afterimage

BİR İLİZYON: AFTER IMAGE EFFECT


Nereye Odaklanmalıyım?:
Resmin tam ortasında ki siyah artı simgesine gözlerinizle odaklanın. Etrafındaki pembe daireler yanıyor mu, sönüyormu yoksa başka bir renklere mi dönüşüyor?
Neler görebilirim?:
pembe renkli dairelerin sırası ile söndüğünü görebilirsiniz. Daha sonra başka bir renge girdiğini görebilirsiniz. Daha fazla odaklanma ile birlikte dairelerin sanki hiç yanmadığını görebilirsiniz 
Bunun sebebi retinanız da  fazla zaman kalan ışık neden olmaktadır. AFTER IMAGE EFFECT dediğimiz bu durumda gördüğünüz renk daima orijinal renk ile arka fon rengin karışımdan oluşmaktadır.

BALERİN HANGİ YÖNE DÖNÜYOR?

Balerin saat yönüne mi saat yönünün tersine mi?

Arkadaşlarınız farklı mı görüyor? Siz mi doğru görüyorsunuz onlar mı?

Beyninizin hangi yönü daha aktif, hangi yönünü daha fazla kullanıyorsunuz hiç merak ettiniz mi?

Balerin her iki tarafa da dönüyor. Beyninizin çalışma şekline bağlı olarak balerin hem sağ hem sola döndüğünü görmeniz mümkün.
Balerin siyah renkte, arka fonu ise beyaz renk. Doğal olarak benzeri açık renk tonlardan oluşunca balerinin sadece dışta kalan konturlarını algılamakla kalıyoruz. Beynimiz sadece gözlerden giden kısıtlı bilgiye göre yorum yapıyor. 
Sizin için aşağıya şözüm ipucunu koyduk.
Sizin için aşağıya 3 balerin koyduk. Böylelikle ortada kalan orjinal olana ek olarak sağ ve solda kalan fazladan ipuçları sayesinde balerinin hangi tarafa döndüğünü görmenize olanak sağlanıyor.Hangi taraftaki balerine bakıp o anda gözlerinizi ortada kalan balerine kaydırırsanız göreceksiniz ki o da aynı yöne dönüyor.

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Bu İlişki Nereye Gidiyor? 'İLİŞKİDE KAYBOLMAK'

Aşık oldunuz ve aşkınızda kaybolduğunuzu mu hissediyorsunuz? Eşinizin/partnerinizin onayını kazanmak için çok şey isteyebilir veya gözlerinizle kendiniz gördüğünüz reddetmeden kaçınabilirsiniz. Mutluluklarınıza aşırı odaklanmışsınız, zamanla kendinizi önemsiz hissediyor ve belki de görünmez hissediyorsunuz. Ne istediğiniz ya da hissettiğiniz önemli değil gibi görünüyor. Ve bu düpedüz üzücü olabilir.
Bir ilişkide olduğunuzda kaybolduğunuzu düşünüyorsanız, çok hassas olma ihtimaliniz yüksek. Örneğin, partnerinizin biraz geri çekildiğini fark ederseniz, yalan veya aldatma gibi hataları yanlışlıkla varsaymaya yönelebilirsiniz. Eşinize o kadar odaklanmış ve duyarlı olmanızın bir sonucu olarak, partnerinizi kendinizden daha güçlü görebilirsiniz.
Kendiniz ve ilişkiniz için kendinize odaklanmaya çalışmanız önemlidir. Hayatınızın farklı alanlarıyla ilgili iç deneyiminiz hakkında düzenli olarak kendinize şu soruları sorun: ben neler düşünüyorum ve neler hissediyorum? Düşüncelerim ve duygularım eşimden nasıl farklı? Farklı olan kısım ne? Bunu cevaplarken cevaplarınızı bir kağıda yazın. Yanıtlarınızda dürüst olun.
Tekrar kendinize gelmeniz gerekebileceğinin bir göstergesi, eşinizin düşünceleri ve hissettikleri hakkında ya da küçük geri beslemeleriniz üzerinde kesinlikle emin olmaktır. Yani düşüncenizden ve değerlendirmelerinizden şüphe etmemektir. Bu bir problemdir, çünkü eşinizde devam eden her şeyi bildiğinizi düşündüğünüz, buna kendinizi inandırabileceğiniz kadar partneriniz gözünden olanları, bu sorunu bilmiyorsunuzdur. Sorun hakkında partnerinizin de sizin kadar uzman olduğunu unuturuz. Ve bu yüzden yanlış anlamalar gelmesi olası. Ayrıca, kendinizi psikolojik olarak tecrübe ettiğiniz gibi hissederseniz, muhtemelen kendi başınıza değilsiniz. Sonunda, eşinizin tecrübesine saygı göstermekten vazgeçerseniz, önemsiz ve önemsenmediğiniz hissine kapılırsınız /neden olursunuz.
Kendi düşünceleriniz ve duygularınız hakkında kafanız karıştığını veya eşinizin nasıl biri olduğunu bildiğinizden kesinlikle emin olduğunuzu düşünüyorsanız, tepki vermeden önce düşünmek için biraz zaman ayırmanız yararlı olabilir. Meraklı olmayı seçin!.. İç tecrübelerinizi merak edip, eşinizin düşünce ve hisleri için farklı olasılıklar hayal etmeye çalışın. Farklı seçenekleri düşünün. Bugüne kadar devre dışı bıraktığınız düşünceleri aktif etmeye çalışın. Bunu, görmek istediğiniz film gibi küçük kararlarla veya birbiriniz hakkında ne hissettiğiniz gibi büyük tartışmalarla yapabilirsiniz. Şu anda bunu yapmakta zorlanıyorsanız olaydan sonra deneyimlerinizi yansıtarak pratik yapın. Yeni farkındalıklarınızı derinleştirmek ve pekiştirmek için ve bunu tartışmak için her zaman eşinize geri dönebilirsiniz. Ayrıca, “sesinizi öğrenmeyi” öğrenmenizi destekleyen, size ayna olan bir arkadaşınızla konuşmanız yararlı olabilir.
Eşinizi “anlmaya” çalışırken kendi tecrübenizi “elde” ederek, siz değerli bir kişi olma duygusu içinde beslenirsiniz. Eşinizin sevgisini kazanmak için kendinizden vazgeçmeyeceksiniz. Kendinizi ve partnerinizi normal değerlerde sevin.

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklar için yeni bir umut

Otizm Araştırmaları Enstitüsü (IAR) tarafından yayınlanan son çalışma, otistik spektrum bozukluğunun teşhisinin artık çocuklar için zor bir yaşama dönüşmesini engellenebileceğini göstermektedir. Bulgulara göre, IAR’ın yüksek işlevli otizm spektrumu bozukluğu (HFASD) olan çocuklar için tedavi programı olan summerMAX, topluluk temelli bir ortamda başarıyla uygulanabilir.

IAR, yerel bir topluluk hizmet ajansının summerMAX programını uygun bir şekilde uygulayıp uygulayamayacağını belirlemek ve üniversite tabanlı denemelerde gördüğümüz sonuçlarla aynı başarıyı elde etmek için karar verip vermediğini açıkladı “diyor IAR ortak direktörü Marcus L. Thomeer, PhD.
Bunu yapmak için IAR, Autism Services Inc. ile ortaklık kurdu. Ajans, summerMAX programının tüm yönlerini bağımsız olarak yönetti ve yöneltti ve bunu son derece etkili buldu. Çocuklar, non-literal(Harfsiz, işaret) dili ve sosyal becerileri kullanma konusundaki anlayışını arttırdığını ve otizm spektrum belirtilerinin şiddetinde önemli bir düşüş olduğunu gösterdiler.
Araştırmanın yardımcı koordinatörü James P. Donnelly, “Bu, önemli bir bulguydu, çünkü toplum ajansı sağlayıcılarının uygulanmış ortamlarda benzer tedavi kazanımları elde edebileceğini göstermektedir” dedi.
Çalışma, Peter ve Elizabeth C. Tower Vakfı tarafından finanse edildi.
SummerMAX programındaki çocukların aileleri için en önemli sonuç, oğullarının / kızlarının büyüleyici, anlayışlı ve sosyal kişilik haline gelmesini izlemekti.
SummerMAX’e katılmadan önce Corinne Marciniak; diğer insanlardaki duyguları tanımada ve akranlarıyla etkileşimde bulunmada zorlanırdı. Bugün, 14 yaşında, Tonawanda Lisesi ve Tonawanda Küpleri Kasabası’ndaki varsity yüzme takımının bir üyesi olarak gelişiyor.
Corinne’in annesi Renee Marciniak, “Corinne, summerMAX’te öğrendiği becerileri kullanarak ekibin verimli ve olumlu bir üyesi olmasını istiyor” diyor. “Ekibin arkadaşları var, Corinne bu ilişkileri kendi başında kolaylaştırdı.”
Klein, 13 yaşındaki oğlu hakkında “Owen’in konuştuğu ve fikir beyan ettiği  konuların çeşitliliğinde büyük bir artış gördük” diyor. Futbol ve video oyunları hakkında da konuşuyor ve günümüz hakkında daha önce yapmadığı bir şeyler sorabiliyor “dedi.
Doktor Marcus Thomeer, “Bu çocuklara okula başlamak, üniversiteye gitmek, yetişkin olarak çalışma hayatına katılmak,  bir aileye sahip olmak ve sonuç olarak toplumdan bu kadar izole olmamak için bir fırsat vermeliyiz” diyor. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların yaşamlarını iyileştirmek için tüm çabalarımız akılda tutulur. ”
getty_rf_photo_of_man_at_club_checking_out_women

Şaşırtıcı 10 Bağımlılık

Akıllı Telefonlar

Siz de bırakamıyorsunuz değil mi? Her zaman yanınızda bulundurup birkaç dakikada bir kontrol ediyorsunuz. Çok çalışıyorsunuz çünkü. Haftasonları kapatıp açamıyorsunuz. Birkaç kilometre uzaklıktaki bir metni veya postayı yakalamak için beraber yemek yediğiniz insanları görmezden geliyorsunuz. Henüz fazla araştırma yok, ancak bilim adamları favori araçlarınızın sizi bir dijital bağımlısı yapıp yapmadığı konusuna takmış durumda.
 

Kafein


Her gün birden fazla kahve almadan duramıyor musunuz? Bu mutlaka bir bağımlılık değildir, ancak hayatınızdan kesmeye çalışma ve sizi bir düzenleme yapmaya başlama zamanı gelmiş olabilir. Bizim tavsiyemiz günlük sadece 1 kahve içmeniz.
 

Çikolata ve Diğer Tatlılar


Bazen biraz çikolataya sahip olmak istersin ve kendini durduramayabilirsin. Karbonhidrat ve yağ oranı yüksek yiyecekler beyninizi uyuşturucu gibi etkiler. Tatlı yeme arzunuz kontrolden çıkabilir ve sağlık sorunlarına neden olabilir. Kötü hissetmeyin çikolata arzunuzu kontrol edin. Sağlığınız yerinde kalsın.
 

Alışveriş yapmak


Bugüne kadar hepimiz gerçekten ihtiyacımız olmayan bir şey aldık. Bu ihtiyaç olmayan ama alınan eğer ÇOK şey olursa, gerçekten aradığın şey beynin için iyi bir kimyasal olan dopamin ihtiyacını sağlayabilir. Veya dürtü kontrol problemleriniz veya endişe konularınız olduğu anlamına gelebilir. Mağazalara sık gitmeniz veya tek tıklamayla çevrimiçi satın alım düğmesine basmanız çok sık ise ALIŞVERİŞ KONTROL ETMENİZ GEREKEN BİR ALAN OLABİLİR. VEYA BİR PSİKOLOJİK SORUNUNU GÖRMEZDEN GELİYOR OLABİLİRSİNİZ.

Kumar


2 milyondan fazla Türkiye vatandaşı bu sorunu yaşıyor. İster kişisel olarak ister çevrimiçi, ister slot makineleri veya poker masasında olun, bu beyne acele bir dopamin atışı sağlar ve bir süre için sizi mutlu eder. Ancak, eğer şans sizinle değilse, çok fazla bahis; para, iş ve aile hayatınızı cehenneme çevirebilir.
 

Estetik


Estetik olmak, estetik olmayan yerlerimizi estetize etmek o kadar fazlalaştı ki belirli derecenin üstünde olanları bağımlılık ve psikolojik sorun olarak değerlendirilmektedir. Çoğu “vücut dismorfik bozukluğu” na sahip olduğu ve gördükleri kusurları takıntılı olduğu için böyle tanımlanmaktadır.. Bu soruna bağımlılıkta rol oynayan aynı beyin kimyasalları neden olur.
 

Bronzlaşma


Güneşe mi bağımlısın?  Güneş ışınlarının mor ötesi (UV) spektrumu vücudunuzda endorfin adı verilen kimyasal maddeleri serbest bırakır. Bu doğru. Sizi çok iyi hissettirebilir, ancak bu güzel hissetme yanında güneşte fazla kalma, bronzlaşma abartıldığı zaman güneş yanığı, kabarcık ve cilt kanseri riskine sahip olursunuz.
 

Egzersiz


İyi bir antreman, aktivitenin kendisine bağımlı olmadığı sürece bağımlılığı aşmanıza yardımcı olabilir. Egzersiz, beyninizin öğrenmesini sağlar, bu da iyileşmeyi hızlandırabilir. Ancak, eğer hasta ya da yaralıysan, endorfinle çalışan bi koşucuysan fazla egzersize “hayır”  demelisin.
 

Sosyal medya


Facebook, İnstagram ve Twitter’da bağımlı olduğunuzu hissettiğiniz oluyor mu? Çok fazla zaman harcıyor musunuz? Yeni araştırmalar, gerçekten sizin de bağımlı sosyal medya kullanıcılarının arasında olabileceğinizi gösteriyor. Yayınların rastgele hızlı bir şekilde paylaşılması ve beğenilerin alınması; beyninizi kokainin yaptığı gibi etkiler. Kendinizle ilgili ayrıntıları başkalarıyla paylaştığınızda, kendinizi daha fazlasını paylaşma ihtiyacı hissettirir.
 

Sex

Seks hayatını kontrol edemiyor ya da pornoya bakıyor musun? Daha fazlasını yapıyor, ama daha az keyif alıyor ve bunu elde etmek için fazla risk mi alıyorsunuz? Kontrolsüz ilişkiye giriyor ve seçim yapmak da zorlanıyorsanız ya da hayır demekten aciz olduğunuzu hissediyorsanız bir psikologa ya da psikiyatra görünmenizde fayda olabilir.

yeni bir ilişki

Eski İlişkiden Yeni Bir İlişkiye

Bir ilişkinin bitmesi genellikle acı verir. İlk başta, olanları işleme koymak için kişisel zamanın gerekliliğini hissedebilirsiniz. Ancak, sonunda tekrar yeni bir başlangıç için düşünmenin zamanı geldiğinde hazır olup olmadığınızı nereden mi bileceksiniz?

Bu yazıyı okumak size iyi gelebilir!!!
Genelde ilişkinin bitmesi bizi yıpratır ve güçsüz hissettirir. Depresif bir hâl içine gireriz. Dünya anlamsız gelir ve hiçbir şey yapmak gelmez içimizden. Sanki dipsiz bir kuyu. Bizi oradan, o dipsiz kuyudan çıkaracak birisine ihtiyacımız varmış gibi hissettiğimiz an! Kurtaracak tek kişinin o eski kişi olduğunu düşündüğümüz an! Bunlar yeni bir başlangıç yapmamızı ve etrafımızdaki doğru insanları görmemizi engeller. Gerçek ise; doğru yol yöntemi ve doğru ilişkiyi kaçırmanız an meselesi olabilir.

