem şeklindeki bir yapı olan amygdala üzerinde çok sayıda araştırma merkezi bulunmaktadır. Amigdalanın, gelen duyusal sinyalleri ve bunları yorumlayan kısımları işleyen beynin bölümleri arasında bir iletişim merkezi olarak hizmet ettiğine inanılmaktadır. Bir tehdidin var olduğuna işaret edebilir, böylece bir korku cevabını tetikleyebilir (kaygı). Amigdala’nın merkezi kısmında depolanan duygusal anıların, fobiler gibi çok farklı korkuları içeren bozukluklarda rol oynayabildiği, farklı bölümlerin de diğer kaygı biçimlerine karışabileceği görülmektedir.

Bilim insanları korku ve endişe ile ilgili beyin devreleri hakkında daha fazla bilgi edinerek, anksiyete bozuklukları için daha spesifik tedaviler geliştirebilirler. Bir gün, beynin düşünme bölümlerinin amigdala üzerindeki etkisini arttırmak, böylece bilinçli kontrol altında korku ve endişe tepkisini yerleştirmek mümkün olabilir. Ayrıca, yaşam boyunca nörojenez (yeni beyin hücrelerinin doğumu) ile ilgili yeni bulgularla, belki de şiddetli anksiyeteye sahip kişilerde hipokampüste yeni nöronların büyümesini teşvik edecek bir yöntem bulunacaktır.

İkizlerin ve ailelerin çalışmaları, genlerin anksiyete bozukluklarının kaynağında bir rol oynadığını göstermektedir. Bununla birlikte, deneyim de bir rol oynar. Çocukluktaki olumsuzluklar ve ebeveyn aşırı korumanın her ikisi de genelleşmiş anksiyete bozukluğunun daha sonraki gelişimi ile ilişkilendirilmiştir, ancak kaygıya özgü veya öngörücü olarak hiçbir çevresel faktör tanımlanmamıştır. Araştırmacılar, genetik ve deneyimin, her bir anksiyete bozukluğu içinde nasıl etkileştiğini – yani önleme ve tedavi için ipuçları vereceğini umdukları bilgileri – öğrenmeye çalışıyorlar.

Tedaviler

İlaç ve spesifik psikoterapi türleri bu bozukluk için önerilen tedavi yöntemleridir. Birinin ya da diğerinin ya da her ikisinin seçimi, hastanın ve doktorun tercihine ve ayrıca özel kaygı bozukluğuna bağlıdır.

Tedaviye başlanmadan önce, doktorun anksiyete bozukluğuna, anksiyete bozukluğunun (bozukluklarına) sahip olup olmadığına ve birlikte var olan koşulların mevcut olup olmayacağına karar vermek için dikkatli bir tanısal değerlendirme yapmalıdır. Anksiyete bozukluklarının hepsi aynı şekilde tedavi edilmez ve tedaviye başlamadan önce belirli problemin belirlenmesi önemlidir. Bazen alkolizm ya da başka bir arada bulunan durumun, aynı zamanda ya da anksiyete bozukluğunu tedavi etmeden önce tedavi edilmesi gerektiği gibi bir etkisi olacaktır.

Daha önce bir anksiyete bozukluğu için tedavi edilmişseniz, doktora hangi tedaviyi denediğini söylemeye hazırlıklı olun. Bir ilaç olsaydı, doktorun dozu, ne kadar sürdüğünü ve aşamalı olarak artmış olup olmadığını bilmesi yararlı olur. Psikoterapiniz varsa, psikoterapinin türünü, oturumlara ne sıklıkta katıldığınızı ve ne hissettiğinizi veya yardım etmediğinizi paylaşmanız da yararlıdır. İnsanlar genellikle tedavide “başarısız” olduklarına veya tedaviyi başarısızlığa uğrattığına, aslında hiçbir zaman yeterli bir deneme yapılmadığına ya da tedavi seçimine kadar zayıf bir uyum sağladığına inanırlar.

Anksiyete bozukluğu tedavisi gördüğünüzde, siz ve sağlık uzmanınız ekip olarak birlikte çalışacaksınız. Birlikte, sizin için en uygun olan yaklaşımı bulmaya çalışacaksınız. Bir tedavi işe yaramıyorsa, bir ihtimal diğerine göre iyidir. Ek olarak, araştırmalarla sürekli olarak yeni tedaviler geliştirilmektedir.

antidepresanlar

Depresyonu tedavi etmek için orijinal olarak onaylanmış bazı ilaçların anksiyete bozuklukları için etkili olduğu bulunmuştur. Semptomlar solmaya başlamadan birkaç hafta önce alınmalıdır, bu nedenle bu ilaçları almaktan vazgeçip durmamak önemlidir. Çalışmak için bir şansa ihtiyaçları var.

En yeni antidepresanlardan bazıları selektif serotonin geri alım inhibitörleri veya SSRI’lar olarak adlandırılmaktadır. Bu ilaçlar serotonin denilen beyinde kimyasal bir haberci olarak hareket ederler. SSRI’lar eski antidepresanlardan daha az yan etki gösterme eğilimindedir. İnsanlar bazen SSRI’ları almaya başladıklarında biraz mide bulandırıcı veya sarsıntılı hissediyorlar, ancak bu genellikle zamanla yok oluyor. Bazı ilaçlar da bu ilaçları alırken cinsel işlev bozukluğu yaşarlar. Dozajda bir ayarlama veya başka bir SSRI’ya geçiş genellikle rahatsız edici sorunları giderir. Yan etkilerin doktorunuzla tartışılması önemlidir, böylece ilaçta bir değişiklik yapılmasının gerekip gerekmediğini bilir. SSRI’lar ile yakından ilişkili bir ilaç olan Venlafaksin, YAB tedavisinde yararlıdır.

Benzer şekilde, trisiklik adı verilen antidepresan ilaçlar düşük dozlarda başlatılır ve yavaş yavaş artar. Trisiklikler SSRI’lardan daha uzun süredir devam etmektedir ve anksiyete bozukluklarının tedavisi için daha geniş çapta çalışılmıştır. OKB dışındaki anksiyete bozuklukları için SSGİ’ler kadar etkilidir, ancak birçok hekim ve hasta yeni ilaçları tercih etmektedir, çünkü trisiklikler bazen baş dönmesine, uyuşukluğa, ağız kuruluğuna ve kilo almalarına neden olabilir. Trisiklikler, eşlik eden anksiyete bozuklukları ve depresyonu olan kişilerin tedavisinde faydalıdır. Panik bozukluk ve GAD için reçete edilen imipramin, böyle bir trisiklik örneğidir.

Anti-anksiyete İlaçları

Yüksek potensli benzodiazepinler, semptomları hızlı bir şekilde hafifletir ve uyuşukluk bir sorun olsa da, az sayıda yan etkiye sahiptir. Çünkü insanlar kendilerine bir tolerans geliştirebilir ve aynı etkiyi elde etmek için dozu arttırmaya devam etmeleri gerekirdi – benzodiazepinler genellikle kısa süreler için reçete edilir. Uyuşturucu veya alkol kötüye kullanımı ile ilgili problemleri olan kişiler genellikle bağımlı oldukları için bu ilaçlar için iyi bir aday değildir.

Bazı insanlar, ani tansiyonu kesildikten sonra ani olarak geri dönebileceğinden, benzodiazepinleri aceleyle kesmeyi bıraktıklarında yoksunluk belirtileri yaşarlar. Benzodiazepinler ile ilgili potansiyel problemler bazı hekimlerin bunları kullanmamaya ya da hastaya potansiyel yarar sağladıklarında bile yetersiz dozlarda kullanmalarına neden olmuştur. Alprazolam panik bozukluk ve YAB için yararlı bir benzodiazepindir. Sosyal fobi ve YAB için klonazepam (Klonopin) kullanılır.

Azipirones denilen bir ilaç sınıfı üyesi olan Buspirone, GAD’ı tedavi etmek için kullanılan daha yeni bir antianksidan ilaçtır. Olası yan etkiler baş dönmesi, baş ağrısı ve mide bulantısıdır. Benzodiazepinlerden farklı olarak, buspirone, en az iki hafta boyunca sürekli olarak bir antianksidan etki elde etmek için alınmalıdır.

Diğer İlaçlar

Propanolol gibi beta-blokerleri genellikle kalp rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılır fakat aynı zamanda bazı anksiyete bozukluklarında, özellikle de sosyal fobide yardımcıdırlar. Planlanmış bir sözlü sunum yapmak gibi korkulan bir durum önceden tahmin edilebiliyorsa, doktorunuz kalbinizin vurulmasını, ellerinizin sallanmasını ve diğer fiziksel semptomların kontrol altında tutulmasını engellemek için bir beta bloker reçete edebilir.

Psikoterapi

Psikoterapi, anksiyete bozuklukları gibi problemlerle nasıl başa çıkılacağını öğrenmek için bir psikiyatrist, psikolog, sosyal hizmet uzmanı veya danışman gibi eğitimli bir akıl sağlığı uzmanıyla konuşmayı içerir.