Hep mi olumsuz sonuçlanıyor ilişkileriniz! Çok mu adi bir partneriniz vardı ve bu  insanlara güvenmenizi engelliyor mu? Sizden duyduğumuz bu sorunların sebebi aslında sizin yanlış kişilere daha çok şans verdiğinizden dolayı olabilir mi?
Her ne kadar yapamayacak olduğunuzu düşünseniz bile yalnız kalabilirsiniz. ĺlişki bittikten sonra yalnız kalmaktan hoşlanmadığınız için kendinizi kötü bir ilişki içine girme tehlikesine sokabilirsiniz. Biriyle yalnızca, arkadaşlığa hazır olmadan yalnızlık korkusu ile ilişki kurduğunuzda kolayca yanlış kişiyle karşılaşabilirsiniz. Bu durum da kendine özgü rahatsızlık ve acıyı yaratır. Bu sizi daha da güçsüz duruma düşürebilir. Güven duygunuzu azaltıp sizin yeni bir başlangıç yapmanıza engel olabilir.

Üzülmüşsünüzdür ve bu ‘bırakın’ demektir. Bir süre yas tutmanız veya en azından kendinizi tek bir kişi olarak yeniden toparlamanız önemlidir. Birisiyle birlikte olduğunuzda ve hayatlarınız o kadar uzun süre birbirine bağlıysa, o ilişki sona erdiğinde, onu sona erdiren kişi olduğunuzda bile, yaşayacağınız kayıp bir hayli çok olur. Birleşim umuduyla hâlâ devam ediyorsanız veya hala ilişkinizi canlı tutuyorsanız; o zaman başkasına gerçekten kendinizi anlatmaya ya da yeni bir ilişkiye hazır değilsiniz demektir.

Artık öfke ile tüketilmiyorsunuz. Bazen insanlar, önceki ilişkileri hakkında öfkeyle doludur ki, kalplerini yeni bir aşka dönüştürmekten vazgeçerler. Bu nedenle, kızgınlığınız yok olana kadar veya en azından daha yoğun olarak öfkenizi gidermek için çalışmanız önemlidir. Öfkenizi görmezden gelmeye çalışmak cazip gelse de, bu geri tepebilir. Genellikle, muhtemelen farkındalığınızın dışında gelecekteki ilişkileri baltalamaya neden olur.
Güvenebilirsin. Önceki ilişkiniz sizi başkalarına karşı güvensiz bıraktıysa, bu konuda çalışmak için zamanı ve gayreti gösterin. Gelecekteki ilişkilerinde yalnızca bir kez daha başkalarına güvenmeyi öğrenerek mutlu olmak sizin elinizde. Ancak bu konuda insanların kendilerini güveninize layık göstermeleri de oldukça önemlidir.
 Patnerinizin pozitif ve sorunlu özelliklerini, mutlu ve acılı hatıralarla dürüstçe kendinize yansıttığınızda, ilerlemeye hazırsınız demektir.
Eskiye ait mutlaka kalbinizde ve zihninizde kırıntılar olacaktır. Siz kırıntılara dikkatinizi verirseniz; muhtemelen önünüzde duran sağlam bütünü göremeyeceksiniz. Yeni başlangıçlar eskiye rağmen olacaktır. Bu hiçbir zaman eskiyi hatırlamamak demek değildir elbette. Hatırlamaya rağmen yenisi için kendinize şans verin.

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

adli-psikoloji

ADLİ PSİKOLOG NE YAPAR?

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR

[xt_tab style=”xa-red” ][xt_item title=”AÇIKLAMA” icon=”Select Icon—“]]

ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR

Onlar bizim çocuklarımız….Sarışın, esmer, uzun, kısa, yaramaz, akıllı, haylaz,zeki…Nasıl bir özelliğe sahip olurlarsa olsunlar onlar çocuk… Bizim sevgimize, ilgimize ve himayemize muhtaçlar…
Aslını sorarsanız, onları sınıflara ayırmak zalimce. Ama bunu, onları daha iyi tanıyabilmek için yaptığımızı söyleyerek biraz masumlaştırabiliriz.
Bazı zeka testlerine tabi tutulan ve bu testler sonucunda 120 ve üzerinde puan alan çocuklara amiyane tabirle ” süper zeka ” diyoruz.
Elazığ Rehberlik ve Araştırma Merkezi olarak; bu çocukların gelişim aşamalarını ve belirgin özelliklerini elinizdeki bu dosyada bir araya toplamaya çalıştık.
Hayatın onlara hazırladığı bu sürprizi biz biliyoruz, fakat onlar farkında değiller. Sizin zeki olan oğlunuz, okuldan kaçıp sokakta misket oynayan komşunun yaramaz oğlundan ayrıcalıklı ya da daha yetişkin değildir. Hatta daha şanslı olduğu bile söylenemez. Dolayısıyla siz de ayrıcalıklı bir aile sayılmazsınız. Önce durumu anlayın ve kabul edin sonra sakin olun. Onun o pırıl pırıl gözlerine bakın ve asla çocuk olduğunu unutmayın.
Bu dosyayı incelerken elinizin altındaki çocuğun üstün zekalı olup olmadığını öğrenmek için dayanılmaz bir istek duyduğunuzu biliyorum. İşte bu dosyanın amacı da çocuğunuzu bir kategoriye sokmadan önce, sizi nelerin beklediğini görmenizi sağlamak. Ve eğer çocuğunuz gerçekten üstün zekalı ise onun için son derece zor olan hayatı biraz daha zorlaştırmadan ona destek olmanıza yardımcı olmak.
” Üstün zeka ” tek başına mucize değildir. Beklenilen mucize çocukların ilgi yetenek ve kapasiteleri doğrultusunda yönlendirilmesiyle gerçekleşebilir. Ayrıca bütün üstün zekalı çocuklar mutlu olmazlar. Lütfen onları sosyal hayattan soyutlamayın. Yalnız bırakmayın.. İstemedikleri sürece rakamlarla, maketlerle, araştırmalarla onları bunaltmayın. İlgilerini dağıtıp her alanda üstün zekalı olmalarını beklemeyin ve onlara asla ÜSTÜN olduklarını söylemeyin. Bunu bilmek onları sadece yalnız ve mutsuz kılar. Bırakın çocuk olsunlar ve sokakta oyuna dalıp altlarını ıslatsınlar..Siz var olan bu durumu geliştirip işlerseniz onu daha gerçekçi yöneltebilirsiniz.
Ve siz , ” üstün zekalı ” çocukları olmayan aileler; ne kadar şanslısınız. Kolay bir çocuğunuz var ….ve kolay bir hayatı olacak. Doktor olacak. hakim olacak.. hemşire olacak.. dahası anne- baba olacak çocuklarınız. Lütfen onları falanın-filanın çocuğuyla kıyaslayıp zor duruma düşmeyin.
Onlar inanılmaz varlıklar… Onlar bizim çocuklar…

ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR

Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklara ilişkin çeşitli tanımlamalar yapılmaktadır. Bu konuda yapılan tanımlardan bazıları aşağıda sıralanmıştır:
” Yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda yaşıtlarına göre yüksek düzeyde motivasyon, performans ve görev sorumluluğu gösteren ve bu tür yeteneklerini geliştirmek için uygun imkanlara gereksinim duyan çocuklardır”.
” Zeka bölümleri 110-120 arasında olanlar parlak, zeka bölümleri 120-130 arasında olanlar üstün zekalı, zeka bölümleri 130-200 ya da daha fazla olanlar ise dahi çocuklardır”.
“Üstün yetenekli çocuklar, zeka bölümleri 120 ve daha yukarı olup da güzel sanatlar, matematik, fen ve teknik alanlarda yaşıtlarından belirgin ölçüde üstün olan çocuklardır”.

Üstün Zekalı Ve Üstün Yetenekli Çocukların Özellikleri

Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların karakteristik özellikleri 4 ana grupta incelenmektedir:
1. Zihinsel gelişim özellikleri
2. Duygusal gelişim özellikleri
3. Fiziksel ve fizikötesi özellikleri
4. Sosyal gelişim özellikleri

1. Zihinsel gelişim özellikleri

” Çeşitli alanlarda özel yetenekleri vardır.
” Yoğun motivasyon gösterebilirler.
” Gelişim basamaklarını yaşıtlarından önce tamamlarlar.
” Sürekli soru sorarlar, meraklıdırlar, öğrenme ve bilgiye açlık duyarlar.
” Ayrıntılara dikkat ederler.
” Kendisinin seçtiği konuda veya ilgi alanlarında bağımsız çalışabilirler.
” Çabuk ve kolay öğrenirler, kavrama ve akılda tutma süreleri yüksektir.
” Birbirini takip eden konular, olaylar dizisi karşısında sonraki adımı tahmin edebilirler.
” Derin ve geniş ilgi alanlarına sahiptirler. Bir alanda öğrendiği konu ile bir başka alanda öğrendiği arasında akla yatkın ilişkiler kurabilirler.
” Kelime hazineleri zengindir, kelimeleri doğru telaffuz eder yerli yerinde kullanırlar, akıcı bir konuşmaları vardır.
” Bildiklerini, düşündüklerini yaşıtlarından daha iyi ifade edebilirler.
” Bir öykünün yada paragrafın ana fikrini yaşıtlarından daha çabuk bulup çıkarırlar.
” Neden sonuç ilişkilerini ve benzerliklerini yaşıtlarından daha çabuk ayırt ederler.
” Karmaşık ve zor problemlerden hoşlanır ve yaşıtlarının çözemediği problemleri çözebilirler.
” Ders başarıları yüksektir.
” Eleştirebilme yetenekleri yüksektir.
” Orijinal, yaratıcı ve girişkendirler.
” Başarılı oldukları alanda yüksek performans ve potansiyel kabiliyetlerini tek başına veya birleştirerek kendilerini gösterirler.
” Genelleme yapma, sonuçları hissetme, soyut düşünme ve alternatifler üretme konusunda erken ve hızlı gelişirler.
” İnatçı, kararlı, hedefe dönük ve hatta bazen maceracı davranışlar gösterirler.
” Bağımsız ve çoğu zaman isyankar davranışlar gösterirler.
” Çabuk sıkılırlar, yapacak bir şeyler ararlar ve çok konuşurlar.

2. Duygusal gelişim özellikleri

“Başkalarına karşı son derece duyarlıdırlar, sizin ne düşündüğünüzü çabuk hissederler.
” Farklı bir mizah anlayışı (bu bazen başkalarını kırabilir veya rahatsız edebilir) vardır.
” Farklı olduğunu kendileri hissettiği gibi başkalarına da hissettirmeye çalışırlar.
” Küçük yaştan itibaren idealisttirler.
” Duygusaldırlar.
” Mükemmeliyetçi bir yapıya sahiptirler. (dolayısıyla kendini ve başkalarını beğenmezler)
” Belli derslerde olağanüstü bir başarı gösterirler.
” Bilinmeyen, gizli konulara büyük bir ilgi gösterirler.
” Yüksek bir konsantrasyon kabiliyetine sahiptirler.
” Başkalarının ne diyeceğine pek aldırış etmezler.
” Tutku ile bağlandıkları konuları her yerde gündeme getirmekten hoşlanırlar.
” Sorumluluk duyguları gelişmiştir. Sorumluluk almayı çok ister ve bunu yerine getirmekten hoşlanırlar.
” Çalışkandırlar, amaçlarına ulaşmaktan ve başarıdan zevk duyarlar.
” Azimli ve sabırlıdırlar.
” Özgüvenleri gelişmiştir.

3. Fiziksel ve Fizikötesi özellikleri

” Duyulara karşı hassastırlar. (renkler, sesler, kokular vs. üzerinde)
” Fiziksel ve entelektüel gelişmede farklı bir ilerleme hızına sahiptirler.
” Başarılı olamadıkları fiziksel aktivitelerde yer almayı istemezler, yarışmacı fiziksel aktivitelerden kaçınırlar.
” Güzel sanatlardan birine karşı yüksek kabiliyetleri vardır. (belli bir eğitim almasa bile)
” Fizik ötesi olaylarla(soyut kavramlar) ilgilenmeye yaşıtlarına göre daha erken başlarlar.
” Felsefi tavırları ve garip düşünceleri vardır.
” Şiirsel ifadeler, güzel ve edebi sözler kullanmayı severler.
” Girişimcilik ve mücadele gerektiren konularda üretkendirler.
” İç dünyasında derinlik ve bunun getirdiği yalnızlığı yaşarlar.
” Teorik ve estetik değerlere önem verirler.
” Hayal güçleri gelişmiştir ve sık sık düşüncelere dalarlar.
” Yeni şeyler icat etmeyi severler.

4. Sosyal gelişim özellikleri

” Sosyal etkinliklere katılmaktan hoşlanırlar.
” Liderlik, grup kurma, ekip oluşturma ve yönlendirme özelliklerine sahiptirler.
” Kararlıdırlar ve kendilerine güvenirler.
” Daha çok kendilerinden yaşça büyük olanlarla veya yetişkinlerle iletişim kurmayı tercih ederler.
” Adalet, güzellik, doğruluk gibi değerlere önem verirler ve ilgilenirler.
” Başkaları ile kolayca işbirliği kurabilirler.
” Sosyal problemlerde araştırma, uygulama, anlamlı sonuçlara varma, yazılı ya da sözel sunular için sonuçları etkin bir biçimde düzenleyebilirler.
Yukarıda belli gruplar halinde incelenen özelliklerinin tamamını her üstün zekalı öğrencide göremeyebiliriz. Bunun yanı sıra bu özelliklerden bazılarının da normal çocuklarda da görülebileceği unutulmamalıdır. Kabul edilen görüşe göre üstün zekalı öğrenciler bu sahalardan birinde yada birkaçında çok üstün bir performans sergileyebilmektedirler. Sahip oldukları üstün özellikleri, iyi bir çevrede güçlü bir eğitimde değerlendirebilenler, yıllar sonra toplumun karşısında birer dahi olarak çıkabilmektedir.
Ayrıca üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar genellikle parlak çocuklarla karıştırılmaktadır. Bu nedenle bu iki grubun özelliklerinin karşılaştırılması, üstün zekalılar için alınması gereken önlemlerde ana-babaların ve öğretmenlerin yönlendirmelerinde yardımcı olacaktır.

ZEKİ ÇOCUK ÜSTÜN ÇOCUK
Soruları yanıtlar. Sorular sorar.
Soruları yanıtlar. Ayrıntıları görerek , tartışır, zenginleştirir.
Kolaylıkla öğrenir. Zaten biliyordur.
İlgilidir. Oldukça meraklıdır.
Düşünceleri anlar. Soyutlamalar yapar.
Anlamı yakalar. Varsayımlar ortaya atar.
Doğru olarak kopya eder. Yeni bir desen yaratır.
Okulu sever. Öğrenmeyi sever.
Bilgileri emer. Bilgilerle oynar.
Doğru, ardıl bir sonuçtan hoşlanır. Karmaşıklıktan hoşlanır.
İyi fikirleri vardır. Çılgın, saçma gelen düşüncelere sahiptir.
Dikkatini yoğunlaştırır. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak katılır.
İyi ezberler. İyi tahmincidir.
Teknikçidir. İcatçıdır.
Çok çalışır. Çalışmaz  görünse de sınavlarda başarılıdır.
Öğrendiği kadarıyla tatmin olur. Çok fazla özeleştiri yapar.
Üst grubu oluşturur. Grubun ötesindedir.
Yaşıtlarından hoşlanır. Yetişkinleri tercih eder.
Uyanıktır. Keskin gözlem yapar.
Bilgiyi özümser. Bilgiyi değiştirip uygular.
ZEKİ ÇOCUK-ÜSTÜN ÇOCUK

Soruları yanıtlar. Sorular sorar.
Soruları yanıtlar. Ayrıntıları görerek , tartışır, zenginleştirir.
Kolaylıkla öğrenir. Zaten biliyordur.
İlgilidir. Oldukça meraklıdır.
Düşünceleri anlar. Soyutlamalar yapar.
Anlamı yakalar. Varsayımlar ortaya atar.
Doğru olarak kopya eder. Yeni bir desen yaratır.
Okulu sever. Öğrenmeyi sever.
Bilgileri emer. Bilgilerle oynar.
Doğru, ardıl bir sonuçtan hoşlanır. Karmaşıklıktan hoşlanır.
İyi fikirleri vardır. Çılgın, saçma gelen düşüncelere sahiptir.
Dikkatini yoğunlaştırır. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak katılır.
İyi ezberler. İyi tahmincidir.
Teknikçidir. İcatçıdır.
Çok çalışır. Çalışmaz görünse de sınavlarda başarılıdır.
Öğrendiği kadarıyla tatmin olur. Çok fazla özeleştiri yapar.
Üst grubu oluşturur. Grubun ötesindedir.
Yaşıtlarından hoşlanır. Yetişkinleri tercih eder.
Uyanıktır. Keskin gözlem yapar.
Bilgiyi özümser. Bilgiyi değiştirip uygular.
Üstün zekalı ve üstün yetenekli Çocukların Yetenek Alanları
Bu tür çocuklarda üstün kabiliyetin ortaya çıktığı ve değişik yöntemlerle ölçülen 6 kabiliyet alanı vardır:
1. Yüksek Zeka
2. Mekanik hüner
3. Yaratıcılık
4. Sanatsal yetenek
5. Fiziksel yetenek
6. Liderlik kabiliyeti

1.Yüksek zeka: Üstün yetenekli ve üstün zekalı çocuklar yüksek düzeyde bir zeka bölümüne sahiptirler. Öyle ki, 3 yaşında temel dört işlemi yapabilmekte, 4 yaşından önce kendiliğinden okumaya geçebilmektedirler. Zihinsel gelişim açısından yaşıtlarının çok ilerisindedirler. Olağan dışı matematiksel işlemler yapar, gayret gerektiren olağan dışı problemler sorarlar.
2.Mekanik hüner:Yüksek düzeyde mekanik düşünme yeteneğine sahiptirler. Uzay ilişkilerine ileri derecede ilgi duyarlar. Yeni şeyler icat etmeyi severler. Bu konuda çeşitli otorite kaynakları tarar, kendi icatları için ilgi zemini hazırlarlar. Zaten günümüzde işimizi önemli derecede kolaylaştıran ve hayatımızda önemli yer tutan tüm buluşlar, bu zeka türüne sahip bireyler tarafından geliştirilmektedir.
3.Yaratıcılık: Verilen her bilgi onları yaratıcılığa iter. Bilgileri sadece almakla kalmaz, onlarla oynar ve yaratıcılığını kullanarak onlara yeni boyutlar kazandırmaktan büyük zevk alırlar.
4.Sanatsal yetenek: Ritim ve melodiye diğer çocuklardan fazla tepkide bulunurlar. Müzik parçaları bestelemeye büyük istek ve çaba gösterirler.çeşitli müzik aletleri ile ilgilenir, onları çalmayı denerler. Duygu ve düşüncelerini anlatmak için sık sık müziği araç olarak kullanırlar. Çeşitli konularda ve diğer çocukların yaptığından değişik çizimler yaparlar.
Resimlere derinlik verir ve parçalar arasında uygun oranlar kullanırlar. Çamur, sabun ve plastilin vb. yumuşak gereçlerle üç boyutlu figürler yapmaya özel bir ilgi duyarlar.
5.Fiziksel yetenek: Fiziksel gelişim açısından yaşıtlarından daha erken gelişme gösterirler. Erken yürür, erken konuşur , güçlü, sağlıklı,fiziksel yapıya ve beden kontrolüne sahiptir. El-göz koordinasyonu oldukça gelişmiştir.
6.Liderlik kabiliyeti: Grup kurmaktan ve bir ekip oluşturmaktan hoşlanırlar. Bu gruplarda genellikle onun sözü geçer ve grubun liderlik sıfatını taşırlar. Sıradan bir grup üyesi olmak onları sıkar. Zaten grubun üyeleri de onun liderlik özelliğini kabul etmektedirler ve onun bu özelliğinin farkındadırlar.
ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN OLUMLU VE OLUMSUZ TUTUMLAR KARŞISINDA GELİŞTİRDİKLERİ DAVRANIŞLAR
Çocuklarda sağlıklı bir gelişimin gerçekleştirilmesinde ailelerin rolü büyüktür. Genelde sorunlu çocuklar sorunlu ailelerden geldiği gibi, sağlıklı bir şekilde gelişen çocuklarda kendi aralarında olumlu etkileşim içinde olan ve çocuk yetiştirme kurallarını doğru uygulayan sağlıklı ailelerden gelmektedir. Üstün zekalı çocukların sahip oldukları özellikler ailesi ve okulda öğretmenlerince yeterince yönlendirilmediği ve uygun eğitim sağlanmadığı zaman bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu çocukların yetenekleri doğrultusunda sağlıklı birer bireyler olabilmesi için ailelerinin ve öğretmenlerinin dikkat etmesi gereken bazı hususlar aşağıdaki tabloda incelenmiştir:

  ÖZELLİKLER AİLENİN VE ÖĞRETMENİN OLUMSUZ TUTUM VE DAVRANIŞLARI   SONUÇLARI AİLENİN VE ÖĞRETMENİN OLUMLU TUTUM VE DAVRANIŞLARI   SONUÇLARI
  Çok çabuk öğrenmek Öğrendiği konularda ısrarla tekrar yaptırılması Dikkatsizlik, ilgisizlik, tembellik, ayrıntıları öğrenmeme oluşur.

Rehberliğe direnç gösterir.

Proje ve araştırmaya yönlendirme,etkinlikleri zenginleştirme,  ihtiyaçlarına cevap verecek uygun ortamı sağlama. Öğrenme ve araştırma yapmaya istekliliğin artar.

Yaratıcılığı gelişir.

  Soyut muhakeme yeteneği: bilgiç görünme Diğer çocuklardan farklılığının sürekli gündeme getirilmesi ve şımartılması. Gerçeklerden kaçar,  bahane uydurur, bilgiçlik taslar.

Sosyal uyumu bozulur.

Çocuk olduğunun unutulmaması,herkesin farklı özelliklere sahip olduğunun belirtilmesi. Kendisini ve başkalarını olduğu gibi kabul eder.

Uygun sosyal davranışlar geliştirir.

  Bağımsız çalışma yeteneği Akranları ve sınıf arkadaşları ile çalışmaya zorlanması. Onun farklılığının göz ardı edilmesi. Yanlış anlaşılan ya da topluma uyum sağlayamayan birey haline gelir. Farklılığı nedeniyleakranlarından bağımsız çalışmaya yönlendirme,grup etkinliklerinde ise lider olmalarının  sağlanması Akranları tarafından soyutlanmayan,toplumda yetenekleri ile kabul gören bir birey olur.
   

Keskin bir mizah anlayışına sahip olma.

Yaptığı alaycı esprilere gülünmesi ve bu tür davranışlarının kabul edilmesi. İğnelemeleri ile çevresine acımasızlığını gösteren,  kendini diğer bireylerden daha üstün gören ve bunun sonucunda çevresini üzen bir birey olur. Her insanın bir takım olumsuz özelliklerinin, eksikliklerinin olduğu ve bunlarla alay edilmesinin o insanları üzeceğinin, küçük düşüreceğinin belirtilmesi. Çocuk mizah anlayışını geliştirir. yeri ve zamanı geldiğinde bu yeteneğini kullanmayı öğrenir.
 Amaca yönelebilme, kendini bir işe verebilme becerisi, istekli, uyanık, enerjik Çocuğun sorumluluklarını bilme ve yerine getirme konularında; ihmalkar veya  baskıcı davranılması. Sorumluluk alamaz.Öğrenme ve araştırmaya olan ilgisini kaybeder.

Yaratıcılık yeteneğini  geliştiremez.

hayal kırıklığına uğrar.

ilgi ve  yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi.Baskıcı olmayan, demokratik ortam oluşturulması.Yeni ve ilginç fikirlere açık olunması. Sorumluluk alır ve sorumluluklarını yerine getirir.  İç disiplin kazanır.Metotlu çalışma alışkanlığı kazanır.

hayal kırıklığı yaşamazlar.

  Duyarlı ve empatik Çocuğun:Suçlanması.

Yargılanması.

Eleştirilmesi.

Olumsuz benlik gelişir.İçe kapanık,kırılgan veya saldırgan, yıkıcı bir kişilik sergiler. Çocuğun :Kabul edilmesi.

Eleştirilmemesi.

Sevgi dili ile izah edilmesi.

Özgüvende ve benlik saygısı gelişir.
  İlgi alanları çeşitlidir. Çocuğun ilgi ve yeteneklerinin göz ardı  edilmesi.Kendi istekleri veya şartlar doğrultusunda yönlendirilmesi. Tek yönlü bir gelişim ortaya çıkar.

Yaratıcılığının gelişmesi engellenmiş olur.

Çocuğun ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi.Uygun ortamın hazırlanması. Kendisini her yönden geliştirir.

Verimli ve mutlu bir birey olur.

ÖZELLİKLER AİLENİN VE ÖĞRETMENİN OLUMSUZ TUTUM VE DAVRANIŞLARI

SONUÇLARI AİLENİN VE ÖĞRETMENİN OLUMLU TUTUM VE DAVRANIŞLARI

SONUÇLARI

Çok çabuk öğrenmek

Öğrendiği konularda ısrarla tekrar yaptırılması

Dikkatsizlik, ilgisizlik, tembellik, ayrıntıları öğrenmeme oluşur.
Rehberliğe direnç gösterir. Proje ve araştırmaya yönlendirme,
etkinlikleri zenginleştirme, ihtiyaçlarına cevap verecek uygun ortamı sağlama.

Öğrenme ve araştırma yapmaya istekliliğin artar.
Yaratıcılığı gelişir.

Soyut muhakeme yeteneği: bilgiç görünme

Diğer çocuklardan farklılığının sürekli gündeme getirilmesi ve şımartılması.

Gerçeklerden kaçar, bahane uydurur, bilgiçlik taslar.
Sosyal uyumu bozulur.
Çocuk olduğunun unutulmaması,
herkesin farklı özelliklere sahip olduğunun belirtilmesi.

Kendisini ve başkalarını olduğu gibi kabul eder.
Uygun sosyal davranışlar geliştirir.

Bağımsız çalışma yeteneği
Akranları ve sınıf arkadaşları ile çalışmaya zorlanması. Onun farklılığının göz ardı edilmesi.
Yanlış anlaşılan ya da topluma uyum sağlayamayan birey haline gelir. Farklılığı nedeniyle
akranlarından bağımsız çalışmaya yönlendirme,grup etkinliklerinde ise lider olmalarının sağlanması
Akranları tarafından soyutlanmayan,toplumda yetenekleri ile kabul gören bir birey olur.

Keskin bir mizah anlayışına sahip olma.

Yaptığı alaycı esprilere gülünmesi ve bu tür davranışlarının kabul edilmesi.
İğnelemeleri ile çevresine acımasızlığını gösteren, kendini diğer bireylerden daha üstün gören ve bunun sonucunda çevresini üzen bir birey olur.
Her insanın bir takım olumsuz özelliklerinin, eksikliklerinin olduğu ve bunlarla alay edilmesinin o insanları üzeceğinin, küçük düşüreceğinin belirtilmesi.

Çocuk mizah anlayışını geliştirir. yeri ve zamanı geldiğinde bu yeteneğini kullanmayı öğrenir.

Amaca yönelebilme, kendini bir işe verebilme becerisi, istekli, uyanık, enerjik
Çocuğun sorumluluklarını bilme ve yerine getirme konularında; ihmalkar veya baskıcı davranılması.
Sorumluluk alamaz.
Öğrenme ve araştırmaya olan ilgisini kaybeder.
Yaratıcılık yeteneğini geliştiremez.
hayal kırıklığına uğrar. ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi.
Baskıcı olmayan, demokratik ortam oluşturulması.
Yeni ve ilginç fikirlere açık olunması.
Sorumluluk alır ve sorumluluklarını yerine getirir. İç disiplin kazanır.
Metotlu çalışma alışkanlığı kazanır.
hayal kırıklığı yaşamazlar.

Duyarlı ve empatik
Çocuğun:
Suçlanması.
Yargılanması.
Eleştirilmesi.
Olumsuz benlik gelişir.
İçe kapanık,kırılgan veya saldırgan, yıkıcı bir kişilik sergiler.
Çocuğun :
Kabul edilmesi.
Eleştirilmemesi.
Sevgi dili ile izah edilmesi.

Özgüvende ve benlik saygısı gelişir.

İlgi alanları çeşitlidir. Çocuğun ilgi ve yeteneklerinin göz ardı edilmesi.
Kendi istekleri veya şartlar doğrultusunda yönlendirilmesi.

Tek yönlü bir gelişim ortaya çıkar.
Yaratıcılığının gelişmesi engellenmiş olur. Çocuğun ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmesi.
Uygun ortamın hazırlanması.

Kendisini her yönden geliştirir.
Verimli ve mutlu bir birey olur.

ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN BELİRLENMESİ VE EĞİTİMİ

Çocuktaki yetenek düzeyi normalin çok üstündeyse , tanılamak oldukça kolaydır. Herhangi türden bir ölçüm yapılmadan çocuğun kaba taslak yeteneği hakkında bir şeyler söylenebilir

Eğer çocuk ; çok soru sorar,çok değişik konularda çok bilgi sahibi olur,bazı konuların neden ve niçinini bilmek ister, haksızlık ve adaletsizliğe dayanamaz, sosyal ve politik problemlerle ilgilenir, saçma fikri olanları eleştirir, bazı konularda ders saatinden sonra da ısrarla çalışmayı sürdürür, birçok konuyu kolay anlar görünür, bulmaca ve problem çözmeyi sever, bazı şeylerin nasıl yapılacağına ilişkin kendi özel görüşü olur ve bunda ısrar eder, çok konuşur, konuları tartışmayı severse bu çocuk belki bilişsel üstün zekalı olabilir.

Eğer çocuk;okuma ve matematik gibi alanlarda çok başarılı görünür,ilgi alanlarından birine tutkun ve her tartışma konusunda bu ilgiyi ortaya atar, yeğlediği ilgi alanında o alanın uzmanları ile buluşma, görüşme ve tartışmadan hoşlanır, her konuyu grafikle anlatmaktan hoşlanır, karmaşık sistemler ve kodlar keşfederse bu çocuk akademik üstün yetenekli olabilir.

Eğer çocuk; bir şeyleri değişik, alışılmadık ve hayali yollarla yapmaya çalışır, değişiklikleri ve romantik durumları sever, açık çözümü olmayan problemler yaratır ve çözümü için herkese soru sorar, karşıtlı ve olağandışı sorular sorar, parlak hayallerden söz eder, asla düzenli üretim yapmazsa yaratıcı yetenekli olabilir.

Eğer çocuk; grup etkinliklerini örgütler ve yönetir, riske girmekten hoşlanır, kendine güvenli ve gururlu olur, karar vermekten hoşlanır ve verdiği kararda ısrarlı olur, çok ve değişik kaynaklardan fikir ve bilgi toplar bunların sentezini yaparsa liderlik yeteneği gösteriyor olabilir.

Eğer çocuk; kendi iradesi ile (müzik, dans, drama, resim gibi) güzel sanatlarda etkinliklere katılır ve beceri gösterir, yeni teknik ve yeni deneylere girişir, ürün ve yapımların incelik ve ayrıntılarını görür, yüksek duyusal duyarlığa sahipse bu çocuk güzel sanat ya da görsel sanat yeteneği gösteriyor olabilir.