Bilişsel-Davranışçı ve Davranışçı Terapi

Bilişsel davranışçı terapi (BDT), anksiyete bozukluklarının tedavisinde çok yararlıdır. Bilişsel kısım, insanların korkularını destekleyen düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olur ve davranışsal kısım, insanların kaygı uyandıran durumlara tepkilerini değiştirmelerine yardımcı olur.

Örneğin, CBT panik bozukluğu olan insanlara panik ataklarının gerçekten kalp krizi olmadığını öğrenmelerine ve sosyal fobi olan insanlara başkalarının sürekli olarak onları izledikleri ve yargıladıkları inancının üstesinden nasıl geleceğini öğrenmelerine yardımcı olabilir. İnsanlar korkularıyla yüzleşmeye hazır olduklarında, kendilerini kaygılarını tetikleyen durumlara karşı duyarsızlaştırmak için maruz kalma tekniklerini nasıl kullanacaklarını gösterdiler. Başka bir davranış tekniği, hastanın derin nefes almasını bir rahatlama yardımı olarak öğretmektir.

Eğer BDT ya da davranış terapisine maruz kalırsanız, maruziyet sadece hazır olduğunuzda gerçekleştirilecektir; aşamalı olarak ve sadece sizin izninizle yapılacaktır ve ne kadar ilerleyebileceğinizi ve ne kadar ilerleyebileceğinizi belirlemek için terapistle birlikte çalışacaksınız. Etkili olmak için, terapi kişinin özel kaygılarına yöneltilmeli ve kendi ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır. Geçici olarak artan anksiyetenin rahatsızlığı dışında herhangi bir yan etkisi yoktur.

MB veya davranışsal tedavi genellikle 12 hafta sürer. Gruptaki insanların yeterince benzer sorunlara sahip olması koşuluyla, bir grup içinde gerçekleştirilebilir. Grup terapisi sosyal fobi olan insanlar için özellikle etkilidir. Katılımcılar oturumlar arasında tamamlamak için genellikle “ev ödevi” atanır. Tedavi sona erdikten sonra, BDT’nin yararlı etkilerinin panik bozukluğu olan kişiler için daha uzun sürdüğüne dair kanıtlar vardır; Aynı durum OKB, TSSB ve sosyal fobi için de geçerli olabilir. Bir anksiyete bozukluğundan kurtuldunuz ve daha sonraki bir tarihte tekrarlıyorsa, kendinizi bir tedavi başarısızlığı olarak düşünmeyin. Nüksler, tıpkı bir ilk bölüm gibi etkili bir şekilde tedavi edilebilir. İlk bölümle başa çıkmada öğrendiğiniz beceriler bir aksilikle baş etmede yardımcı olabilir.

Birçok insan için, tedaviye en iyi yaklaşım tedavi ile kombine edilen ilaçtır. Daha önce belirtildiği gibi, herhangi bir tedaviyi adil bir yargılama yapmak önemlidir. Ve eğer bir yaklaşım işe yaramıyorsa, bir ihtimal diğeri olacaktır.

[psp_full id=all show_business=true show_address=true show_contact=true show_opening_hours=false show_payment=false show_gmap=false]

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)
Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)

Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu

Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu

Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu

Bebekler ve küçük çocuklar genellikle siz veya diğer bakıcıları kısa bir süreliğine bile olsa onları terk ederseniz ağlarlar ve ağlarlar.Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu, Ayrılık anksiyetesi ve yabancıların korkusu, altı ay ile üç yaş arasındaki küçük çocuklarda sık görülür, ancak çocuğunuzun gelişiminin normal bir parçası ve genellikle bu durumdan kurtulur.

çocuklarda / bebeklerde Neden ayrılık kaygısı olur?

Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu
Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu

Eğer bebeğiniz odadan ayrılırken sakin kalıyorlardı ve bilmedikleri insanlar tarafından tutuldukları için mutluydular, orada olmadığınızda veya yabancı olduklarında ağlamaya başladığında mantıklı görünmeyebilir.

Fakat ayrılık kaygısı, bebeğinizin şimdi onları önemseyen insanlara ne kadar bağımlı olduklarını fark ettiğinin bir işaretidir. Bu, onların dedeleri ile yakından ilgilenen büyük anne ve babalarını veya ebeveynlerini de içerebilir.

Çevresinden daha fazla haberdar olduklarında, bebeğinizin bu küçük grupla olan güçlü ilişkileri, sensiz kendinizi güvende hissetmedikleri anlamına gelir. Çevresindeki dünyaya dair artan farkındalık, yeni durumlarda veya yeni insanlarla kendilerini güvensiz veya üzülmüş hissettirebilirler.