Örneğin çocuk 3 yaşındayken temel dört işlemi yapabiliyorsa, 4 yaşından önce kendiliğinden okumaya başladıysa, bu çocuğun üstün zekalı olduğunu ölçüm yapmaksızın söyleyebiliriz. Buna benzer olarak, 3 yaşında her türlü müzik aletini çalabilen ya da olağanüstü resim yapabilen bir çocukta da olağanüstü müzik ve resim yeteneği bulunduğu apaçık ortadadır. Bu türden çocuklar okul sistemi içinde de kolaylıkla tanılanır. Bunlara uygulanacak olan ölçümler tanılamadan çok yeteneği kanıtlama niteliğinde olacaktır. Bu çocukların büyük bir bölümü ise gerek ana-babaları gerekse öğretmenlerince kolaylıkla fark edilemez ya da yanlış yorumlanabilirler.
Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların tanılanmasında bir takım yollar izlenmektedir. Özellikle çocuğun özgeçmişi( bebekliği, okul öncesi dönemi ), ailesinin sosyo-ekonomik ve kültürel durumu, çocuğun arkadaşlarından ve öğretmeninden alınan bilgiler tanılamanın ilk basamağını oluşturur. Daha sonra zeka testleri, akademik kabiliyet testleri, kişilik testleri, yaratıcılık testleri, sanatsal yetenek testleri , liderlik testleri vb. testler uygulanarak ölçümler yapılır. Bu testlerin ve çocuk hakkında edinilen genel bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda çocuğun üstün yetenekleri ortaya çıkarılır. Onun özel bir eğitime ihtiyacı olup olmadığı belirlenir. Bütün bunların dışında ortaokul seviyesine gelmiş bir öğrenci fizik, kimya, matematik, resim, sanat, edebiyat, tiyatro vs. gibi belirli dallarda yapılan yarışmalarda gösterdiği özel başarılarla da belirlenebilir.
Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar için gerekli olan eğitim ortamları ve önlemlerinin alınmaması bu tür çocukların kapasitelerini geliştirmelerini engelleyecektir. Bu nedenle pek çok değer fark edilemeden kaybolmaktadır. Bu çocuklar için önerilen eğitim yaklaşımları aşağıda belirtilmiştir:

Özel Okullar:

Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların belli amaçlar taşıyan okullarda toplanıp eğitildiği kurumlardır. ( Bilim ve sanat merkezleri gibi )

Özel Sınıflar:

Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocukların eğitimleri için oluşturulan, eğitim programlarının değişik yetenek düzeylerine ve alanlarına cevap verecek nitelikte, çeşitlilikte ve esneklikte düzenlendiği sınıflardır.

Birlikte Eğitim:

Bu çocukların yaşıtlarıyla aynı eğitim ortamında birlikte eğitimlerini kapsayan uygulamadır. Ancak bu eğitim türünde çocuğun yaşıtlarıyla arasındaki seviye farkından kaynaklanan birtakım sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin, üstün zekalı çocuk okula başlamadan önce okuma yazma ve temel dört işlemi zaten bilmektedir. Diğer taraftan arkadaşları ise bu basamakları daha yeni öğrenmeye başlamışlardır. Bundan dolayı üstün zekalı çocuk zaten bildiği konuları tekrar etmek zorunda kaldığı için bir sıkılma ve bıkkınlık yaşayacaktır. Belki de onu okuldan soğutacaktır. Bu nedenle birlikte eğitim verilirken, üstün zekalı çocuğun seviyesi de göz önünde bulundurularak bir takım önlemlerin alınması gerekmektedir.

Bu önlemler;

1. Hızlandırma ( Erken Başlama ve Sınıf Atlatma):
Çocuğun üstün yeteneğine ve bilişsel olarak hızlı gelişimine göre yaşıtlarından önce eğitime alınmasına ve sınıf atlatmasına dayalı bir uygulamadır. Bu uygulamanın en büyük sakıncası çocuk akademik yönden sınıfa, okula ayak uydurabilse de sosyal ve duygusal yönden bir takım güçlüklerle karşılaşabilmektedir.
2. Zenginleştirme:
Üstün zekalı öğrenciler eğitimlerine kendi yaşıtları arasında ve normal sınıflarında devam etmektedirler ancak çalışmalarını ve ders programlarını diğer öğrencilere göre daha zengin hale getirme yöntemi ile gelişimleri desteklenmeye çalışılmaktadır. Zenginleştirme, üstün zekalı çocuğu, üstün olduğu yanları ve belirgin anlıksal becerilerini daha çok geliştirmeyi hedeflerken, sınıftaki diğer çocuklarında yeteneklerini geliştirmeye önem veren bir uygulamadır. Zenginleştirmede okul programına ek olarak, resim, müzik, yabancı dil vb. alanlarda çocukları ilgi ve yeteneklerine göre yetiştirmek amaçlanmaktadır. Bunun yanında çocuğu daha derinlemesine ve detaylı incelemeler yapabileceği projelere ve araştırmalara yönelten bir uygulamadır. Özellikle son yıllarda uygulanan ve üstünde çalışmalar yapılan bir yöntemdir.
EĞİTİM ÖNLEMLERİ ALINMADIĞI TAKTİRDE ORTAYA ÇIKACAK SORUNLAR

Üstün yeteneklilerin eğitimi için özel önlemler alınmadığında birtakım sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar
” Bunlardan özellikle en önemlisi bu tür çocuklar erken tanılanmadıklarından yeteneklerini kullanma fırsatı bulamadıkları için bu özelliklerini yitirip, eriyip gitmektedirler ya da verimleri düşmektedir.
” Okuldaki çalışmalar verilen ödevler onların ilgilerine, seviyelerine uygun olmazsa okul can sıkıcı hale gelir, okul ve sınıf çalışmalarına katılmazlar. Bir nevi pasif direnişe geçerler. Bildikleri şeyler için cevapları “bilmiyorum” olur.
” Bazıları tam gücü ile çalıştığı sürece kendisine fazladan ödev verileceğini düşünerek, kendi kabiliyetini saklama yoluna sapar.
” Kolay başarı iyi çalışma alışkanlıklarının gelişmesine engel olur. Üstün kabiliyet ile iyi metotlu çalışma alışkanlığı bir araya geldiğinde üstün başarı sağlanır. 7 yaşında olmasına rağmen yetişkinlerin kağıt kalemle çözdükleri problemleri akıldan çözebilen bir çocuğa iki basamaklı sayıların toplanmasını öğretmek ve ödev vermek, iyi çalışma alışkanlığı kazanmasını engelleyerek, kabiliyetini kullanamamasına neden olur.
” Üstün zekalı çocukların çoğu okulda kendi doğru bildiği, inandığı şekilde hareket etmek isterler. Bu nedenle okul disiplinine aykırı hareket eder gibi görünürler. Böyle olunca okulda hem kendileri uyumsuz hale düşerler, hem de okulun, sınıfın huzurunu bozdukları düşünülür.
” Diğerlerinden fazla bilgiye sahip olmak, çok soru sormak, bildiğini sözle anlatmak isteği ve nüktedanlık bu çocukların saygısız, vazifesi olmayan işlere karışan, bencil, disiplinsiz, terbiyesiz, itaatsız, inatçı olarak damgalanmalarına yol açarak öğretmeni ve arkadaşları ile iletişimini bozar.
” Bu çocukların bazılarında “başarısızlığa uğramak” korkusu vardır. Bundan dolayı bazen yeni yaşantılar kazandıracak etkinliklerden çeşitli bahaneler öne sürerek kaçınırlar. Kaçındıkları bu etkinlikler daha çok beden, fizik ve motor faaliyetlerle ilgilidir.
” Bu çocukların ailelerinde bazen aşırı bir gurur gelişebilir. Ana-babada gelişen gurur zamanla çocuğu da etkilemektedir. Üstünlük duygusu aşağılık duygusu kadar zararlı olabilmektedir. Okul tarafından aileye gereken rehberlik yapılmadığı taktirde bu çocukların sağlıklı gelişim göstermeleri beklenemez.
” Üstün yetenekli olduğu halde görme, işitme veya ortopedik engeli olan çocuklar bulunabilir. Bu tür çocukların eğitimlerinde bir yandan üstün yeteneklilerin eğitimlerinde tutulan yollar dikkate alınırken bir yandan da engelin gerektirdiği önlemler alınmalıdır.. Aksi takdirde gelişimlerinin sağlıklı olduğundan söz edilemez.
” Uygun alanlarda gelişmeleri için rehberlik hizmetlerine önem verilmediği taktirde, bu çocukların sosyal, duygusal yönlerden uyumlu kişiler olarak yetiştikleri söylenemez.

ÖNERİLER

Ana-babaya Öneriler:
1. Ana-baba olarak, üstün zekalı çocuğa yapabileceğiniz en büyük yardım çocuğunuzun diğerlerinden farklı olmadığını kabul etmek ve bir çocuk olduğunu unutmamak olacaktır. Diğer çocukların oyun oynamalarına, üstlerini kirletmelerine, aç gözlü yeme ve eğlenmelerine izin veriyor bunları hoş görüyorsak, aynı şeyleri üstün zekalı çocuğunuz içinde hoş görmemiz gerekir. Yaşımdan ileri zeka düzeyinde diye 1-2 yaş büyüğünün davranışlarını beklemek doğru olmayacaktır.
2. Üstün zekalı çocuklarda diğer bütün çocuklar gibi sevgi, güvenlik, anlayış ve okşanmaya ihtiyaç duyarlar. Aynı zamanda sevgiye olduğu kadar denetlenmeye, disiplinli bir ilgiye, ana-babasınca kabul edilmeye, kişisel bağımsızlığını kazanmaya ve sorumluluklar almaya da gereksinimleri vardır.
3. Bu türden çocukların yeteneklerini besleyip geliştirmekle beraber her yönden örnek bir insan olarak yetişmelerini sağlamalıyız. Bunun içinde onların üzerinde düşünecekleri, yapacakları araç ve gereçleri sağlamalıyız. Bu araç ve gereçler özel yetenekleri ve zekalarını geliştirici nitelikte olmalıdır. Okul öncesi üstün zekalı çocuklara evin sağlayamadığı çeşitli oyuncakları anaokulları sağlar. Anaokullarında onların türlü yetenekleri ve fiziksel güçleri oyunlar, temsiller ve halk dansları ile olumlu bir şekilde karşılanacaktır. Hikaye anlatma, resim çizdirme vb. etkinliklerle de çocukların yaratıcılığı ve imgeleme güçleri beslenip gelişebilecektir. Çevrenizde anaokulları bulunmayabilir ya da aile bütçesine uygun olmayabilir.bu durumda fazla masrafa kaçmadan alınacak kitap, sulu boya, renkli kalemler ve iş kağıtları çocuklara hem öğretici hem de yaratıcı saatler geçirtebilir.
4. Asla evin PATRONU olmasına izin vermeyin, ancak kararları almada katılımını sağlayın ve mutlaka evde sorumluluklar ve görevler almasını sağlayın.
5. Başarılarını ne abartın ne de umursamaz ya da olduğundan aşağı biçimde değerlendirin.
6. Çeşitli iş alanlarına saygı göstermekle de çocuklarınızın yeteneklerine yardımcı olabiliriz.
7.Çocuğunuzun dengeli bir yaşama ihtiyacı vardır. Tek bir oyun oynayan veya tek bir alan içinde sıkışıp kalan çocukların bütün çalışma ve boş zamanlarını değişik alanlara yöneltmelerini istemeliyiz. Çocuk kafasını çalıştırdığı zaman bedenini de çalıştırmalı, değişik çocuk oyunlarına, etkinliklere katılmalıdır.Çocuklarımızı tek yönlü kişiler olmaktan kurtarmak için değişik ilgi alanlarına yönlendirmeliyiz
8.Ailede çocuklardan bir tanesi üstün zekalı, diğerleri normal zekalı ise bu aile için özel bir problem vardır. Bu problem dikkatlice ele alınmazsa bundan hem üstün yetenekli çocuk hem de normal düzeydeki çocuk zarar görecektir. Diyelim ki bir ailenin iki kız çocuğu var. Bunlardan birisi üstün diğeri normal zekalı olsun. Üstün zekalı bu niteliğinden dolayı aile içinde daima okşanıp övülürse o şımarır, kendini beğenir daha açıkça sı “üstünlük duygusu” geliştirir. Diğer yandan normal zekadaki çocuk ise kendini küçük görür ve kendisinin değeri olmadığı kanısına kapılabilir. Buna benzer bir problemde anne ve babaların normal zekalı çocukların davranışları için tanıdıkları sınırsızlığa karşı üstün zekalılar için koydukları kısıtlamadan doğar. Buda diğer kardeşleri gibi uluorta hareket edemeyen üstün zekalı çocuğun küskünlüğüne neden olur. Böyle durumlarda ana ve babaların tarafsız olmaları, normal zekalı çocukların da yaptıkları iyi işleri olanaklardan yararlanarak övmeleri; belirli bir ayırım yapmamaları gerekir. Çocukların olumlu yönde yetişmeleri için okulla işbirliği şarttır. Öğretmenin rehberliğinden, gerekirse bu konuda çalışmalar yapan eğitim kurumlarından da her zaman bilgi ve yardım sağlanabilir. Okuldaki etkinlikler evde de sürdürülmeli, çocuğun yetenekli olduğu alana yönelmesi sağlanmalıdır.
9.Üstün zekalı çocuğun en iyi biçimde gelişebilmesi için ana-babanın değer sistemleri birbirine uygun olmalıdır. Çocuk yetiştirirken, nelerin verilip nelerin verilmemesi konusunda ana-babaların tutarlı olmaları ve birlikte çaba göstermeleri gerekir.
10.Mutlu bir aile ortamının çocuğun gelişimindeki öneminin unutulmaması gerekir. Sonu gelmeyen tartışmalar, kavgalar ve boşanma her çocuk gibi üstün zekalı çocuğu da olumsuz yönde etkiler.
11.Üstün zekalı çocuğun ilgi alanlarının çeşitliliği unutulmamalıdır. Ancak uzun bir süre bir konuda ilgisini yoğunlaştıramayabilir. Bu nedenle çocuğun ilgilerini destekleyerek, bir konuya daha uzun süre ayırmasını sağlamak gerekir.
12.Aynı zamanda ana-babalar çocuklarının tüm yaşantısını aşırı biçimde yönlendirmekten de kaçınmalıdırlar. Tv seyretmek, resimli dergilere bakmak, oyun oynamak vb. etkinlikleri yapmak onlarında hakkıdır.
13.Üstün çocukların önemli özelliklerinden biri meraktır. Ana-babalar özellikle çocuğun sormuş olduğu sorulara ” yeter artık” diye yanıt vermemeye dikkat etmelidirler. Sorularını, azarlayarak ya da yanlış biçimde yanıtlamaktan kaçınmaları, baştan savma yanıtlar vermemeleri, çocuğun tüm sorularına ister uygun bir ortamda sorulmuş olsun isterse olmasın doğru yanıt vermeleri gerekir. Bazen çocukların sorularının yanıtlanmasında zorluk çekilebilir. Böyle durumlarda çocuğa karşı tepkisiz kalmak yerine, çocukların gereksinimi karşılayacak başka çözüm yolları bulunmalıdır. Örneğin; kitaplardan, ansiklopedilerden, broşür ve uzman kişilerden yararlanmak gibi. Böylece çocuklarda niçin sorusunun yerleşmesine neden olunabilir ve yaşam boyunca sürekli daha iyiyi, gerçeği arama çabaları için zemin hazırlanabilir.
14.Üstün zekalı çocuklar ilgi alanları ve duygusal konular ile ilgili olarak “mükemmeliyetçilik” arayışı içindedirler.çoğu kez bu alanlarda kendilerine koydukları standartlar anne-babalarının, öğretmenlerinin ve toplumun standartlarının çok üstündedir. Bu durumda ana-babaların çocuklarına olan sevgilerinin, onların üretkenliklerinden, başarılarından ayrı olarak, yani herhangi bir koşula bağlı olmaksızın daima var olduğunu tekrarlamalarında ve bunu çocuklarına hissettirmekte yarar vardır. Böylece onların benlik saygılarını ” sevgiye değer bir varlık” şeklinde yapılandırmalarına yardımcı olunabilir.
Mükemmeliyetçilik eğilimi bireyin kendisine odaklandığı zaman kişiyi başarıya götürebilir, fakat diğerlerine odaklanmışsa genellikle yersiz beklentilere, hayal kırıklığına ve nefrete sürükleyebilir. Ayrıca mükemmeliyetçilik geleceğe yönelik ele alınırsa, kişiyi daha iyi bir yaşam mücadelesi içine sokar ama eğer geçmişe yönelik olarak ele alınırsa, kişiyi yapmış olduğu yanlışlardan aşırı ürken bir duruma getirebilir. Bu durumda aileler:
” Çocukların bu eğilimleri kabul edilmeli ve onların yaşadıkları kırıklık duyguları anlayışla karşılanmalıdır. Ana-baba olarak kendilerinin de sık sık bu duyguya kapıldıkları ve nasıl baş ettikleri çocuklarla paylaşılmalıdır.
” Ulaşılmaları mümkün olmadığında üzüntü yaratsalar da ideallerin ve yüksek standartların yararlı olduğu çocuklara hatırlatılmalıdır.
” Ana-babalar çocuklarının hiç kimsenin her alanda mükemmel olamayacağı gerçeğini anlamalarına ve kendilerine öncelikler koymaları gereğini kavramalarına yardımcı olmalıdırlar ve bunu ana-babalar da uygulamalıdırlar.

15. Ana-babalar bu tür çocukların her alanda üstünlük gösteremeyebilecekleri gerçeğini de akıldan çıkarmamalıdırlar. Eğer çocuklara ilgi ve yetenekleri doğrultusunda seçme hakkı tanınmaz, her alanda üstün başarı beklentisi içindeki hedefler ve standartlar belirlenirse onlara kendileri için düşünme ve kendilerini tanıma fırsatı verilmemiş olur. Ayrıca dıştan denetimli kişiler haline gelme olasılıkları arttırılmış olunur. Bu durumda da hem kendilerine hem de başkalarına karşı sorumluluk duyguları teşvik edilmemiş olur.
16.Çocuğunuz yetenekleri nedeniyle kendisini farklı hissettiğinde ona destek olun, herkesin bir yönü ile kendine özgü olduğunu, üstün yetenekli olmanın da onun bir özelliği olduğunu anlatın.

17. Ana-babaların sosyal gelişim evrelerine göre çocuklarının soysal gelişimlerini desteklemelerinde yarar vardır. Eğer üstün çocuğa arkadaşları ile etkileşim içinde olma fırsatı verilmezse, sosyalleşme açısından uyumsuzluk beklenebilir. Çoğu zaman
üstün çocuklar yalnız çocuklar olarak karşımıza çıkarlar. Bu tür çocukların bu alanda sorunlar yaşamamaları için, onların zihinsel düzeyde iletişim kuracakları ve aynı zamanda da sosyal etkileşim içinde olacakları bir arkadaş grubuna sahip olmaları konusunda imkanlar yaratılmalıdır. Eğer bu iki işlevi aynı arkadaş grubu karşılayamıyorsa, o zaman iki farklı arkadaş grubuna gereksinim vardır. Gruplardan biri zihinsel yönden bu tür çocukları tatmin edebilmeli, üstünlüğün getirdiği yükü hissettirmemeli onların paylaşım ve özdeşim içinde olabilecekleri, kendilerine benzer yaşıtlarından oluşmalıdır. Diğer taraftan üstün çocukların izciliği, kamp yaşamını, dans ve sporu içeren sosyal yaşlarına uygun grup etkinliklerine de gereksinimleri vardır.
18.Bilginizin yetersiz kaldığı noktada, uzmanlardan yardım almaktan çekinmeyin.

Öğretmene Öneriler

Üstün zekalı veya üstün yetenekli çocukların daha iyi gelişmelerine yardımcı olabilmek için öğretmenleri tarafından aşağıda belirtilen hususların dikkate alınması gerekir:
1. Üstün zekalı ve üstün yetenekli çocuklar sınıf etkinliklerinin yeterince uyarıcı olmamasından dolayı bu etkinliklere karşı istekli ve ilgili olmayabilirler. Öğretmen çalışma ve ev ödevlerini sınıfın işlemekte olduğu konularda ve aynı tempoda tutmaya çalıştığı taktirde çocuğun derslerden sıkılmasına, derse ve okula karşı ilgisini kaybetmesine neden olur. Bu nedenle öğretmen, çocuğun ilgi ve yeteneklerini saptayarak, bunları geliştirmesi için uygun ortam sağlamalıdır.Onun güç ve süratine uygun ödevler vermelidir.
a. Ödevlerde tekrara ve alıştırmalara fazla yer vermemelidir.
b. Daha çok problem çözme tekniğini gerektiren ödevler vermelidir.
c. Araştırma ağırlıklı ek ev ödevleri vermelidir.
d.Yarı teknik malzemelerin okunması, özetlenmesi, bazı araçların modellerinin yapımı, şemalarının çizimi ve onların çalışma kurallarını açıklama ödevleri verilmelidir.
2. Tartışma, proje ve dramatizasyon çalışmalarına önem verilmelidir.
3. Tasnif, organize etme ve maddelendirme olanağı veren fırsatlar hazırlanmalıdır.
4. Ders etkinliklerinde kitaba bağlı kalmaktan çok, geniş gözlem ve deneylere yer verilmelidir.
5. Sınıfta bu öğrencilere daha zor soruların sorulması, yeni fikirler üretmelerine fırsat tanınması gerekir.
6. Kendilerine özgü ilgileri olduğundan bireysel çalışmalara önem verilmelidir. İlgilendikleri alanlarda proje çalışmaları yapmalarına ve sınıf arkadaşlarına sunarak paylaşmalarına olanak tanınmalıdır. Uygulaması hemen pratik olmayan ya da hemen olası görülmeyen yaratıcı fikirlerini dinlememek, ertelemek ya da reddetmek çocuğun zihinsel kapasitesini engelleyeceğinden bu noktalara dikkat edilmesi gerekir.
Bu gibi olumsuz tepkilerin tekrarlanması durumunda çocuk öğrenmeye olan ilgisini kaybedecek, soru sormayacak ve araştırmayacaktır. Bu tür engellemeler çocukta ya içine kapanma ya da farklı şekillerde saldırganlık ve yıkıcı davranışlar göstermesine neden olacaktır.
7. Bu tip çocuğun başarısını, sınıf arkadaşlarının başarısı seviyesi ile değil kendi öğrenme güç ve sürati ile karşılaştırmalıdır.
8. Aynı zamanda bireysel çalışmaların yanı sıra grup etkinliklerine katılımı teşvik edilerek , kendi yaşıtlarıyla olan sosyalleşme sürecine de katkıda bulunulmalıdır.
9. Öğrenci, okul içi ve dışı etkinliklere yönlendirilmelidir.
10. Önderliği gerektiren ya da önderliği geliştirmeye fırsat verecek çalışmalara katılması için teşvik edilmelidir.
11. Akademik konular için resim, müzik, beden eğitimi gibi dersler ihmal edilmemelidir.
12. Bu çocuklarda üstünlük duygusunu yaratmak, aynı “aşağılık duygusu” kadar zararlı sonuçlar doğurur. Çocuk arkadaşlarını ve çevresindekileri aşağı görür ve toplumda yalnız bir kişi olarak yaşamına devam etme tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Onun için üstünlük duygusunun çocuklarda yaratılmamasına azami dikkat sarf edilmelidir.
13. Anne ve baba ile bu konuda işbirliği yapmalı, onlara çocuklarını ihmal etmeden ve gurura kapılmadan yetiştirmek için gerekli anlayışı kazandırmaya çalışmalıdır.
14. üstün yetenek ile metotlu çalışma alışkanlığının bir araya gelebilmesi için okul-aile işbirliği sağlanmalı, diğerlerinden fazla bilgiye sahip olmak, çok soru sormak, espiritüellik gibi özelliklerinin kabul edilmesi, öğretmen ve arkadaşları ile arasında problem oluşturmaması için psikolojik danışmanlık çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
15. İleri öğrenim için en uygun yolun seçilmesinde uzmanlarla işbirliği yapılmalıdır.

[/xt_item][xt_item title=”İLGİLİ VİDEO” icon=”Select Icon—“]BELTEN[/xt_item][xt_item title=”DÖKÜMAN İNDİR” icon=”Select Icon—“]Çevre psikolojisi[/xt_item][xt_item title=”EĞİTİM TALEBİ ” icon=”Select Icon—“]KİM[/xt_item][/xt_tab

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi

Serebral Palsi (CP) nedir?

[xt_tab style=”xa-red” ][xt_item title=”AÇIKLAMA” icon=”Select Icon—“]

Serebral Palsi (CP) nedir?

Yaşamın erken dönemlerinde anatomik ve fizik gelişimini henüz tanımlamamış beynin progresif olmayan bir hastalığı sonucu ortaya çıkan, kalıcı fakat değişime uğrayabilen hareket, postur ve tonus bozukluğudur

İnsidansı ortalama 2-3 / 1000’ dir

Serebral Palsi (CP) RİSK FAKTÖRLERİ PRENATAL

  • Konjenital malformasyonlar
  • Sosyoekonomik faktörler
  • Maternal intrauterin enfeksiyon
  • Reprodüktif yetersizlik
  • Toksik veya teratojenik ajanlar
  • Maternal mental retardasyon, konvulsiyon
  • Hipertiroidi
  • Plasental komplikasyonlar
  • Multiple doğum
  • Abdominal travma

Serebral Palsi (CP) NEONATAL

  • Prematurite
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Anormal geliş
  • İntra kranial kanama
  • Travma
  • Enfeksiyon
  • Bradikardi ve hipoksi
  • Konvulsiyon
  • Hiberbiluribinemi

 

POSTNATAL

  • Travma
  • Enfeksiyon
  • İntra kranial kanama
  • Koagulopatiler

SEREBRAL PALSİ KLASİFİKASYONU

  • A- Klinik Sınıflama
  • B- Fonksiyonel Sınıflama
  • C-Terapötik Sınıflama

(CP çok değişik klinik bulgularla seyredebildiğinden, her çocuğun belirli bir CP tablosuna yerleştirilebilmesi mümkün olmayabilir)

1-Spastik (piramidal)

a-Hemipeji

b-Dipleji

c-Total tutulum

2-Diskinetik (ekstrapiramidal)

a-Ataksik

b-Kore-atetoid

c-Rijidite

d-Tremor

3-Mikst

a-Primer olarak spastik

b-Primer olarak diskinetik

 

Serebral Palsi (CP) FONKSİYONEL SINIFLAMA

  • Grup 1: Primer olarak aktivite kısıtlaması yoktur
  • Grup 2: Ilımlı derecede aktivite kısıtlaması vardır
  • Grup 3: İleri derecede aktivite kısıtlaması vardır
  • Grup 4: Fonksiyonel olarak hiçbir aktivite bulunmaz

Serebral Palsi (CP) TERAPÖTİK SINIFLAMA

  • Grup A: Tedavi gerektirmez
  • Grup B: Minimal cihazlama ve tedavi gerektirir
  • Grup C: Ortez, yardımcı cihaz ve ekip tedavisi gerektirir
  • Grup D: Uzun süreli hastane bakımı ve ekip tedavisi gerektirir

1- SPASTİK TİP SEREBRAL PALSİ

  • En sık rastlanan serebral palsi şekli
  • Vakaların yaklaşık %75’i
  • Agonist ve antagonist kaslar arasında ko-kontraksiyon vardır
  • Kas tonusu fazla, DTR canlı, klonus mevcuttur
  • Ekstremiteleri fleksiyonda tutma eğilimi vardır
  • Kronik imbalans ve spastik adelelerin aşırı aktivasyonuna sekonder eklem kontraktürü ve dislokasyon gelişebilir
  • Proprioseptif ve yüzeyel duyu bozuklukları görülür
  • a- Spastik hemiplejik tutulumserapral1
  • Vücudun bir tarafındaki üst ve alt ekstremite daha fazla etkilenmiştir
  • Karakteristik pozisyonları, hasta taraf kalça ve diz fleksiyonda, ayak bileği ekinusta / hasta taraf kalça ve diz ekstansiyonda ve ayak bileği ekinustadır
  • Kalça ve diz deformiteleri çoğunlukla ayak bileği ekinus deformitesine sekonder olarak gelişir
  • Spontan / fizik tedavi ve rehabilitasyon yardımı ile 1-2,5 yaş arasında ambule olurlar
  • b- Spastik diplejik tutulum
  • Dört ekstremitede tutulum mevcut olup olup bacaklar belirgin olarak kollardan serapral2fazla etkilenmiştir
  • Çoğu 4-7 yaş arasında ambule olur
  • Ayakta durmaya başladığında kalçalar fleksiyon, adduksiyon ve iç rotasyonda, dizler fleksiyon veya tamamen ekstansiyonda, ayak ise ekinus ve varus/ valgustadır
  • Primer olan kalça ve diz deformitesidir, ayak deformitesi bunlara sekonder gelişir
  • c- Spastik total tutulum
  • İki taraflı hemipleji (kolların tutulumu ön planda)
  • Kuadripleji (bacakların tutulumu ön planda)
  • Baş kontrolu, oturma dengesi gelişmemiş olup ambule olabilmeleri zordur
  • Kontraktür ve deformiteler daha sıktır
  • 2-DİSKİNETİK TİP SEREBRAL PALSİ
  • Ekstrapramidal hareket paterni ile karakterizedir
  • Doğumda genelde hipotoniktir
  • Klasik hareket paterni 1-3 yaş arasında açığa çıkar

a-Ataksik Tip

  • Denge ve koordinasyon bozukluğu ön plandadır
  • DTR normal, sıklıkla hipotoni ve nistagmus mevcuttur
  • 2-3 yaşından sonra kas tonusu artar ataksi belirginleşir
  • Zeka düzeyi genelde normaldir

b-Atetoid tip

  • Koordine olmayan istem dışı hareketler vardır, uykuda azalır, istemli aktivite ile artar, hastanın emosyonel durumundan etkilenir
  • Kas tonusunda hipotoni- hipertoni şeklinde dalgalanma ve kas spazmı mevcuttur
  • Kaslarda ko-kontraksiyon yoktur, DTR normaldir
  • Genellikle baş, gövde ve üst ekstremite tutulumu daha belirgindir
  • Genelde yeni doğan döneminde geçirilen kern ikterus’a bağlıdır

c-Rijid tip serabral 3

  • Agonist ve antagonist kaslarda pasif harekete direnç vardır
  • Tüm adeleler hipertonik olup kurşun boru ve dişli çark tipi gerginlik mevcuttur
  • DTR normal, klonus yoktur
  • Genelde mental retardasyon ile birliktedir

d-Tremorlu Tip

  • Bir ya da bir grup eklemde agonist- antagonist kasların belirli bir şekle uyarak, ritmik, kontrolsuz, istem dışı, ardısıra kontraksiyonu söz konusudur

Serebral Palsi (CP) TANI

  • Anamnez
  • Nörolojik muayene
  • Kas iskelet sistemi muayenesi
  • Laboratuar
  • Radyolojik değerlendirme
  • Anamnez
  • CP tanısı prenatal, perinatal ve postnatal anamnezin alınmasıyla başlar. Annenin:
  • Hamilelik öncesi ve hamilelik dönemindeki yaşantısı
  • Hamilelik süresi
  • Doğum sırasında zorluk, morarma, alet kullanımı
  • Doğum sonrasında hemen ağlayıp ağlamadığı
  • Düşük apgar skorunun varlığı
  • Doğum kilosu
  • Postnatal sarılık
  • Ateşli hastalık öyküsü

Serebral Palsi (CP) Nörolojik Muayene

  • A-Mental durum: Çocuğun çevre ile ilişkisi gözlenir, yaşına uygun zihinsel fonksiyonlarının olup olmadığı değerlendirilir
  • B-Görme-işitme-konuşma: Erken tanı ile görme ve işitme sorunları tedavi edilebildiğinden, her çocuk mutlaka ayrıntılı görme ve işitme tetkiklerinden geçirilmelidir
  • C-Kas gücü ve istemli kas kontrolu:
  • CP’li çocuk kaslarını istemli kasıp gevşetemediği için eklemlerini birbirinden bağımsız, tek tek hareket ettiremez. Buna selektif motor kontrol bozukluğu denir
  • Çocuk bir hareket yapmak istediğinde, gereken eklemini değil bütün ekstremitesini birden oynatır. Bu nedenle kas gücü hiçbir zaman izole olarak değerlendirilemez, çocuğa basit hareketler yaptırarak dolaylı fikir edinilir
  • D-Refleksler:
  • Normalde baskılanması gereken ilkel reflekslerden hangilerinin sebat ettiği değerlendirilir
  • Asimetrik tonik boyun ve simetrik tonik boyun refleksi, moro, ekstensör itme, ayak basma reflekslerinin sebat etmesi, boyun doğrultma reaksiyonu gelişmemesi olumsuz prognoz göstergesidir
  • Asimetrik tonik boyun ve çapraz ekstansör refleks tanıda en yararlı primitif refleksler olarak bildirilmiştir
  • E-Kas tonusu ve istemsiz hareketler:
  • Spastisiteyi değerlendirmek amacıyla, eklem sabit  hızla  pasif olarak hareket ettirilir ve hissedilen direnç Ashworth Skalası kullanılarak derecelendirilir
  • Bunun dışında tremor, kore, atetoz, distoni, ataksi gibi istemsiz hareket varlığına bakılır ve CP tipi belirlenir
  • Kas tonusu ve istemsiz hareketler