Ayrılık anksiyetesi nasıl ele alınır

Ayrılık anksiyete bebeğinizi kreş veya bir başkasının bakımında bırakmayı zorlaştırabilir. Onların gözyaşları yüzünden sıkıntılı hissedebilir ve bebeğinizin üzerlerinde bırakmanız gerektiğinde üzülme endişesi yaşayabilirsiniz.

Unutmayın, sadece bebeğinizin endişesiz hissetmeniz doğaldır, bu yüzden hayatınızın diğer kısımlarına girmeniz gerektiğinde suçlu hissetmenin bir nedeni yoktur. Aslında, ayrılık kaygısı genellikle onlarla ne kadar iyi bağlandığınızın bir göstergesidir.

Bunun yerine, bebeğinizin duygularını anlamalarına ve daha güvenli hissetmeleri için duygularını anlamalarına yardımcı olmaya odaklanabilirsiniz. Onları terk edersen, iyi olacaklarını ve geri geleceğini öğrenecekler. Eğer bebeğiniz yeterince büyükse, neler olup bittiğini, ne zaman gittiğini ve tekrar ne zaman olacağınız hakkında onlarla konuşabilirsiniz.

Bebeğinizi başka bir bakıcıyla bırakarak onlara zarar vermezsiniz. Aslında onlar sensiz başa çıkmayı öğrenmelerine yardım ediyorsunuz ve bu onların bağımsızlığı için önemli bir adım.Kendiniz için çok zor olma – ayrılık kaygısı yaygın ve normal.

Ayrılık anksiyetesi için ipuçları

Bir klinik psikolog olan Dr. Angharad Rudkin, size yardımcı olacak bu ipuçlarına sahiptir.

Bebeğinizden başlayarak kısa ayırmalar yapın.

Yerel bir dükkana girerken bir kaç dakikalığına onları bir kaç dakikalığına bırakarak başlayabilirsin. Bebeğinizi iyi tanıdıkları biriyle birlikte bırakın, böylece yokken kendinizi rahat ve güvenli hissedin. Yavaş yavaş daha uzun ayrımlara doğru çalışır ve daha az tanıdık ayarlarda bırakılır.

Daha sonra ne yapacağınızı konuşun

Yeni yürümeye başlayan çocuğunuzla tekrar görüştüğünüzde ne yapacağınız konusunda konuşun, böylece sizinle birlikte olacak bir şeyleri olacak. Örneğin şöyle diyebilirsiniz: “Annem seni almak için geri geldiğinde, akşam yemeği için yemek almak için dükkana gideceğiz.”

Bebeğinizle rahatlatıcı bir şey bırakın

Bebeğinizi, sizinle özdeşleştirdikleri bir şeye sahip olmak için rahatlatabilir – kokunuzda veya favori bir oyuncakla bir eşarp gibi – yakınlarda. Bu uzaktayken onları rahatlatabilir.

Güle güle olumlu zaman geçirin

Bebeğinizden ayrıldığınızda, üzgün ya da endişeli hissettiğinizde, kendinizi güldürebilir, güldürebilir ve hoşça kal ve hoşça vakit geçirebilirsiniz, aksi takdirde gerginliğinizi üstlenirler. Bebeğinize hoşça kal deme deneyimini vererek, o zaman mutlu toplantılar yaparak onlara önemli bir yaşam dersi veriyorsunuz.

Ayrılık anksiyetesi için ne zaman yardım alacağım

Dr Rudkin, “Bebekler ve küçük çocuklar için ana bakıcılarından ayrıldıklarında ağlamaları tamamen doğal” diyor. “Ama bebekler yaşlandıkça, insanlar ve şeylerin onları göremedikleri zaman bile var olduklarını daha iyi anlayabilirler.”

Bu gerçekleşene kadar, bebeğinizin kaygısının, onları kreşte sosyalleşme ve öğrenme gibi yeni deneyimlerden en fazlasını elde etmelerini engellememesi önemlidir. Ve seni işe yaramaman gerekmiyor.

Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu

Çocuklarda Ayrılma korkusu / bebeklerde ayrılma korkusu

sosyal fobi artıyor

Sosyal Fobi psikolog tavsiye / sosyal fobi nedir?

Sosyal Fobi psikolog tavsiye / sosyal fobi nedir?

Sosyal kaygı, diğer insanlar tarafından olumsuz olarak değerlendirilip değerlendirilmekten korkma, yetersizlik, aşağılık, öz-bilinç, utanç, aşağılama ve depresyon duygularına yol açıyor.Sosyal Fobi psikolog tavsiye

Eğer bir kişi genellikle sosyal durumlarda endişeli (irrasyonel) hale gelirse, ama yalnız olduklarında daha iyi görünürse, o zaman “sosyal kaygı” problem olabilir.