Ashworth Skalası

  • Eklem hareketine karşı artmış direnç yok, tonus doğal
  • Eklem hareketine karşı hafif artmış direnç
  • Eklem hareketine karşı belirgin artmış direnç, hareket güçlükle tamamlanır
  • Ekstremite rijittir, kıpırdatılamaz

Tonus anomalilerinin ortaya çıkarılmasında çeşitli manevralar yardımcı olabilir:

  • Çocuk yatar durumdan oturur duruma getirilirken, kalça ve dizlerin ekstansiyonu ile doğrudan ayağa kalkması alt ekstremite hiper-tonisitesini gösterir
  • Çocuk vertikal olarak havada tutulduğunda bacaklarda makaslama olması kalça addüktörlerinin hipertonisitesine bağlıdır
  • Hipotoninin göstergesi ise büyük eklemlerde eklem hareket açıklığının artmış olmasıdır
  • Nörolojik Muayenede Önemli Noktalar
  • < 6 ayda: tonus anomalileri, DTR artması, primitif reflekslerin kalıcı olması
  • 6-12 ay: ellerde asimetrik kullanım
  • > 12 ay kollarını aşırı yana açarak ayak parmakları ucunda yürüme
  • Ekstrapramidal serebral palsi’de istemsiz hareket paterni sıklıkla ilk bir yıldan sonra ortaya çıkar, bundan önce primitif refleklerin kalıcı olması, tonus bozuklukları, beslenme ve emme güçlüğü ön plandadır

Serebral Palsi (CP)’li Çocukta Hareket Paternleri

  • Makaslama
  • Üst ekstremitenin gardını alması yada tetikte durması
  • Ekstensör postür
  • Proksimal sabitleme
  • Makaslama:serabral 4

Simultane adduksiyon, diz hiperekstansiyonu ve alt ekstremitenin plantar fleksiyonudur

  • Üst ekstremitede omuz abduksiyonu, dirsek, el bileği ve parmakların fleksiyonu şeklinde fleksiyon sinerji paterni oluşur. Bu üst ekstremite paterni giderek güçlenir ve çocuğun elleri belden yukarıda gardını alma şeklinde pozisyon alır
  • Ekstensör postür
  • Proksimal sabitleme, omuz kuşağı ve boyun kaslarının artmış aktivitesi ile oluşur

Kas İskelet Sistemi Muayenesi

  • Eklem hareket açıklığı
  • Deformite, skolyoz, lordoz, kifoz
  • Kontraktür
  • Denge
  • Postür
  • Oturma
  • Yürüme

Muayene sırasında yumuşak hareketler

yapılmalıdır aksi halde aniden gerilen kasta

spastisite artar

Kalça Muayenesi

  • Thomas testi: Kalça fleksiyon kontraktürünü gösterir, her iki kalça ve diz fleksiyona alınır, lomber omurga sabitlenir, bacaklar birer birer kalça ekstansiyonuna direnç oluşana kadar ekstansiyona alınır, femur uzun ekseni ve muayene masası arasındaki açı ölçülür

Kalça Muayenesi:

  • Adduktor kontraktür testi: Eklem hareket açıklığı hem fleksiyon hem ekstansiyonda değerlendirilmelidir
  • Ely testi: Kuadriceps kasının spastik veya gergin olduğunu gösterir, hasta pron pozisyonda yatar, doktorun eli kalça üzerindedir, dizin hızla fleksiyona getirilmesi ile kalçanın yukarı doğru kalkması testin pozitif olduğunu gösterir
  • Diz Muayenesi
  • Hamstring kontraktür testi: Supin pozisyonunda yatan hastada pelvis sabitlenir, kalça 90 derece fleksiyona getirilir, diz dirençle karşılaşıncaya kadar ekstansiyona alınır, tibia uzun ekseni ve tam ekstansiyon çizgisi arasındaki açı ölçülür
  • Patella pozisyonu da değerlendirilmelidir
  • Ayak- Ayak Bileği Muayenesi
  • Ekin deformitesi gastroknemius yada soleus’un uzun süren veya prematür aktivitesi ile oluşur
  • Varus ayağının en sık nedeni tibialis posterior kasının sürekli aktivitesidir
  • Valgus ayağı ise tibialis posterior kasının inaktivitesi ile oluşur
  • Oturma Düzeyi
  • Çocuğun 3 oturma düzeyinden hangisinde olduğu değerlendirilir:

1) Desteksiz oturma (ellerden destek almadan)

2) Ellerden destek alarak oturma

3) Cihaz veya yastık desteğiyle oturma

Yürüme Muayenesi

  • CP’li çocuklarda yürüme anormallikleri eklem ve kas spastisitesinin sonucudur
  • Yürüme bozukluğuna neden olan deformiteler
  • Femoral anteversiyon
  • Spastik iliopsoas
  • Fleksiyon kontraktürü
  • Adduktor spasitesi ile subluksasyon
  • Diz ekleminde kontraktur, fonksiyonel bozukluk
  • Ayak bileği ekin, varus- valgus, pes kavus deformitesi

Sıçrama yürüyüşü: Kalçada fleksiyon ve addüksiyon, bacaklarda makaslama, dizde serabral 5  fleksiyon, ayak bileğinde ekinovalgus postürü görülür   Diplejik ve bazı tüm vücut tutulumlu olguların tipik yürüyüşüdür

2) Oraklama yürüyüşü:       Kalça fleksiyonu ve ayak dorsifleksiyonu yapılamaz, serabral 6ayak varustadır

Salınım fazında ayağı yerden kesebilmek için pelvik elevasyon ve kalça sirkumdiksiyonu oluşur

Hemiplejik olguların tipik yürüyüşüdür

3) Bükük diz yürüyüşü:      Kalça fleksiyonu ve hamstringler gergindir       serabral 7 Kuadricepsler ve triceps zayıftır. Buna bağlı olarak kalça ve dizler aşırı fleksiyonda, ayak bileği dorsifleksiyondadır

Çocuk öne bükülmüş olarak yürür

Diplejik ve yürüyebilen tüm vücut tutulumlularda, uygunsuz triceps uzatması sonrası bu yürüyüş tipi gözlenir

4) Makaslama yürüyüşü:serabral 8

Kalçada adduktor spastisite hakimdir     Çocuk bacaklarını açamaz ve iki diz birbirine çarparak yürür

En sık tüm vücut tutulumlu olgularda görülür

  • Laboratuvar Testleri
  • Kan pH düzeyi
  • Beyin omurilik sıvısı değerlendirilmesi
  • Tiroid fonksiyon testleri
  • Organik ve amino asitler
  • Laktat, pirüvat
  • Kromozom analizi
  • Radyolojik Değerlendirme
  • Kranial USG (özellikle prematurede)
  • Bilgisayarlı Tomografi
  • MRI (<2-3 hafta)
  • PET
  • Ayırıcı Tanı

1- Progresif / metabolik hastalıklar

  • Metakromatik lökodistrofi
  • Lesh-Nyhan hastalığı
  • Arginaz eksikliği
  • Glutarik asidüri Tip1
  • Serotendinöz ksantomatozis
  • Ayırıcı Tanı

2- Konjenital ataksiler

  • Joubert sendromu
  • Tip 1 Chiari malformasyonu
  • Dandy-Walker sendromu
  • Angelman sendromu
  • Hekzoaminidaz A ve B eksikliği
  • Behr sendromu
  • Ataksik telenjiektazi
  • CP’de Görülen Klinik Sorunlar
  • Mental sorunlar
  • CP’de Mental Retardasyon insidansı % 30 dur
  • Düşük doğum ağırlığı, prematurite hikayesi olan olgularda ve rijid, atonik, ciddi tutulumun olduğu spastik kuadriplejik olgularda daha sık görülür
  • Konvulsiyon
  • İnsidansı yaklaşık % 50
  • Daha çok hemiplejik kuadriplejik tipte
  • Farklı klinik formlarda ortaya çıkabilir, en sık kudriplejide grand-mal nöbet olarak karşımıza çıkar
  • Okülomotor Sorunlar
  • Esotropi (içe şaşılık) ve eksotropi (dışa şaşılık) sık görülen problemlerdir
  • Çoğunlukla strabismus operasyonu gerektirir
  • Görme alanı defektleri, hemianopsia daha nadirdir ve daha çok hemiplejik CP’de görülür
  • Oromotor fonksiyon bozuklukları
  • Emme, yutma, çigneme güçlüğü ve salya akıtma gözlenir
  • Oromotor disfonksiyonlar nedeniyle oluşan yetersiz beslenme malnütrisyona kadar ilerleyebilir
  • Kas tonusu, gücü ve koordinasyonundaki anormallik, hava yollarının korunmasında güçlük doğurur. Bu durum aspirasyona neden olabilir
  • Aspirasyon sırasında öksürük olmaması da diğer problemdir
  • Konuşma güçlüğü
  • CP’li çocuklarda konuşma güçlüğünün temel nedeni göğüs kafesi kaslarının tutulumuna bağlı solunum, larynx kaslarının tutulumuna bağlı fonasyon ve oromotor fonksiyon bozukluğuna bağlı artikülasyon güçlükleridir
  • Gastrointestinal sorunlar
  • Gastro-özofegal reflü nedeni ile aspirasyon pnömonisi ve epizodik kusmalar gözlenebilir
  • Gastro-özofegal reflü ve kusmalara bağlı olarak da gıdaların yeterli emilememesi sonucu beslenme ve gelişme bozukluğu görülür
  • Zayıflık ve büyüme-gelişme geriliği özellikle tüm vücut tutulumlu ve distonik çocuklarda çok belirgindir
  • Diş sorunları
  • Diş minesi bozukluğu (primer veya hiperbilirubinemi nedeniyle), maloklüzyon (spatisiteye bağlı), çürük dişler, gingival hiperplazi (antiepileptik kullanımına bağlı) gibi sorunlar görülür
  • İşitme güçlüğü
  • CP’de nadirdir
  • Öyküsünde hiperbilirübinemi ve konjenital sinir sistemi enfeksiyonu (TORCH) bulunanlarda sıktır
  • Üriner disfonksiyon
  • En sık rastlanan üriner disfonksiyon, inkontinanstır
  • Büyüme Bozuklukları
  • Özellikle kol ve bacaklarda asimetrik lineer büyüme görülür
  • Motor bozukluğun şiddetli olduğu ekstremitede, uzunluk ve çevre azalmış olabilir
  • Fonksiyonel Prognoz
  • Çocuk büyüdükce, başlangıçtaki nörolojik tablo santral sinir sistemi gelişmesine paralel olarak değişir
  • Birçok olguda nöromotor gelişim geriliği belirginleşir ve çocuk giderek CP tiplerinden birine uyar
  • Bazı vakalarda ise, hayatın ilk yıllarında, çocuğun nöromotor fonksiyonları normale doğru gelişme gösterir
  • Spastik CP’de % 75, diplejik CP’de % 85, quadriplejik CP’de % 70 oranında ambulasyon kazanılır
  • 2 yaşından önce kendi başlarına oturabilen çocuklar, yardımcı cihazla ya da cihazsız, sonunda bağımsız yürüyebilir
  • 4 yaşına kadar bağımsız oturamayanlar nadiren yürür
  • Primitif refleksler yada ekstansör postürü uzun süre devam eden çocuklarda bağımsız ambulasyon olasılığı azalır
  • Ambulasyon kazanmış çocukların çoğu, 18 aylıkken primitif reflekslerin üçünden daha azı saptanan çocuklardır
  • Artmış kas tonusu, motor aktivite sırasında harcanan enerjiyi daha da artırır ve motor gelişmeyi büyük ölçüde engeller
  • Ambulasyonu başaran çocukların tipik olarak yetersiz bir yürüyüşleri vardır
  • Bu yürüyüş akranlarıyla karşılaştırıldığında, adım uzunluğunda kısalma, kalça ve diz eklem hareket açıklığı azalması, enerji sarfiyatında artma ve hızda azalmayı kapsar
  • Kontraktürler, kemik veya eklem deformiteleri çocuğun hareketlerini büyük ölçüde sınırlar
  • Spastisite, CP’li çocukların en az % 70 ‘inde esas problemdir
  • Çocuk büyüdükce spastisite kas uzamasına engel olur, bu sebeple iskelet sistemi degişmeye başlar

Serebral Palsi Rehabilitasyonu

  • Rehabilitasyonda genel amaçlar:
  • Kas iskelet sistemi bütünlüğünün devamı ve artırılması
  • Deformitelerin önlenmesi ve fonksiyonel bağımsızlığın artırılması
  • Optimal hareket ve postürlerin geliştirilmesi
  • İletişim problemlerinin en aza indirilmesi, konuşmasının geliştirilmesi

Rehabilitasyon programında dikkat edilmesi gereken 2 nokta vardır:

1) Dönme, oturma, emekleme ve yürüme şeklindeki normal gelişim eğrisi izlenmeli ve bunlar sırasıyla çocuğa öğretilmelidir ancak kronolojik yaşı fiziksel yaşından fazla ve kontraktürleri olan çocuklarda bu sıra dikkate alınmayabilir

2) Desenden eğitim yapılmalıdır. Önce baş sonra gövde kontrolü, daha sonra ekstremitelerin proksimalden distale doğru motor gelişimi kazandırılmalıdır

  • CP tedavisine mümkün olduğunca erken başlanmalıdır.
  • Erken tedavinin amaçları :

1) Yerçekimine karşı normal posturun ve postural tonusun geliştirilmesi

2) Çocuğa beslenme, giyinme ve kendine bakım becerilerinin kazandırılması

3) Kontraktür ve deformite gelişiminin engellenmesi

Serebral Palsi (CP) Tedavi Ekibi:

  • Çocuk doktoru
  • FTR uzmanı
  • Ortopedist
  • Psikiyatrist
  • Fizyoterapist
  • Psikolog
  • Özel eğitim uzmanı
  • Konuşma terapisti
  • İş uğraşısı terapisti
  • Sosyal hizmet uzmanı

FTR uzmanının tedavideki yeri:

  • Tedavinin amacını belirlemek
  • Bu amaca ulaşmak için kullanılacak yöntemleri ve gereken süreyi belirlemek
  • Hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını takip etmek, gerekiyorsa tedaviyi yeniden düzenlemek
  • CP Rehabilitasyonunda Kullanılan Tedavi Yaklaşımları

1-Bobath tekniği

2-İletimsel eğitim tekniği

3-Vojta tekniği

4-Phelps tekniği

5-Rood tekniği

6-Fay tekniği

7-Schwartz tekniği

8-Doman delecato tekniği

  • 1) Bobath tekniği

En sık kullanılan terapötik egzersiz yaklaşımıdır. Bu teknikte 3 ana hedef vardır:

  1. a) Tonusu normalleştirmek
  2. b) Primitif veya anormal refleks paternlerini inhibe etmek
  3. c) Otomatik reaksiyonları fasilite ederek normal hareket patenlerini oluşturmak
  • Bobath tekniğinde ilk adım, çocuğun sabit kaldığı postürün tam aksi postürde pozisyonlanması yani refleks inhibitör pozisyon kullanımıdır
  • Bundan sonraki aşamada fizyoterapist çocuğun pozisyonunu bozar, aktif olarak tekrar öğretilen pozisyona dönmesi için uyarır ve çocuk bu pozisyonu bağımsız olarak yapıncaya kadar tekrarlar
  • Yani önce çocukta bulunan hipertonusa uygun inhibisyon yapılır sonra yüz üstünden sırt üstüne, sırt üstünden yüzüstüne dönme; sürünme; oturma; emekleme; diz üstü durma; ayakta durma ve yürüme aktiviteleri fasilite edilir

Kullanılan fasilitasyon teknikleri 4 guruptur:

1) Baş ve omuzlar kullanılarak vücut hareketlerinin, vücut düzeltme reaksiyonlarının fasilitasyonu

2) Labirent ve optik düzeltme reaksiyonlarından faydalanarak baş kontrolünün fasilitasyonu

3) Çocuğun üzerinde bulunduğu düzey hareket ettirilerek yada zemin stabilken ufak itmelerle çocuğun pozisyonu bozularak denge reaksiyonun fasilitasyonu

4) Gelişmediği zaman denge kaybına yol açan, koruyucu ekstansör reflekslerin fasilitasyonu

CP Tiplerinde Problemler

Serebral Palsi (CP)  Sorunlar ve Tedavi Yaklaşımları

1-Gövde kaslarında tonusun düşük olması nedeniyle gövde kas tonusunun artırılması

2-Ekstremite kaslarındaki  spastisite nedeniyle ekstremite kas tonusunun azaltılması

3-Ekstremiteleri fleksiyonda tutma eğilimi nedeniyle ekstremitelerin tüm eklem hareket açıklığı içinde çalıştırılması planlanır

4-Hareketler spastisiteye bağlı yavaş ve güçlükle yapılır ve  amaca yönelik harekete eşlik eden hareketler vardır. Hastada değişik ve  çeşitli hareket paternlerinin sağlanması, harekete eşlik eden reaksiyonların inhibe edilmesi planlanır

5-Çocuğun mobilizasyondan korkması nedeniyle çocuğa güvende  olduğu hissettirilerek değişik hareket tecrübelerinin kazandırılması planlanır

Serebral Palsi (CP) Sorunlar ve Tedavi Yaklaşımları

1-Kas tonusunda hipotoni-hipertoni şeklinde dalgalanmalar vardır, tedavisinde postural kas tonusunun normalize edilmesi planlanır

2-Eklemler eklem hareket açıklığı içinde çeşitli istenilen noktalarda tutulamaz, orta hattan uzak eklem hareket açıklıklarında kas tonusunun giderek artırılması planlanır

3-Baş hareketleri gövde ve üst ekstremiteleri etkiler. Hareket değişikleri esnasında postür veya hareketin düzgünlüğünün muhafaza edilmesi ve gövde stabilken başın bağımsız hareketinin sağlanması planlanır

Ataksik Serebral Palsi (CP) Sorunlar ve Tedavi Yaklaşımları

1-Genellikle hipotoni, bazılarında hipertoni mevcudiyeti nedeniyle postural tonusun normalizasyonu

2-Düzeltme refleksi, denge reaksiyonları ve koruyucu cevapların yetersiz koordinasyonu vardır, koordine, düzgün otomatik reaksiyonların geliştirilmesi

Serebral Palsi (CP)Rehabilitasyonunda Basamaklar

I- Aile eğitimi:

  • Rehabilitasyonun etkinliği ve prognozu hakkında gerçekçi olmak
  • Problemleri kabullenmede aileye destek olmak, hem kendi hem de çocuklarının hayatlarını düzenlemek için karar alırken yardımcı olmak
  • Gerekli uzmanlar ile birlikte rehabilitasyon konusunda bilgilendirmek
  • II- Motor Eğitim:

Etkinliği artırmak için gerekli önemli noktalar:

1) Çocuğa özgü hedeflerin belirlenmesi

2) Öğretilecek becerilerin sınıflandırılması ve ne boyutta öğretileceği

3) Öğretilecek becerilerin sırası

4) Tekrar miktarı

5) Pratiklerin planlanması

6) Değişmelerin derecesinin takibi

7) Rehberlik ve yönlendirme

8) Uygun feedback yöntemlerinin kullanılması

Serebral Palsi (CP) Motor Eğitimde Ortak Uygulamalar

1) Ortam

  • Ortam üzerinde durulması gereken ilk faktördür çünkü CP’li çocuk değişik fiziksel çevre ve stimulasyonlarla daha hızlı öğrenir
  • Ortam çocuğu uyarıcı ve motive edici olmalıdır
  • Çocuğun ilgi duyacağı  resimler, oyuncaklar ve  diğer  rehabilitasyon  gereçleri bulunmalıdır
  • Bazı kliniklerde ortam  uygun  cevabın  elde  edilmesi  için değişik  oyun  ve  ev  ortamına  benzer  alanlara dönüştürülmüştür

2) Motivasyon

  • Motive edilmiş öğrenme belli bir hedefe yönelik öğrenmedir
  • Çocuğun beceriyi anlamlı olarak algılaması, başarmaktan memnun olması ve daha yüksek hedeflere yönlendirilebilmesi için önemlidir

3) Üretken Davranışlar

  • Üretken davranışlar akıcılığı, bağımsızlığı, özgünlüğü ve bütünlüğü kapsar
  • Örneğin; merdiven çıkamayan çocuğa yan yatarak merdiven basamaklarında kendini yukarı çekmeyi öğretme, bir alet yada elle destekleyerek öne doğru kalkıp yürüme eğitimini kapsar

4) Emirler

  • Uygun emirler, çocuğun dikkat ve gayretini artırır
  • Motor öğrenmenin ayrılmaz bir parçası olan becerilerle ilgili olan bilgiyi, ilgisiz olan bilgiden ayırt edebilmesini sağlar. Böylece çocukların seçici dikkatlerini geliştirir

5) Örnekleme

  • Örnekleme sözel emirleri tamamlayabilir yada onların yerine geçebilir
  • Çocuklar görsel eğitime erişkinlerden daha çok eğilimlidirler

6) Pratiklerin ve yorgunluğun planlanması

  • Çalışma süresi dinlenme süresine eşit yada çalışma süresi dinlenme süresinden fazla pratiklerin, yorgunluğa rağmen öğrenmeyi artırdığı bildirilmiştir
  • Motor aktiviteler yorgunluğun kademesi giderek artırılarak uygulanmalıdır
  • Bir dereceye kadar olan yorgunluk motor öğrenmede gereklidir ve egzersiz yaptıracak kişilere bu durum anlatılmalıdır

Egzersiz

  • Konvansiyonel egzersiz programları eklem hareket açıklığına yönelik aktif ve pasif egzersizler, güçlendirici egzersiz programları ve kardiyovasküler kapasiteyi arttırıcı egzersiz programlarından oluşur
  • Egzersizler özellikle:

1) Cerrahi girişim sonrası iyileşme döneminde

2) Kontraktür riskinin arttığı hızlı büyüme  dönemlerinde

3) Tekerlekli iskemle kullanan tüm vücut tutulumlu çocuklarda, önem taşır

Temel motor fonksiyonları kazanmaya yönelik egzersiz programları düzenlenmelidir:

  • Postür: Baş kontrolü, oturma dengesi, quadripedal denge, ayakta durma dengesi
  • Ambulasyon: Destekleme, resiprokasyon. dinamik denge, segmental kontrol
  • Üst ekstremite fonk: Erişme, kavrama, pozisyonlama, yerleştirme, gevşeme, manipulasyon
  • Oral fonk: Çiğneme, dil hareketleri, yutma, respiratuar motor kontrol, glottal fonksiyonlar

III-Serebral Palsi (CP)AMBULASYON

  • 9 aya kadar baş kontrolünü kazanan, 24 aya kadar bağımsız oturabilen, 30 aya kadar emekleyen çocukların yürümesi beklenir
  • 20 aya kadar başını tutamayan ve 4 yaşına kadar bağımsız oturamayan çocukların yürüme potansiyeli çok düşüktür
  • Ambulasyonun 5 kompenenti mevcuttur:

1) Destekleme aktiviteleri

2) Resiprokasyon

3) Dinamik denge

4) Segmental koordinasyon

5) Ambulasyonun tamamlanması

1) Destekleme:

  • Destekleme aktiviteleri gövde, kalça ve dizlerde ekstansör, ayak bileği ve parmaklarda ise plantar aktivitedir. Bu aktivitelerde belirli bir kas gücüne ulaşılması gereklidir
  • Kas gücü yetersiz çocuklarda; soğuk uygulama, fırçalama, elektrik stimulasyonu, pasif germe, feedback ve fasilitasyon teknikleriyle kas aktivitesi uyarılarak yardımlı-aktif, aktif, dirençli aktiviteler düzeyine çıkılır
  • Fleksör hipertonili hastalarda ise  öncelikle fleksör aktivite inhibisyonu öğretilmelidir

2) Resiprokasyon: Hasta sırtüstü yatırıldıktan sonra terapist tarafından pasif olarak manüel manipülasyon ile gösterilir

  • Oturur pozisyonda resiprokal alt ekstremite hareketinin elde edilmesi için bisiklet kullanımı faydalıdır

3) Dinamik denge: Aktif hareketler esnasında vücudun ağırlık merkezinin muhafaza edilmesine dinamik denge denir

  • Denge eğitiminde denge topu, denge tahtası ve paralel bardan çok yararlanılır. Ayrıca sanal veya gerçek atlarla bu eğitim verilebilir

4) Segmental koordinasyon:

  • Kuvvet ve etkinliği yetersiz olan segmental motor komponentler fasilite edilerek geliştirilir ve yürümede kullanılır
  • Örneğin ayak bileği dorsifleksiyonunu fasilite etmek için kalça fleksörlerinin sinkinetik aktivitesinden faydalanılır
  • Hastanın dizi fleksiyona getirilir ve manuel olarak uygulanan dirence karşı aktif kalça fleksiyonu yapması istenir
  • Sıklıkla spontan olarak ayak bileği dorsifleksiyonu ortaya çıkar. Bu manevra defalarca tekrarlanır
  • Başarı sağlandıkca kalça fleksiyonu azaltılarak devam edilir

5)Paralel bar eğitimi:

  1. a) Tutanarak ve tutunmaksızın düzgün postürde ayakta durma
  2. b) Vücut ağırlığının bir alt ekstremiteden diğerine aktarılması
  3. c) Kol gücü ile ayakları yerden kesme
  4. d) İleri doğru ayakları yerden kesme tarzında basit yürüme paternleri öğretilir

Paralel bar içi eğitiminde belirli bir düzeye erişildiğinde yürüme eğitimi paralel barın dışında baston, koltuk değneği veya yürüteç yardımı ile devam ettirilir

serabral 9

serabral 10 serabral 11

IV-Serebral Palsi (CP) CİHAZLAMA

  • CP’de cihazlama sadece mobilizasyonun değil diğer fonksiyonların da daha bağımsız hale gelmesini sağlar
  • Cihazlama CP tedavisinde tamamlayıcı bir uygulamadır, eklemde stabiliteyi sağlar, posturu düzeltir
  • Primitif reflekslerin bulunması, denge bozukluğu, duyu kusurları cihaz kullanımını olumsuz yönde etkiler
  • Ortez kullanım endikasyonları çocuğun yaşına, motor kontrol seviyesine, deformite tipine, fonksiyonel prognoz beklentisine bağlı olarak değişir
  • Ortez kullanan çocuğun sık sık takibi gerekir, hızlı büyüme çağında ortez kısa sürede ekstremiteye uyumsuz hale gelebilir
  • Çocuğun fonksiyonel gereksinimlerine göre endikasyonlar zamanla değişebilir
  • Çok küçük, hızlı gelişen ve uyumu zor çocuklarda aquaplast yani su içinde şekil verilebilen kısa yürüme ortezlerinin kullanılması tavsiye edilir

        

Serebral Palsi (CP)  Üst ekstremite ortezleri:

CP’li çocuklarda progresif kontraktürlerinin engellenmesi için el ve elbileğini fonksiyonel pozisyonda tutan statik ortezler kullanılabilir

Dirsek ve omuzda ortez kullanımı endikasyonu çok kısıtlıdır. El için 2 tip ortez kullanılır:

1) Opponens splinti başparmağı avuç içinden kurtarmak amacıyla kullanılır

2) Dirsek-bilek-el ateli ise üst ekstremiteyi fonksiyonel pozisyonda tutmak amacı ile istirahat ateli olarak kullanılır

      

 Serebral Palsi (CP) Alt ekstremite ortezleri:

Ayak ortezleri (FO)

  1. a) Topuk yastığı (Heel cup): Subtalar eklemin hafif instabilitesinde kullanılır
  2. b) Supramalleoler ortez (SMO): Dinamik ekinde kullanılabilir

Ayakbileği-Ayak ortezleri (AFO)

  1. a) Rijid AFO: Yürüyemeyen çocuklarda kontraktür oluşumunu önlemek, ayakta durmak için ayak-ayak bileği stabilitesini sağlamak; yürüyen çocuklarda basma fazında topuk vuruşunu sağlatmak, salınım fazında parmakları yerden kesmek ve diz stabilitesini arttırmak için kullanılır
  2. b) Eklemli AFO:
  • Yürüyebilen çocuklarda kullanılırserabral 12 eklenti
  • Pasif ayak bileği dorsifleksiyonu olan, merdiven çıkıp inebilen çocuklarda rijid AFO yerine kullanılmalıdır
  • Basma fazında dorsifleksiyona izin vermesi sayesinde normale yakın bir yürüme sağlar
  • Pasif dorsifleksiyon yaptırılamayan çocuklarda eklemli AFO, orta ayak eklemlerini zorlayarak deforme edeceğinden, kontrendikedir
  1. c) Ground reaction veya floor reaction orthosis (GRAFO-FRO): Triseps serabral 13 eklenti
    ve/veya kuadriseps zayıflığında ya da bükük diz yürüyüşün varlığında kullanılır

Omurga ortezleri

Torako-lumbosakral ortez (TLSO)

Serviko-torako-lumbosakral ortez (CTLSO)

1) Omurga deformitelerinde cerrahi girişim zamanını geciktirerek omurga büyümesine zaman kazandırmak

2) Beslenme sorunları olan çocuklarda ameliyata hazırlık döneminde oturma dengesini korumak

3) Postop dönemde füzyon oluşana kadar implanta aşırı yük binmesini engellemek için kullanılır

MOBİLİTEYİ ARTTIRAN CİHAZLAR

  Ayakta Durma Bacaları

Çocuğu dik durumda destekleyerek alt ekstremitelerine yük binmesini sağlayan cihazlardır    Gövdeyi önden destekleyen yüzükoyun pozisyondaki bacalar kalça fleksörlerinin gerilmesini, dizin ekstansiyonunu ve ayak bileği dorsifleksiyonunu sağlar

Ancak gövde ekstansörleri spastik  ve baş kontrolü kötü olan çocuklarda sırttan destek veren bacalar tercih edilmelidir

Yürüteçler

Çocuk yürüteçlerinin tekerlekli olması gereklidir

Yürümede maksimum destek sağlarlar ancak merdivende taşınmaları güçtür

Gövdede ekstansör spastisite hakimse önden destekli yürüteç kullanılır   Önden destekli yürüteçler kalça fleksörlerinde kontraktüre yol açtığından çoğu zaman arkadan destekli yürüteçler tercihtir

Tekerlekli Sandalye

Ağır motor bozukluğu olan, oturma dengesi kötü ve fonksiyonel mobilitesi olmayan çocuklarda tekerlekli sandalye kullanılabilir

Tekerlekli sandalye seçiminde ayak desteklerinin uygunluğu, oturma sahası ve sırt kısmının derinliği, sertliği, genişliği ve taşınabilir özelliği göz önünde bulundurulmalıdır

Koltuk değnekleri

Yürüteci rahat kullanan, gövde kontrolü ve dengesi yeterli olan çocuklara 4 yaşından sonra koltuk değnekleri verilmelidir

CP’li çocuklar genellikle aksiller destekli veya Lofstrand tipi koltuk değneklerini tercih ederler

Tekerlekli sandalye ne zaman verilmelidir?