Üçüncü En Büyük Zihinsel Sağlık Problemi

sosyal fobi artıyor
sosyal fobi artıyor

Sosyal anksiyete bozukluğu geçmiş tahminlerin bize inanmamıza neden olduğundan çok daha yaygın bir sorundur. Dünyanın her yerinden milyonlarca insan, her gün bu yıkıcı ve travmatik durumdan ya özel bir sosyal kaygıdan ya da daha genelleşmiş bir toplumsal kaygıdan muzdariptir.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, epidemiyolojik çalışmalar, geçtiğimiz günlerde depresyon ve alkolizmden sonra sosyal kaygı bozukluğunu amerika da ki en büyük üçüncü psikolojik bozukluk olarak belirlemiştir. Nüfusun yaklaşık% 7’sinin şu anda bir tür sosyal kaygı yaşadığı tahmin edilmektedir. Bu bozukluğun gelişiminde yaşam boyu yaygınlık oranı% 13-14’dür.Bu oran Türkiye için de benzer sonuçlar olabileceği ön görülüyor. Sosyal Fobi psikolog tavsiye

Özel ve Genelleştirilmiş Kaygılar

Spesifik bir toplumsal kaygı, grupların önünde konuşma korkusu olurken, genel toplumsal kaygısı olan insanlar, hemen hemen tüm sosyal durumlarda kaygılı, sinirli ve rahatsızlık vericidir.

Sosyal kaygılı kişilerin bu bozukluğun genelleşmiş tipine sahip olması daha yaygındır. Beklenti kaygısı, endişe, kararsızlık, depresyon, utanç, aşağılık ve kendini suçlama duyguları çoğu yaşam koşulunda yer aldığında, genel bir toplumsal kaygı biçimi iş başındadır.psikolog tavsiye

Sosyal Anksiyete Bozukluğu Belirtileri

Bu bozukluğu olan kişiler genellikle aşağıdaki durumlarda önemli duygusal sıkıntılar yaşarlar:

  • Başka insanlara tanıtılmak
  • Alay veya eleştirilmek
  • Dikkat merkezi olmak
  • Bir şey yaparken izlenmek
  • İnsanları yetki sahibi olarak toplantı (“önemli insanlar”)
  • Özellikle yabancılar ile karşılaşmalar
  • Bir daire içinde odaya (veya masaya) gitmek ve bir şey söylemek zorunda kalmak
  • Kişilerarası ilişkiler, arkadaşlıklar olsun ya da romantik olsun

Bu liste kesinlikle semptomların tam listesi değildir – diğer hisler de sosyal kaygı ile ilişkilendirilmiştir.

Sosyal kaygıya eşlik eden fizyolojik belirtiler arasında yoğun korku, yarış kalbi, kırmızı veya kızarma , aşırı terleme, kuru boğaz ve ağız, titreme (bir bardak suyu toplama korkusu veya yemek yapmak için gereçler kullanmak), güçlükle yutma ve Özellikle de yüz ve boyun çevresinde kas seğirmeleri.Sosyal Fobi psikolog tavsiye

Uzak olmayan sürekli, yoğun kaygı en yaygın özelliktir.

Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişiler, kaygılarının akıl dışı olduğunu ve rasyonel (yani bilişsel) bir anlam taşımadığını bilirler. Yine de, bir şeyi “bilmek”, “inanmak” ve “hissetmek” gibi bir şeyle aynı şey değildir.

Dolayısıyla, sosyal kaygısı olan insanlar için endişe duyguları ve duyguları devam ediyor ve sosyal-endişeli insanların “hayatlarını her gün korkuları ile yüz yüze kaldıkları” gerçeğine rağmen gitme belirtileri göstermiyorlar.

Sosyal anksiyete bozukluğunu, en büyük kaygı bozukluğunu ve az sayıda insanın herhangi bir şey bildiği bir şeyi hafifletmek için sadece uygun tedavi çalışmaktadır.

Bu konuda destek mi istiyorsunuz. bizi doğrudan arayın Sosyal Fobi psikolog tavsiye

intihar düşüncesi ölçeği (İDÖ)

intihar düşüncesi ölçeği (İDÖ)

Aşağıda intihara ait düşünceleri belirten bazı cümleler verilmiştir. Size uygun olanlar için “Doğru”, uygun olmayanlar için ise “Yanlış” SEÇENEĞİNİ işaretleyiniz.