  • Yürüme prognozu kötü olan tüm çocuklarda tekerlekli iskemle kullanımı teşvik edilmelidir
  • Bu çocuklar genellikle üst ekstremitelerini de iyi kullanamadıklarından motorlu iskemleler tercih edilmelidir
  • Yürüme potansiyeli kısıtlı olan bazı ağır spastikler ve atetoidlerde, yürüteç ve koltuk değneği ile ambulasyon aşırı enerji tüketimine yol açtığından bu çocuklarda sosyal ve eğitsel gelişimi hızlandırmak için motorize tekerlekli iskemleler avantajlıdır

Serebral Palsi (CP) SPASTİSİTE TEDAVİSİ

  • Spastisite gövde ve ekstremitelerdeki fizyolojik tonusun artmasıdır
  • Kas tonusunda artma
  • DTR’lerinde artma
  • Koordinasyon bozukluğu
  • Postüral bozukluklar
  • Kas güçsüzlüğü
  • İnatçı primitif refleksler
  • Denge reaksiyonlarında yetersizlik
  • Üst ekstremitede fleksör sinerjiler ve alt ekstremitede ekstansör sinerjiler eşlik eder

Spastisitenin fonksiyonel sonuçları:

1) Spastisite ağrılı değildir. Ancak aşırı çekme ve gerilmelerden dolayı ağrı hissedilebilir

2) Kalça adduktör ve fleksör spazmları perineal hijyende önemli sorunlara yol açar

3) Spastisite fonksiyon kaybına postür bozukluğuna, kontraktür ve deformitelere yol açabilir

4) Spastisite, kas kitlesinin korunmasına, kemik mineral kaybının önlenmesine, ödem ve venöz tromboz oluşma riskinin azalmasına katkı sağlar

5) Alt ekstremitedeki ekstansör spastisite ayakta durma ve yürümede gövdenin dik tutulmasına yardımcıdır

Serebral Palsi (CP) Tedavi yöntemleri:

1) Fizik tedavi modaliteleri

2) Medikasyon

  1. a) Oral medikasyon
  2. b) İntratekal Baklofen
  3. c) Nöromüsküler Bloklar- Sinir Blokları (Fenol, alkol, botulinum toksin A)

 3) Cerrahi (Kas-tendon uzatma, selektif dorsal rizotomi)

1) Fizik tedavi yöntemleri

Spastik olguda fizyoterapinin iki ana amacı:   Spastik kas tonusunu azaltmak ve artmış tonusun yaratacağı kontraktür gelişimini engellemektir

Pozisyonlama ve germe egzersizleri kullanılır

Pozisyonlama çocuğun antispastik pattern de denilen inhibitör pozisyonda yatırılması ve oturtulmasıdır

Bu pozisyona ek olarak kontraktür gelişimini engellemek için eklemler fonksiyonel pozisyonda tutulmalıdır

Germe egzersizleri:

  • Spastik kasların splint ve alçı  tespitlerle  ortalama 6 saatten fazla süreyle uygun pozisyonda gerilmesi, spastisiteyi  büyük ölçüde azaltır
  • Özellikle üst ekstremiteye uygulanması kontraktüre gidişi engelleyebilir
  • Alt ekstremite splintlerinin spastisiteyi azaltıcı etkisi ise çok azdır
  • Spastisite tedavisinde kullanılan bir fizik tedavi ajanı yüksek titreşimli vibrasyondur
  • Bu titreşimlerin antagonist kaslara uygulanması ile agonist kaslarda resiprokal inhibisyon oluşur ve böylece istemli motor aktivite elde edilir
  • Girdaplı su banyosu, HP, sıcak havlu, parafin banyosu gibi yüzeyel ısı uygulamaları spastisiteyi azaltabilir
  • 20-30 dakikadan daha uzun süreli soğuk uygulamalarda spastisitede kısa süreli (2-3 saat) rahatlama sağlar

Elektrostimulasyon:        

  • Manyetik Repetitif Stimulasyon, spastisitede anlamlı fakat geçici düzelmeler sağlayan bir elektrostimulasyon metodudur
  • Kafa çevresine uygulanan paletler vasıtası ile motor kortekse sabit frekansta tekrarlayan manyetik uyarı verilir
  • Uygulama sonrası hastaların kas tonusunda anlamlı gevşeme gözlenmekte ve bu etki haftalarca sürmekte, hasta bu arada ilaç gereksinimi duymamaktadır

Elektrostimülasyon

  • Spastik adelelerin üzerine konulan yüzeyel elektrodlar yardımıyla alçak frekanslı elektrik akımları kullanılarak stimülasyon yapılmasının spastisiteyi kısa sürelerle azalttığı gözlenmiştir
  • Ayrıca spastik adelenin antagonistine de stimülasyon uygulanabilir
  • Hafif ağrılı olması, etkisinin kısa süreli oluşu ve ancak hastane içi koşullarda, terapi ünitelerinde uygulanabilmesi nedeniyle bu yaklaşım sadece fizyoterapi seansının bir parçası olarak kullanılabilir

2) Medikasyon

  1. A) Oral medikasyon

Baklofen:

  • Santral sinir sisteminde ana inhibitör nörotransmitter olan GABA’nın agonistidir
  • Etkisini ağırlıklı olarak omurilikte gösterir
  • İnternöronun ikinci motor nöron üzerindeki inhibitör etkisini arttırarak spastisiteyi azaltır
  • Afferent uçlardan eksitatör nörotransmitter salınımını azaltır
  • 5 mg -20 mg dozda kullanılır
  • Yan etki: Güçsüzlük, yorgunluk, konfüzyon, depresyon, GIS yan etkilerdir. Epilepsi eşiğini düşürebilir, ani kesilirse nöbet veya halusinasyonları tetikleyebilir

Diazepam:

  • Beyindeki retiküler formasyon ve spinal korddaki benzodiyazepin bölgelerine etkir
  • GABA’nın bağlanmasını ve presinaptik inhibasyonunu artırır
  • 2 mgr – 40 mgr dozda kullanılır
  • Sık görülen yan etkileri: Yorgunluk, üriner retansiyon, kabızlık, hafıza bozuklukları, uyuklamadır
  • Tolerans gelişebilir, ani kesilmesi nöbetleri tetikleyebilir
  • İnkomplet spinal kord yaralanmalarında tercih edilir

Dantrolen:

  • Tedavi edici etkisi doğrudan kas içindeki kasılma mekanizması üzerinedir
  • Hem intrafüzal hem  ekstrafüzal liflerde  sarkoplazmik retikulumdan Ca salınımını azaltarak kontraksiyonları azaltır
  • 5 mgr/kgr/gün – 12mg/kg/gün dozda verilir
  • Orta dereceli sedatif olup yorgunluk, bulantı kusma, uyuklama ve diyareye neden olabilir
  • Hepatotoksik olduğu için düzenli aralıklarla karaciğer fonksiyon testleri yaptırılmalıdır
  • Enzimler yükselirse yavaş yavaş  azaltılarak bırakılır
  • Pulmoner fonksiyonları da deprese edebilir
  • Sıklıkla CP’de spastisite tedavisinde tercih  edilir
  1. B) İntratekal Baklofen
  • Baklofen’in terapötik etkisini artıtrmak amacı ile uygulanır
  • Endikasyonları: 3 yaş üzerinde, tüm vücut tutulumlu, belirgin spastisitesi olan ve spastisitesinin azaltılması ile fonksiyonel kazanç ve bakım kolaylığı beklenen olgular
  • Hipotoni, kore ve atetozda yararlı değildir
  • Uygulama sonrasında spastisite azalınca kas zayıflığı belirginleşir, bu nedenle güçlendirici egzersiz programları çok önemlidir
  • Komplikasyonları: Santral sinir sisteminde kateter enfeksiyonu, BOS kaçağı
  1. C) Nöromüsküler Bloklar-Sinir Blokları
  • Medikal tedavinin yetersiz kaldığı ve cerrahi girişimin risk oluşturacağı düşünülen olgularda çeşitli kimyasal maddeler ile motor yollar üzerinde çeşitli seviyelerde kalıcı lezyonlar oluşturmak mümkündür
  • Alkol (% 50’lik salin dilusyonuyla)
  • Triseps suraeye enjekte edilir
  • Nöromüsküler bileşke hasarı yaratarak denervasyon yapar
  • 2-6 hafta spastisiteyi azaltır
  • Uygulama çok ağrılı olduğu için genel anestezi altında yapılması gerekir
  • Enjeksiyon yerinde ağrı ve kronik nöropatik ağrı yapabilir
  • Uygulama güçlükleri ve yan etkileri nedeni ile kullanımı tercih edilmez
  • Fenol: (uzun etki süresi için % 5-7’lik dilüe su, salin veya gliseroldeki solüsyonları kullanılır)
  • Triseps surae, tibialis posterior, el bileği -parmak fleksörlerine yapılır
  • Proteinleri denatüre, myelin ve aksonları tahrip etmesiyle antispastik etki yapar
  • Yüksek doz enjeksiyonlar sonrasında kasta seyirme, konvulsiyon ve kardiopulmoner depresyon gözlenebilir

         Botulinum Toksini:

  • Nöromusküler bileşkede asetilkolin salınımını inhibe ederek kimyasal denervasyon yapar
  • Lokalize paralizi oluşturur
  • Toksinin uygulanması ile spastisitedeki azalma arasında; kastan yavaş difüzyonu veya presinaptik terminale ulaşması için gereken zamanı yansıtan 2-3 gün geçer
  • Spastisitedeki azalma 3-6 ay devam eder
  • Uygulama tekniği fenole göre çok daha kolaydır, ağrısızdır, anestezi gerektirmez, önemli komplikasyonu yoktur
  • Dezavantajları arasında etkisinin geri dönüşümlü olması, direnç gelişmesi ve fiyatı sayılabilir

         3) Cerrahi

  • Ortopedik cerrahi ile spastik kaslar uzatılarak kas iğciğinden gelen uyarılar azaltılır, bu sayede germe refleksi daha az uyarılır ve spastisite azalır
  • Ayrıca spastisite nedeniyle oluşan deformite ve kontraktürler de düzeltilir
  • Ancak ortopedik cerrahi girişim yapılmadan önce spastisite tedavisi için diğer tüm yöntemlerin uygulanmış olması gereklidir
  • Beyin cerrahisinin girişimlerinden stereotaktik ensefalotomi, serebeller stimulasyon, longitudinal myelotomi, selektif dorsal rizotomi (SDR) ve nörektomi sayılabilir
  • Selektif dorsal rizotomi, omuriliğin L2 – S2 seviyeleri arasındaki posterior sinir köklerinin belirli dallarının seçilerek kesilmesidir
  • Bu sayede kas iğciğinden gelen uyarı omuriliğe ulaşamaz ve spastisite azalır
  • Selektif deyimi ile anormal nörofizyolojik özellikleri olan dalların kesilmesi kastedilir
  • Postoperatif dönemde spastisitede azalma olsa bile kas zayıflığı, gövdesel hipotoni, eklem hareket açıklığı kısıtlılığı, motor kontrol bozukluğu ve primitif refleks paternlerinin devamı gibi yoğun rehabilitasyon programı gerektirecek problemlerle karşılaşılır
  • Bunlara rağmen selektif dorsal rizotomi’nin tuvalet, giyinme, soyunma aktivitelerinde, oturma dengesinde, kognitif fonksiyonlarda artış sağladığını gösteren çalışmalar da vardır

Serebral Palsi (CP)’ de cerrahi uygulamalar:

  • Cerrahi uygulanan vakaların yaklaşık % 95’i spastik tiptir
  • CP tipleri içinde ortopedik cerrahiden en fazla yararlanacak olan hasta grubu spastik tiptir
  • Atetoid tipte; ağrılı kalça dislokasyonları
  • Hemiplejiklerde; pes ekinus ve pes varus
  • Diplejiklerde; makaslama ve pes valgus
  • Tüm vücut tutulumunda; omurga deformitesi ve kalça instabilitesine yönelik cerrahi girişimler yapılır
  • Diskinetik CP’de cerrahi girişim pek önerilmez
  • Tremor ve ataksiyi kontrol altına almak için cerrahi planlanmamalıdır
  • Mental sorunları olan çocuklarda uzun süreli immobilizasyon ve fizyoterapi gerektirecek ameliyatlar yapılmasından kaçınılmalıdır
  • CP’de cerrahi endikasyon varsa operasyon erken uygulanmalıdır
  • Yürüyen çocuklarda 5-7 yaşlarında nöromotor gelişimin tamamlanması ile yürüme paterni yerleşir
  • Postürü ve yürümeyi düzeltmeye yönelik cerrahi girişimlerin bu dönemde yapılması ve mümkünse tek seansta bitirilmesi gereklidir
  • Üst ekstremite cerrahisi ise, çocuğun ameliyat sonrası terapiye daha kolay uyum sağlayacağı 6 -12 yaşlar arasında  yapılmalıdır
  • Kalça instabilitesini önlemek için yapılması gereken addüktör – fleksör gevşetme ve osteotomilerde yaş sınırı yoktur

Serebral Palsi (CP)  SIKLIKLA UYGULANAN CERRAHİ GİRİŞİMLER

  1. A) Kas ve tendon operasyonları

1) Gevşetme

2) Eksizyon (Dizde fleksiyon deformitesinde gracilis ve semitendinosus tendonektomisi yapılır)

3) Uzatma (Spastik hemiplejik CP de ekinovarus deformitelerine yönelik triceps surae tendonu uzatılması uygulanır)

4) Transfer (CP de tendon transferleri pek başarılı değildir)

5) Kısaltma (El bileği radial ekstensör kaslarının tendon kısaltma operasyonları yapılabilir)

  1. B) Kemik operasyonları

1) Artrodez

  • Spastik hemiplejik CP de ekino-varus, spastik diplejik CP’de ekino-valgus deformitelerinde kullanılır
  • En iyi sonuç ekino-valgus deformitesinde elde edilir
  • Triple artrodezde subtalar, talonaviküler, kalkaneo-küboid eklemlerin füzyonu sağlanır
  • 12 yaşından sonra yapılmalıdır
  • 4-9 yaşları arasında ekstra-artiküler subtalar eklem füzyonu yapılabilir

2) Osteotomi

  • En sık koksa valga ve anteversiyon deformitelerini düzeltmeye yönelik intertrokanterik femur osteotomileri yapılır
  • Bu deformitelere sıklıkla kalça dislokasyonu eşlik eder
  • Kalça dislokasyonu, kalçanın adduksiyonu ve fleksör kaslarının güçlü, abdüktör kaslarının ise zayıf olmasından kaynaklanır
  • Öncelikle addüktör-fleksör kaslar zayıflatılmalı, abdüktör kaslar güçlendirilmelidir
  • Hasta kalça eklemine yük verilmek üzere ayağa kaldırılmalıdır

Postoperatif Bakım ve Rehabilitasyon

  • Ameliyat sonrası terapinin amaçları en kısa sürede eklem hareketi ve kas gücünün kazanılması ve yürümenin düzeltilmesidir
  • Pasif veya aktif yardımlı eklem hareket açıklığı egzersizleri ile rehabilitasyona başlanır
  • Alt ekstremite operasyonlarından sonra sıklıkla kısa bacak alçısı uygulanır
  • Alçı çıkarıldıktan sonra zayıf kasları korumak ve sekonder eklem deformitelerini önlemek amacıyla uzun yürüme cihazları bir süre kullanılmalıdır
[/xt_item][xt_item title=”İLGİLİ VİDEO” icon=”Select Icon—“]BELTEN[/xt_item][xt_item title=”DÖKÜMAN İNDİR” icon=”Select Icon—“]Çevre psikolojisi[/xt_item][xt_item title=”EĞİTİM TALEBİ ” icon=”Select Icon—“]KİM[/xt_item][/xt_tab]

Psikolog, psikoterapist, şişli psikolog, Mecidiyeköy, psikolojik danışmanlık merkezi, osmanbey, fulya, çocuk, aile, sosyal fobi, kaygı, özgüven, okb, obsesif kompülsif bozukluk, okb, obsesif kompülsif kişilik bozukluğu panik atak, çekingen kişilik bozukluğu, Avrupa yakası, hipnoterapi, cinsel terapi